Anasayfa
MEHMET KESKİN
- Detaylar
- Kategori: Kim Kimdir?
- Yayın tarihi: Salı, 27 Aralık 2016 11:43
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 2353
MEHMET KESKİN
( 1927-2016 )
Onu yeni nesil tanımaz, bilmez, o bir ziraatçı, benim tanıdığım ilk Ermenekli. Halkalı Ziraat Mektebi Mezunu, vatan sevgisiyle dolu, hizmet aşkıyla yollara çıkmış genç pırıl pırıl bir ziraatçi iken tanıdım onu. Taa 1960’tan önce köyüm Büyükkarapınar’a ziraat alanında bildiklerini gördüklerini köylülere anlatmak için gelmişti. Hatırladığım kadarı ile kara kovandan, modern arıcılığa geçmenin yararları ile ilgili bir kurs da açmışlardı. 58-60 yıl önceden hafızamda kalanlar.
Meyveciliğin Taşeli topraklarında gelişmesi için arkadaşları ile birlikte büyük çabaları oldu. Onunla yıllar sonra 1970’li yılların başında İstanbul’da yollarımız kesişti. Ağabeyleri Naci ve Abdullah Keskin İstanbul’a yerleşince sık sık o da İstanbul’a gelir olmuş bilahare daha emekli olmadan iş kolu değiştirerek çocuklarının da eğitimini düşünerek İstanbul’a kalıcı olarak yerleşmişti.
Mehmet KESKİN, Ermenek’te Muhittin (Keskin ) Hoca’nın ( Hüsamettin Keskin, Zehra Esin, Naci Keskin, Abdullah Keskin ) beşinci en küçük çocuğudur. Zaten aileden herkes rahmetli olmuştu, 26 Aralık 2016’da o da hakkın rahmetine kavuştu.
İstanbul Cağaloğlu’nda uzun müddet dükkân komşuluğumuz oldu. Çok çalışkan, saygın, efendi, insanları üzmeyen mütevazı, iyilik sever bir kişilik yapısı vardı.
ERÇEV’in kuruluş aşamasında büyük hizmetleri oldu. İki sene öncesine kadar Vakıf çalışmalarına katılır, vakıfla ilgili üzerine düşen görevi en mükemmel şekilde yapmaya çalışırdı. Hayır yapmayı severdi, öğrencilere burs verme konusunda çok özverili davranırdı. Hatırşinas ve hayırseverdi.
Bir araya geldiğimiz zamanlarda gençliğine döner ve Ermenek’te göreve başladığı 1947 yıllarındaki çalışmalarını ve insanlarımıza nasıl rehber olup hizmet vermeye çalıştıklarını sakin bir ifade ile anlatırdı. En son gezilerinden birinde Başyayla, Üzümlü ve Büyükkarapınar’daki meyveciliği görünce, hayallerinin gerçekleştiğini mutlu bir ifade ile anlatırdı.
Mehmet KESKİN, Taşeli insalarının yoksulluğunu, varlıklı oluşunu, gelişimi, değişimi, başkalaşımı bir ziraatçi gözüyle gördü, yaşadı ve mutlu oldu.
Son iki üç yılı bir hayli sıkıntılı olsa da kızları Güzin, Ayşe, oğlu Vefa ve damatları bir babaya yapılması gereken ilgiyi ve bakımı yeterince gösterdiler.
Ermenek, köklü bir çınarını daha kaybetti.
Mehmet Keskin ağabeyimizin, ruhu şad olsun.
Eşi Perihan Hanımefendi’ye, Kızları Güzin ve Ayşe’ye damatları Mustafa Özharar ve Osman Zeytinli’ye oğlu Vefa’ya ve torunlarına başınız sağ olsun der, Mehmet Keskin ağabeyimize Allah’tan rahmet diler, mekânın Cennet olması için duacıyım.
27.12.2016
Hasan ŞİMŞEK
HASAN KALAN
- Detaylar
- Kategori: Kim Kimdir?
- Yayın tarihi: Pazartesi, 07 Kasım 2016 12:58
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 3951
ERMENEK’TE BİR ODTÜ’LÜ (1 )
Bilindiği gibi ODTÜ’nün açılımı Ortadoğu Teknik Üniversitesi’dir. Ankara’dadır, dinamik, gündemden düşmeyen her zaman haberlere konu olan, yenilikçi vizyonu olan bir üniversitedir. ODTÜ, İngilizce eğitim yaptığından dolayı dünyadaki gelişmeleri ve düşünce akımlarını kaynağından çabuk öğrenen bir yapıya sahiptir.
ODTÜ, yüksek puanla öğrenci alır, iyi bir öğretim kadrosu, siyasi bir duruşu vardır, gündeme konu olmaz, gündem yaratır. Rektöründen öğrencisine kadar orada herkes aynı havayı yaşar ve solur. ODTÜ’den mezun olanların çok güzel ve heyecanlı, maceralı öğrencilik anıları vardır.
Açılışından günümüze binlerce mühendis ve teknik elaman yetiştirerek ülke kalkınmasına hizmet etmişlerdir, çoğu Amerikan aleyhtarı duygularla beslenmiş, yurtsever gençlerdir. Her birinin ülke kalkınması idealleri vardır.
Yazımıza konu olan ODTÜ’lü, okulu bitirdikten sonar her ne kadar ABD aleyhtarı düşüncelere okulu bitirmiş olsalar da bilim adamı olmak için ABD’ye gitme düşüncesindedir. ODTÜ’nün fizik bölümünü bitirmiştir. Fizik dalında bilim adamı olmayı hedeflemektedir. Rektörleri de ünlü bir fizikçi sonra da zorla siyasete sokulan İsmet Paşa’nın oğlu Erdal İNÖNÜ’dür.
Yazıımza konu olan ODTÜ’lünün içinde bulunduğu şartlar, onun ABD’ye gitmesini engellemiş ve Ermenek’e ailesinin yanına giderek babası ile birlikte iş tutmaya zorlamıştır. Artık o bir Ermeneklidir. Ermenek’in havasını suyunu soluyacak ve orda yaşam mücadelesi verecektir.
Gelecek yazılarımızda genç bir fizikçi olarak Ermenek’e giden orada kendini arayan ve bulan okuduğu ODTÜ’nün hakkını veren ve yöremizde büyük bir katma değer yaratan kendi hâlinde mütevazı bir yaşam süren, sağa sola karışmayan tipik bir Ermenekliyi yazmakla, önceden yazmış olduğum okul yaptıran -değerli eğitim seçkinleri- portreler açısından da bir eksikliği de gidermiş olacağım.
02.1.2016
Hasan ŞİMŞEK
HASAN KALAN ( 2 )
Bir önceki yazımda bahsettiğim ODTÜ’lü Taşeil topraklarında bilinen ve adı geçtikçe hayranlık ifade edilen Hasan Kalan’dır.
Hasan Kalan, Taşeli Coğrafyasında, marka bir isim, sade, sessiz, kendi hâlince görünse de,
Yenilikçi ve ürün geliştirme özelliği
Hızlı büyüme isteği, müşteri merkezli açılımı
Sosyal sorumluluk projelerine katkısı,
Alanında diğerlerinden farkı, ayrışım gücü ve güvenirliği
Hasan KALAN’ı başlı başına “marka “ olma niteliğini sağlayan özelliklerinden birkaçıdır.
O, yaptırdığı okullar ve yurt binası
Maden işletme sahasında, yörede yaptığı ilkler,
Tarımda özellikle meyvecilikteki açılımı,
İnşaat sektöründeki çalışmalarında rekabeti sağlayan,
Taşeli Yöresi’nde çalıştığı sektörlerde çoğu konularda ilklerin adamıdır.
Tüm bu özelliklerinin yanında, aşırı denilecek ölçüde tutumlu oluşunu da eklemeliyiz.
İlk Anadolu Lisesi ile ilk Fen Lisesinin yörede açılması ve eğitim ve öğretim hayatına girmiş olmasını Taşeli Yarımadası halkı Hasan KALAN’a borçludur. Sözünü ettiğimiz bu okulların var oluşu, Hasan KALAN’ın kesesini bu okulların inşaatları için aşması ile olmuştur. O, şüphesiz yüreğini koyarak, parasını harcayarak adı geçen okulları yaptırmamış olsa idi, şimdi orada Anadolu Lisesi özellikle Fen Lisesi’nin eğitim ve öğretim olmayacaktı.
Ermenek’in doğusunda 10 km uzaklıkta Kuruseki denilen mevkide yapılan bu okullarımızın bulunduğu yere “okullar mahallesi” diyorum. Çünkü burada çok sayıda okul toplanmıştır. Eski İstanbul Menkul Kıymetler Öğretmen Lisesi, şimdiki adı ile İMKB Ermenek Anadolu Lisesi, Ermenek Fikret Ünlü Yatılı Bölge Okulu, Hatice ve Nadir Haranioğlu Turizm-Ticaret Meslek Lisesi , MATEM –Mustafa Demirok Meslek Teknik Eğitim Merkezi ve Yurdu ile bu yazı serisine konu olan Hasan Kalan’ın yaptırmış olduğu, Hasan Kalan Anadolu Lisesi, Uysal-Hasan Kalan Fen Lisesi ve Yurdu gibi çok sayıda okullarımız ve yurtları bu mevkide toplanmıştır. Ben bu nedenle buraya” okullar mahallesi “diyorum, akşamları karşı yakadan bakılınca, cıvıl cıvıl bir yaşamın parlaklığını, canlı bir yaşamı, içindeki beyinlerin etkinliğini ve gözlerindeki ışıltıları görür gibi oluyorum.
Şüphesiz Hasan KALAN eğitim seferberliğine gönüllü olarak büyük özveri ile katılırken bürokrasi ile büyük mücadele verdiği bilinmelidir. Bürokrasinin engelli yollarını aşarak, o eğitim meşalesine katkılarını sürdürmeye devam etmiş ve etmeye kararlıdır. Gelecek yazımızda, bu marka ismin kısaca kimliğini ve okul yaptırma düşüncesinin kafasına ne zaman girdiğini ve hayal ettiğinin öyküsünü yazacağız.
2.11.2016
HASAN KALAN KİMDİR? ( 3 )
Hasan Kalan Ermenek Aşağı Çarşı’da Cumhuriyet Cad. numara 2’de esnaflık yapan rahmetli ( 1928- 2013 ) Ahmet Kalan’ın iki çocuğundan biridir.Nüfusunda 01.1.1951 yazsa da bu tarihten iki ay öncedoğduğunu söyler. Annesinin adı Seyde’dir. İlk ve ortaokulu Ermenek’te liseyi Karaman’da okur.1969 yılında orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Fizik Bölümüne girer ve 1974 yılında mezun olur. Kafasındaki düşünce fizik alanında kendini yetiştirip bilim adamı olmaktır. Bu düşüncesini gerçekleştirmek için gerekli yazışmaları ve formaliteleri tamamlayarak ABD’ye gidecektir. Tam o sırada ailede elim bir olay yaşanır. Öğrencilik hayatında kendine her alanda destek veren ağabeyi Mustafa , bir trafik kazasında yaşamını yitirir. Ağabeysinin vefatı onu ve aileyi derinden sarsmıştır. Artık onun için ABD’ye gidip fizik alanında doktora yapıp bilim adamı olma hayali bitmiştir. Hayatın acı ve gerçek alanına dönecek, Taşeli Coğrafyası’nın zor şartlarında babası ile birlikte yaşam mücadelesi verecektir. Ermenek’te üç dört yıl ne yapması gerektiğine karar veremez bir bocalama dönemindedir. 1976’da yılında askere gider, askerliğini yedek subay olarak yapar. Bu arada 1978 yılında eşi Uysal Hanım ile evlenir. Murat, Ahmet, Şükrü, Sedye Semra adında dört çocukları var. Çocuklarından Murat, Karaman’da ambalaj üretimi, madencilik alanında mermer ve Mut’taki işlerini yürütüyor.
Ahmet, Balıkesir’in Kepsut ilçesinde maden ocağı işletiyor, Küçüğü Şükrü Çanakkale’nin Çan ilçesinde Sadık Haranioğlu ve Ali Koçak ile birlikte kömür ocağı işletiyor. Aşağıda da açıklayacağımız gibi Hasan Kalan değişik alanlarda ve değişik mekânlarda çocuklarının da çalışıp yöneteceği iş alanları kurmuş. Kurduğu şirketlerin her birinde aile bireyleri var. Her biri işlerini başarıyla sürdürüyorlar.
Kendi ifadesine göre “ Hasan Kalan, okuma yazması olmayan, çoban bir ailenin çocuğudur. Baba Ahmet Kalan, okumayı, çoğu baba gibi çok sonradan kendi gayreti ile okuma ve yazması olan insanlara sora sora sigara kâğıtlarına harfleri yazarak dağlarda öğrenmiştir. Bilahare, Ermenek’te şimdiki Hasan Kalan’ın ofisinin bulunduğu yerde cadde üzerinde girişi olan bir dükkânda esnaflığa başlamıştır. ODTÜ mezunu yabancı dil bilen Hasan Kalan artık babası ile birlikte iş tutmakta, manifatura, sonraları sarraflık, dayanıklı tüketim maddeleri vb ürünlerin satışını yaparak yaşamlarını sürdürürken, Ermenek çevresinde özellikle Cenne ( şimdiki Pamuklu ) tarafındaki kömür işletmeleri dikkatini çeker, ne de olsa serde ODTÜ’lük vardır jeolog olmasa da fizikçidir. Yeryüzünün anatomisi hakkında bir fikri vardır. Cenne ve çevresi yerli kömür işletmecileri tarafından paylaşıldığından o ancak kömür ocaklarının kıyısında köşesinde kömür havzasına yakın alanlarda Kışla gibi, Davdas (Üzümlü köyü ) gibi yerlerde kömür damarlarını bulup işletmek amacı ile sondaj yapar. 100’ün üzerinde sondaj yaptığını söyler, yaptığı sondajlarla kömür damarlarına rastlayamaz. Tabi doğal olarak yaptığı sondajların karşılığını alamadığı için bayağı masraf yapar. Harcadığı paranın karşılığını alamadığından parayı zor kazanan ve çok önemseyen babası ile ne sorunlar yaşadığını bilmiyoruz. Bunu şunun için yazıyorum,” Öğrencilik yıllarımda harçlık yönünden bana ağabeyim Mustafa destek oluyordu.” diyerek parasal konularda rahmetli babanın elinin daha sıkı olduğu gerçeğini anlayabiliyoruz. Rahmetli babası Ahmet Kalan Ermenek’te çoğunlukla kapalı ekonominin egemen olduğu yıllarda/ mal dolaşımının az ve kıt olduğu, paranın tüketicide bulunmadığı yıllarda ticaret yaptığından şüphesiz diğer tüccarlar gibi elindeki mevcudu kaçırmama, yok etmeme gibi endişeleri olacaktır. O zamanın anlayışı öyle idi.
Elinin çok sıkı olmasına rağmen Ermenek içini yeni yerleşim alanları olan Ermenek Sanayi bölgesine ve Kuruseki’deki “ okullar mahallesi”ne yöre halkının talebi ve ihtiyacı olan camileri oğlu Hasan’ın da desteği ile yaptırmıştır.
Cenne köyü ve çevresinde sondaj yapmak suretiyle kömür arayıp da bulamayan Hasan Kalan, kömür arama ve işletme sevdasından vazgeçemez. Bir firma ile Takan Deresi’nin Halimiye ( Tepebaşı ) tarafında çıkardığı kömürün % 30’u kendine verilmek suretiyle rödovans* yöntemi ile işletecektir. Anlaşmıştır, başarılı bir üretim yapar ama ana firmanın kendine zorluk çıkardığını söyler. Anlaşma bozulunca tekrar sondaj çalışmalarına girer, kömür bulup işletmekte kararlıdır. Bilahare önceki anlaşmazlığa düştüğü firmanın Hakan Deresi tarafında on dönümlük ( bir dekar= 10.000 metre kare ) bir alanda sondaj yaparak kömür çıkarmaya çalışır. 8 ay gibi bir zaman çalıştıktan sonra kömürü bulur. Bu alanda 3,5 yıl çalışır ve geçmişte yaptığı masrafları çıkarır.
Hasan Kalan’ı , esas sermaye sahibi yapacak kadar parayı kazandıran yer Hurşit Akpınar’ın kömür bitti diyerek boş bıraktığı yerdeki arama ve kömür bulma çalışmasıdır. Hurşit Akpınar’ın, kömür bitti diyerek terk edip bıraktığı yerde ciddi boyutta kömür bulmuş, satmış ve büyük ölçüde sermaye sahibi olmuştur.
2.11.2016
Hasan Şimşek
*rödovans: ( redevances– karşılığı : aidat ) kelimenin Türk Hukuk lügatında, günümüzdeki anlamını şöyle açıklar: Maden ruhsat sahalarının hukuk uhdesinde kalmak kaydıyla hak sahibi tarafından sözleşme ile özel veya tüzel bir kişiye bir süre tahsis edilmesi durumunda maden ocağının işletmesini üstelen özel veya tüzel kişinin esas ruhsat sahibine istihsal ettiği beher ton maden için ödemeyi taahhüt ettiği meblağ olarak tarif edilmektedir.
İŞİ SESSİZ GÖTÜREN ADAM ( 4)
Ermenek kömürü olarak bilinen ve Cenne Yöresi’ndeki ocaklarda çıkartılan linyit kömürünün kimler tarafından işletme ruhsatı alındığı ve kimlerin rodövans usulü ocakları işlettiği ve kazanılan çuvallar dolusu paraların Yöreye ve halkına ne kadar yansıtılıp yansıtılmadığı, ocak sahiplerinin, çalışanların mağduriyeti/ ya da uğradığı haksızlıklar, paylaşım kavgası ve diğer sorunlar üzerinde durmayacağım. Durmak istediğim konu, bir ODTÜ’lünün aklını kullanarak dar ve zor imkânlarla Cenne çevresindeki ocaklarda uzun mücadele sonucu yer edinerek kömür çıkarmasını öğrenmesi ve paraya dönüştürmesi sonucu yöreye yapılan çok önemli katkıları/yansımalarıdır.
Bu yansımalardan en önemlisi Ermenek’e ilk defa bir Anadolu Lisesi binasının yaptırılmasına ve bunun bütün yapım masraflarını Hasan Kalan olarak üstlenmesidir. Onun Anadolu Lisesi yaptıracağı haberini Yeşil Ermenek’ten okumadan önce bu konu ile ilgili bir anımı yazmak istiyorum.
Şimdi kim ne derse desin “ eğri oturup doğru konuşalım “ , Ermenek’te kömür ocağı işleten işadamlarımızdan Hurşit Akpınar hakkında şimdiye kadar hiçbir kimsenin ağzında kötü söz duymadım, aksine onun yaptığı iyilikleri ve erdemli davranışlarını duydum.
Hasan Kalan’a göre okul yaptırma fikri çok öncelerde çocuk yaşlarda Hurşit Akpınar’ın Güneyyurt Beldemizde bir okul yaptırması ile aklında filizlenir. O da Hurşit Akpınar gibi ilerde varlıklı bir insan olunca, hayalindeki okulu yaptıracaktır. Beni şaşırtan, o dönemde muhtemelen 2003-2004 yıllarında Ermenek’te bir iş adamının Anadolu Lisesi’ni telaffuz etmesi ve yaptırmayı hedeflemesi idi. O zamanlar onu tanımadığım, özellikle bir ODTÜ’lü ufku açık biri olduğunu bilmediğim için bayağı şaşırmış ve Anadolu Lisesi yaptırmaya karar verdiği için çok sevinmiştim.
03.11.2016
Hasan ŞİMŞEK
HASAN KALAN ANADOLU LİSESİ YAPTIRIYOR! ( 5)
Hasan Kalan’ın Anadolu Lisesi binası yapımı için seçim yaptığı ya da yapılması için kendine arsa olarak gösterilen yer Ermenek’in doğusunda Mut yolu üzerinde Kuruseki denilen yerdedir. Önceden burada Fikret Ünlü’nün bakanlığı döneminde devlet tarafından yaptırılan Ermenek Fikret Ünlü Yatılı Bölge Okulu ve İMKB Ermenek Öğretmen Lisesi vardır. Öyle anlaşılıyor ki bir araba park edilecek bir boşluğu olmayan Ermenek merkezden doğuya doğru kenti kaydırma ve merkezin yükünü hafifletme gibi bir düşüncenin hâkim olduğu görülüyor.
Haziran 2004 yılında mütevazı bir törenle Hasan Kalan Anadolu Lisesi’nin temeli atılıyor. Eylül 2007’ de eğitim öğretime başlıyor. Okul Müdürü Cüneyt Erkan Arıcı’nın verdiği bilgiye göre, okulun bu yazının yazıldığı 2015-2016 eğitim öğretim yılındaki durumu:
İdareci sayısı : 4
Öğretmen sayısı : 22
Derslik sayısı : 14
Hizmetli sayısı: 11
Öğrenci sayısı : 388 ( Erkek : 162 , Kız : 226 )
Bilgisayar formatör : 1
Pansiyonda kız öğrenciler için 140, Erkek öğrenciler i 140 kişilik kontenjan vardır. Doluluk oranı kızlarda % 100 erkeklerde ise 132 kişi ile % 92’ye yakın bir doluluk oranında faaliyetini sürdürerek Türk Milli Eğitimine hizmet veriyor.
Hasan Kalan, Hurşit Ağa gibi büyüyüp para kazanınca bir okul yaptırma hayalini gerçekleştirmiştir. Okulun açılıncaya kadar geçirdiği aşamalarda bazı sıkıntılar yaşamış olsa da okulun açılışı onu ve ailesini mutlu etmiştir.
2009 yılının ocağında Ermenek Barajının hizmete açıldığı günlerde yolda tesadüfen Hasan Kalan’ı gördük. Ben kendisini gıyaben tanıyordum. Yanımda bulunan Güneyyurt Soğuk Hava Deposu sahiplerinden Şevki Erikçi dostumuz Hükümet Konağı önünde rastladığımız Hasan Kalan’ı tanıştırdı. Benim için de iyi bir tesadüf olmuştu. Çünkü Hasan Kalan hariç Ermenek’te okul yaptıran herkesi yazmıştım. Onu da yazıp bu zinciri tamamlamak istiyordum. Kendilerine uygun bir zamanda söyleşi yapalım diye teklif ettiğimde, oralı olmadı, ” şimdilik kalsın deyince “ belli etmeden ona kızdığımı söylemeliyim.” Çünkü ben de bu yazma işlerini “bir sosyal sorumluluk projesi “ çerçevesinde yapıyorum, yerine göre insanlarla, kurumlarla, kötü oluyorum, biri mutlu olurken birileri üzülüyor. Herkesin kendine bir bakış açısı var. İnsanlar, toplumda kendine bir rol biçiyor ve kendilerini çoğunlukla en tepedeki insan olarak görüyorlar. Biz yazılarımıza konu aldığımız bürokrasideki adamlarımız dışında olanları genelde tercih edip ön plana çıkarıyoruz. Zaten siyasette ve bürokraside olanlar yeteri kadar ön plana çıkıyorlar. Böyle ufak biri açıklamadan sonra Hasan Kalan’a gelelim: Söyleşi teklifimi ötelemesi “ şimdilik kalsın” demesi, beni oldukça şaşırtmıştı!?
04.11.2016
Hasan ŞİMŞEK
OKUL YAPTIRINCA PARALAR BİTMİYOR! ( 6 )
Rahmetli Galip Sumra ile evinde yaptığımız sohbette, o da söylemişti, “ Hayır işine para harcanınca cepteki para eksilmiyor, aksine artıyor. Allah yardımcı oluyor” diye düşüncelerini anlatmıştı. Aynı şey aynı düşünce Hasan Kalan’da da hâkim. “Anadolu Lisesi”ni yaptırdım, cebimdeki iki trilyon, eksilmedi, yerinde duruyor.” derken okul yaptırmanın gururu ve mutluluğunun belirgin olarak yüzüne yansıdığını görebiliyoruz. Hasan Kalan, Anadolu Lisesi’ni yaptırdıktan sonra, bir okul daha yaptırmayı düşünüyor o da Ermenek için çok ama çok önemli olan bir lise: Fen Lisesi.
Ermenek Uysal-Hasan Kalan Fen Lisesinin de temeli Mayıs 2011’de atılıyor Eylül 213’te bitiriliyor. Her iki lise de ilimiz Karaman’ın eğitimde üst sıralara girmesinde büyük payları olan liselerdir. Nüfus yönünden küçük ilçelere fen lisesi açmak MEB’ in eğitim politikalarına uymuyor. Bu zorluğu nasıl aştılar bilmiyorum. “ Muhtemelen Sayın ELVAN’ın bu konuda büyük gayretleri vardır.” Yorumuma karşı kendileri, muhtemelen değil, gerçek anlamda Lütfi Elvan Bakanımızın büyük destekleri olduğunu ifade ettiler
Hasan Kalan’ın Kuruseki mevkiinde yaptırmış olduğu bu lisenin adı Ermenek Uysal- Hasan Kalan Fen Lisesidir. Uysal, bilmeyenler için yazalım, Hasan Kalan’ın eşinin adıdır. Sayın Kalan, Fen Lisesi’ne eşinin de adını koydurmak suretiyle adlarını ölümsüzleştirmişlerdir. Okulu müdürü Ali Tefek’ten aldığımız bilgilere göre: Ermenek Uysal-Hasan Kalan Fen Lisesi hakkında öz bilgiler:
Müdür dahil 4 yönetici,
Öğretmen sayısı : 17
Derslik sayısı: 12
Bilgisayar formatör: 1
Öğrenci sayısı kız: 126, erkek 100, toplam 226 öğrenci,
Hizmetli sayısı : 9
Pansiyonunun kontenjanı 100 kız, 100 erkek öğrenci, bu yıl için 100 kız ve 83 erkek öğrenci eğitim öğretim hizmeti almaktadır.
Hasan KALAN, Taşeli Coğrafyasında şimdilik bir Anadolu Lisesi, bir Fen Lisesi ve bir de Öğrenci Yurdu yaptırmış hayırsever bir hemşerimizdir. Şimdilik diyorum, çünkü o okul yaptırdıkça parasının azalmadığına, arttığına inanan ve onu görüp yaşayan bir eğitim seçkinidir. Gerek Ermenek Hasan Kalan Anadolu Lisesi, gerek Ermenek Uysal-Hasan Kalan Anadolu Fen Lisesi nitelikli eğitim veren liselerdir. Türkiye genelindeki eğitim öğretim başarısında ilimiz Karaman’ın ortalamasını üstlere taşıyan başarılı liselerden olduğu görülüyor.
Bu dizinin son yazısı Hasan Kalan’ın Ermenek’te yaptığı ilkler ve çalışmalarının bir özeti olacak.
05.011.2016
Hasan ŞİMŞEK
BİR ODTÜ’LÜ OLAN ( 7 )
HASAN KALAN’IN İLKLERİ
Hasan Kalan, çoğu yaptığı işlerde ve üretimde, Taşeli’nde, ilklerin adamıdır.
Ocak işletirken ilk defa ocağa gelen işçiler için servis koyduğunu, buna gerekçe olarak da, kamyonla gelip giderken terleyip soğuduklarından sık sık hasta olduklarını bu nedenle servisle gidip gelmenin daha sağlıklı olduğunu düşünerek işçileri taşımada servis aracı koyması,
Elinde sırtında azıkla gelen kömür işçilerine vardiye aralarında kesintisiz yemek verdiğini ve ocakta mutfak yaptırdığını, işçiler verdiği yemeğin bir maliyet unsuru olarak düşünmediğini
İş çıkışında, işçilerin kömür karasından kurtulmak için banyo yapmayı sağlayacak teşkilat kurduğunu,
Kendinin ve işçinin güvenliği için ileriyi görerek, sigortalı olmaktan kaçınan işçileri de ikna ederek her birini sigorta ettirdiğini,
Kömür üretiminde kaliteyi artıracak tedbirler alarak kömürü yıkattığını ve yöremizde ilk defa fındık kömürü ürettiğini
Nitelikli kömür ürettiğinden iyi para kazandığını bunun sonucu olarak da kazandığı paralarla küçük yaştan beri hayal ettiği “sosyal sorumluluk projelerinden” okul yaptırmayı hedeflediğini ve amacına ulaştığını yaptırdığı Ermenek Hasan Kalan Anadolu Lisesi, Ermenek Uysal- Hasan Kalan Fen Lisesi ve Anadolu Lisesi Pansiyonunu yaptırarak yöremizde ilk defa TBMM tarafından “Üstün Hizmet Ödülü “ ile onurlandırıldığını görüyoruz.
Hasan KALAN’ın şimdi en büyük “ sosyal sorumluluk projesi “ anlamındaki hedefi Ermenek’e bir YÜKSEK OKUL /FAKÜLTE binası yaptırmaktır. Yeter ki karar verilsin ve önü açılsın. O sohbetimizin bir yerinde “ okul yaptırınca, param eksilmiyor, artıyor.” diyerek bu konuda duyduğu tatmin oluşu ve sınırsız memnuniyetini anlıyoruz.
Sayın KALAN ile 06.11.2016 tarihli bir sohbetimizde, Ermenek’e Yüksek Okul onayı alamazlar ise öğretmenlerin de talebi de bu yönde bir SOSYAL BİLİMLER lisesi yaptırabilirim. “diyor.
Sayın KALAN ile inşaat konularını fazla konuşamadık, zorluğundan ve kalifiye işçi bulamaktaki sıkıntılardan yakındı. İnşaat işlerinde konut olarak 150 daire yaptırdığını ve daire fiyatlarında rekabet ortamını oluşturduğunu, inşaat işlerini pek sevmediğini ve tüketicileri memnun etmenin zor olduğundan yakındı.
KALAN’ın fidancılığına gelince, yaylada Akpınar mevkiinde 400 dönüm arazi üzerinde meyvecilik ve fidancılık yaptığını, başlangıçta kendisi için aldığı fidanların sertifikalı olmaması ve iyi sonuç vermemesi nedeniyle fidan işine el attığını, önce elma, armut, kiraz, ceviz, badem gibi ağaçları diktiğini ve yetiştirdiğin bilahare cevize yöneldiğini ve iyi cins ceviz yetiştirmeye özen gösterdiğini ve her mevsim dikilebilecek tüp fidan yetiştiriciliğine önemsediğini ve yöreye yaygınlaştıracağını anlatsa da biz onun fidan yetiştirme ve dağıtma işini bir hobi olarak algılıyoruz.
Yaylada Akpınar mevkiindeki arazisinde başlangıçta üç ardıç ağacı var iken şu an on binleri aşan meyve fidanı ve ağacı olduğunu, iyi cins fidancılığa önem verdiğini, komşuların talebini de karşıladığını son yıllarda zeytin fidanı da diktiğini, zeytinciliğin de Ermenek’in alçak kesimlerinde yetiştirilmeye başlandığını kendisinin de Çanakçı mevkiine 2500-3000 civarında zeytin fidanı diktiğini, özellikle her mevsim dikilebilen tüp fidancılığı alanında öncülük ettiği biliniyor.
Hasan Kalan’ın Ermenek’in tanıtımına katkısı: Hasan Kalan’ın Ermenek’e yaptığı en büyük hizmetlerden biri de görünmeyen, algılanmayan Ermenek’i tanıtım konusudur. Diyebiliriz ki Türkiye genelindeki TEOG öğrencileri ve velileri, kendilerine uygun okulları internet ortamında tararken/seçerken sınav kitapçıklarında, rehber olarak verilen diğer yayınlarda öğrencinin, velinin ve eğitimcilerin karşısına okul adları olarak Ermenek Hasan Kalan Anadolu Lisesi ve Ermenek Uysal-Hasan Kalan Fen Lisesi adları çıkıyor. Adı geçen bu okulların eğitim öğretim hizmeti yanında başlarına ERMENEK adı getirilerek adlandırılması ve yazılması başlı başına Ermenek için çok geniş boyutlu bir tanıtım vesilesi olduğu bilinmelidir.
Sonuç olarak, Uysal-Hasan Kalan çifti, kömürden kazandıklarını eğitim tesislerine hayır amaçlı yatıran eğitim seçkinleri oldukları gibi, yöre ziraatına tüp fidancılığında yaptıkları yeniliklerle, inşaatta rekabet ortamı yaratmakla, yaptırmış oldukları okulların başında “ Ermenek “ adının bulunması nedeni ile ilçenin de tanıtımına büyük katkısı olan önemli derecede değerli ve örnek kişiler olduğunu biliniyor. Hasan KALAN’ı “marka “ yapan da bu saydığımız özellikleridir.
07.11.2016
Hasan ŞİMŞEK