BÜROKRATLARA SÖZÜM VAR!

  • Yazdır

BÜROKRATLARA SÖZÜM VAR!

Merkezi hükümetler  ve onun bakanları alacakları kararlarda, ilgili yörelerin  bürokratlarından görüş alarak alacakları kararları ve hedefleri tespit ederler. Örneğin Orman ve Çevre Bakanlığı doğal hayat ile alacağı bir kararı hayata geçirirken konu ile ilgili birimlere haber verir ilgili kişlerden rapor ve görüş ister. Bakanlığın en uçtaki görevlileri çevreden haberdar değilse ve çevreyi tanımıyorsa masa başı bir rapor düzenleyerek merkeze gönderebilir. Merkez gelen bu rapor doğrultusunda geleceğe yönelik çalışma yapar. Gelen raporlardan kimlerin konuya hâkim olduğu ve kimlerle iş yapılabileceği anlaşılır ve yapılan çalışmalar buna göre projelendirilir.

29 Kasım 2010 Pazartesi günü Hürriyet gazetesinde  yayınlanan “ türleri tehlikede olan kurt, ayı, vaşak, tilki, karakulak, dağ keçisi, geyik, karaca türü hayvanlar için Çevre ve Orman Bakanlığı tarfından DNA Bankası kurulacak. DNA Bankaları, bilimsel araştırmalarda ve  bu türlerin sayılarını artırmada kullanılacak. Bakanlık, proje kapsamında ot obur türlerden yaban keçisi ( Antalya, Mersin, Adana, Adıyaman, Muğla Artvin, Tunceli’de yaşıyor.), çengel boynuzlu dağ keçisi ( Artvin, Tunceli, Rize ), geyik ( Karabük, Kastamonu, Bolu Ankara, Eskişehir, Afyon, Denizli ), karaca ( Bolu, Karabük, Kastamonu, Samsun, ordu, Hatay ), bozayı ( Artvin, (Rize, Erzurum,Kars, Ankara, Bolu,Karabük, Kastamonu, Bartın ), kurt ( Bolu, Ksatamonu, Konya, Ankara, Kars, Erzurum…), vaşak ( Artvin, Erzurum, Sivas,Antalya ), çakal ve tilki tüm alanlar, karakulak ( Muğla, Antalya, Denizli ). Çevre ve Orman Bakanlığı bu hayvanların neslinin yok olmaması ve türlerinin çoğaltılması için DNA ve hücre bankası kuracağını açıklıyor. Hürriyet gazetesi yukarıdaki gibi yazıyor. Bakanlığın Karaman ilinden haberi yok. Karaman’da yukarıda adı geçen hayvanların yaşadığını ya da neslinin kurutulmak üzere olduğunun farkında değil. Onlar Karaman denilince Torosların kuzeyindeki düzlük yerleri mi algılıyorlar acaba. Karaman’ın üç önemli ilçesi Ermenek, Başyayla ve Sarıveliler, Mersin ve Antalya ile iç içe, haritaya bakılınca bu net olarak görülür. Antalya, Mersin, Adana gibi illerde yaşayan yaban hayvanlarının hemen hemen her türü Karaman ili hudutları içinde de vardır ve türü tükenmek üzere olan çok yaban hayvanı türü burada görülür. Çukurbağ, Dumlugöze, Ardıçkaya bu yaban hayvanlarının bundan 30- 40 yıl önce yoğun olarak şimdilerde ise tek tük  yaşadığı yerlerdir.

Yapılan projden memnuniyetini ifade eden Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Sayın Yaşar Dostbil Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “ Yaban hayatı konusunda ülkemizde bugüne dek yapılan en geniş bütçeli ve en kapsamlı olan bu proje ile örneklerine dünyada az rastlanan “ Yaban Hayvanları Doku ve Gen Bankaları “ kurulacak ve böylelikle yurdumuzun sahip olduğu olağanüstü  memeli tür çeşitliliği daha iyi korunarak gelecek nesillere aktarılacak” diyor.

Sayın Genel Müdür Dostbil, en kapsamlı proje diyor ama Karaman ilini kapsam dışında tutyor. Türkiye’nin en bâkir alanı olan Taşeli Yöresi’nin iç kısımlarını unutuyor ve Karaman ilinden hiç söz edilmiyor. Yukarıda zikredilen memelilerin tamamına yakının da Karaman ili sınırları içinde olduğunu Sayın Genel Müdüre haber verelim ve proje kapsamına buraları dahil etsinler. Zaten fiziki haritaya baktığınızda yukarıda sözü edilen yaban hayvanlarının yöremizde yaşadığını lise coğrafya  bilgisi ile anlar ve görürsünüz.

Binlerce yıldır Toroslarda insanlarla iç içe yaşayan ve onların yaşamına büyük katkı sağlayan keçiyi düşman olarak gören zihniyetler muhtemelen dağ keçisini, geyiği, kurdu, ayıyı, çakalı, tilkiyi, karacayı, karakulağı da görmeyecektir. Unutmayınız kıl keçisi çoğu yaban hayvanlarının da doğal besin kaynağıdır. Keçiyi yasaklayan ve onun yok olmasına çalışan zihniyet yaban hayvanlarının da yok olmasına vesile olacaktır. Proje moroje işin havasıdır.

Sayın Dostbil,  öze gelelim ve yönetimimiz altındaki doğayı ve oradaki canlıları iyi tanıyalım. “DNA Bankası” projesini eksik yapılmış sığ bir proje olarak görüyorum ve doğayı seven bir vatandaş olarak projenin yeni bilgilerle içinin doldurulmasını ve zenginleştirilmesini talep ediyorum.  29.11.2010   Hasan ŞİMŞEK