DOĞRULARI YAZARKEN!

  • Yazdır

DOĞRULARI YAZARKEN!

Öncesinde olduğu gibi 2002 yılından sonra da Taşeli  ( Ermenek, Sarıveliler, Başyayla )  Yöresi  ile yakından daha çok ilgileniyorum. İlk gittiğimde Yöre’nin eğitim durumunu görme imkânım oldu. Ermenek YİBO yeni yapılmıştı. Henüz müteahhitten bina geçici olarak teslim alınmış, okul eğitim öğretime açılmakla birlikte binada ciddi anlamda eksiklikler vardı. YİBO’nun çalışkan müdürü Mustafa Doğan zamanla bu eksiklikleri kapatmasını bildi. YİBO,  ekonominin dibe vurduğu dönemde Fikret Ünlü’nün gayretleri ile yaptırılmış ve köy çocuklarının hizmetine sunulmuştu. İl bazında şöyle bir eğitim öğretim etkinliklerine bakınca ilimiz Karaman’ın eğitim ve öğretim bakımından pek parlak olmadığını gördüm. O zaman, Sinop milletvekili olan Metin BOSTANCIOĞLU Milli Eğitim Bakanı idi. Türkiye’nin en kuzeyindeki Sinop ili ile en güneyindeki Karaman ilini okullaşma oranı bakımından şöyle bir karşılaştıralım dedik: Nüfusu, yüz ölçümü, coğrafi konumunda paralellik vardı. Sinop eğitim öğretim kurumları bakımından Karaman’a göre daha iyi idi. Yaptığımı araştırmaları ve sonuçlarını İstanbul’da bazı sivil toplum örgütleri ile paylaştım. Bu konudaki eksikliği yazacağım sırada İMKB Ermenek Öğretmen Okulu binası yapıldı ve hizmete girdi. Sarıveliler’de 100. Yıl İlköğretim Okulu yapıldı. Sonra peşi sıra diğer okullar derken Sinop ile Karaman arasında okullaşma oranı bakımından bir denge kurulur gibi oldu. Bunu şunun için yazıyorum: Bir ilde ya da ilçede devlet yatırımlarının, hizmetlerinin ne oranda başarılı olduğunu görmek için benzer il ve ilçelerle bir karşılaştırması yapılır. Biz böyle karşılaştırmalarla yola çıkarak yönetici konumundaki siyasilerimizi eleştiriyor ve uyarıyoruz. Fakat ilimizde özellikle Ermenek ilçemizde, bir kimlik edinmek için iktidar partisinin şemsiyesi altına girip de bana sataşan, saldıran gözü dönmüş, bağımsız düşünme yeteneğini yitirmiş kişilere yazılı basında ve sosyal medyada rastlıyoruz. Gerçek anlamda Ermenek’te bazılarının ciddi anlamda bir kimlik bunalım içinde oldukları görülüyor. Bunlardan bir kısmı, bir cemaat tarafından saygın biri isim olan rahmetli Zübeyir Gündüzalp’ın adını kullanarak Ermenek gibi nüfusu küçük, ekonomisi zayıf bir ilçeye özel okul açmaları idi. Baktılar ki pabuç pahalı, çevredeki ilkokulları bir bir   dolaşarak iyi öğrencileri parlak vaatlerle okullarına alarak kendi başarıları imiş gibi okulu yaşatmayı denediler ama çekme su ile değirmen taşı dönmeyeceğini gördüler. Biz o zaman Ermenek’in özel okulu kaldıramayacağını eleştirdiğimizden dolayı Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundular ama haklı olduklarını gösteren ellerinde bir veri olmadığından  sus pus oldular. Eğitime önem veren fakir  Taşeli halkını kandırmak için özel okul ibaresi yerine “kolej “ * sözcüğünü kullandılar. Sonları hüsran oldu, okulun kapısına kilit vurdular. Bilahare kendilerine bir kimlik arayışı için yola çıkan bu  insanlar siyasalleşmede de makas değiştirip AKP içinde rol aldılar ya da almaya çalıştılar.

Elifi görüp de mertek sanan bu zavallılar, eğitim konusunda benim gibi Talim Terbiye Kurulu Onaylı 20 civarında yardımcı ders kitabı olan ve İstanbul ‘un Fatih ilçesinde yılın öğretmeni ( 1991 ) seçilen  bir kişiyi  mesleğinden dolayı  itibarsızlaştırma gayreti içine girme küçüklüğünü gösterdiler.

Yine AKP’den nemalanmak isteyen bir güruh, Taşeli Yöresi’nde devlet hizmetlerini benim görmezden geldiğimi, yazıp çizmediğimi eleştiri konusu yapıtılar.  Öncelikle ben profesyonel bir gazeteci değilim, amatörce Yöre’ye hizmet ettiğimi düşünüyor ve inanıyorum. 13 yıllık AKP iktidarı döneminde Ermenek’te yapılan bir Adliye ve Kaymakamlık binası ve bir de Anaokulu yaptırıldığını yazmıştım. Devlete tarafından yaptırılan bu binalara Adalet Sarayı ve Hükûmet Konağı demedim/yazmadım  diye beni eleştirme yüzsüzlüğünü gösterdiler. Hâlbuki haftanın iki günü, önceden “adliye binası “ olarak adlandırılan şimdiler de “Adalet Sarayı “ denilen bu binalara işim gereği gider gelirim. Kurum ve kuruluş adlarının nasıl yazılması gerektiğini yazdığı kitaplarla öğreten eğitimci bir yazarım. Acemice beni eleştirenler çevrelerindeki ortaokullara gitseler kitaplıklarında bu kitapları göreceklerdir.

Ermenek gibi benzer ilçelerde TOKİ evlerinin bitirilip içine insanların yerleşip oturması 6- 7 yılı aştı. Bozkır ve Sarıveliler örneğinde olduğu gibi. “ At binenin kılıç kuşananındır.” Ya Ermenek’te TOKİ konutlarının yapımı ne oldu? Uzun müddet sekteye uğradı ancak yeni kura çekimi vs. Ne oranda şartnameye uygun yapılıp yapılmadığını sahipleri içine oturunca anlaşılacak. İnşallah insanlara bir ayıplı sorun çıkmaz.

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi biz, yapılan devlet hizmetlerini diğer ilçelere ve illere göre mukayese yaparak yazarız. Bizim kimse ile bir husumetimiz ve beklentimiz yoktur.  O kadar bilgi kirliliği,  yanıltma/şaşırtma dezenformasyonun olduğu yerde, gerçekleri yazmak, Taşeli halkına doğruları bildirmek sosyal sorumluluk anlayışımızın bir gereğidir.

Taşeli Yöresi ile ilgili olup da AKP iktidarı döneminde bitirildiği hâlde yazmadığım hiçbir devlet tesisi yoktur. Atladığım, bilmediğim bitirilmiş bir tesis, yol, vs. varsa yazmak ilkemizdir.  Yarım yamalak yapılmış hizmetleri bitirilmiş gibi göstermek ve yazmak benim karakterime uygun bir anlayış değildir.

Yöremizle ilgili yaklaşık en azından on civarında internet gazetesi üç tane de gazete var. Hepsini takip etmeye çalışıyorum. Ayrıca her gün en azından iki ayrı kaynakla telefonla konuşurum. Haber kaynağımın % 80’de AKP’lidir. Nerede ne yapıldığını, ne yapılmaya çalışıldığını izliyor ve yazıyorum. Taşeli’nde olmayanı olmuş gibi, yapılmayanı yapılmış gibi, bitmeyen hizmeti bitmiş gibi gösteren ve göstermeye çalışan zihniyete karşıyım ve onlarla elim kalem tuttuğu müddetçe mücadele edeceğimi hiçbir maddi karşılığı olmadan severek yaptığımı yöre insanımızın bilmesini isterim. 26.10.2015. Hasan ŞİMŞEK