EN İYİ DENETÇİ TÜKETİCİNİN KENDİSİDİR!

  • Yazdır

EN İYİ DENETÇİ  TÜKETİCİNİN KENDİSİDİR!

“Sarıveliler Postası” nın yazdığına göre Karaman İl Tarım Müdürlüğü tarafından il genelinde öğrencilere gıda güvenliği konularında farkındalık oluşturmak ve gıda güvenliği bilincini geliştirmek amacı ile İl Müdürlüğü tarafından “ En iyi denetçi tüketicinin kendisidir.”  Konul bir eğitim projesi yürüttüklerini  bu çalışmalarla  ildeki ilk ve orta öğretim kurumlarında;  gıda güvenirliğinin temel ilkelerini okullardan başlayarak  tüm tüketiciler anlatmak  ve öğretmek hedeflerinde olduklarını,  bu kapsamda Sarıveliler ilçesindeki ilk ve orta okullarda eğitimlerin düzenlendiğini,  başta İlçe Gıda  Tarım ve Hayvancılık  Müdürü Sayın Kamil KÜÇÜK’ün katılımı ile gerçekleştirilen eğitimler, Dumlugöze, Mehmet Akif Ersoy, Ahmet Tufan Şentürk, Göktepe YİBO, Göktepe,  Adiller, 80. Yıl Ortaokulu olmak üzere 8 (sekiz ) okulda yapıldığı haberini okuduk. Bu konudaki çalışmalarından dolayı İlçe Tarım Müdürü ve personelini içtenlikle kutlarız.

Ben gıda güvenliği konusunda bir eğitim almadım, yalnız akşama ev dönüşü ve alışveriş kapsamında gideceğim  marketlere varmadan, ürün  seçimini yapmadan önce, evin hanımından/ eşimden sık sık şu ifadeleri/ tembihleri duyarım:  Hasan, süt, yoğurt alırken üretim tarihine bak en son tarihli olanı al!  Hasan yumurta alırken dikkat et, kırık, çatlak olmasın ve tazeliğine bak! Ekmek alırken, üretim tarihine bak! İlaç alırken en son kullanma tarihine bak!  Bu tembihler uzar gider! Anladım ki bizim hanım hesaplı kitaplı iyi bir tüketici.

Gıda  güvenliği ile ilgili şikâyetler ALO 174 hattına yapılıyor. Hiç deneme yapmadım, ama bildiğim kadarı ile büyük kentlerde özellikle İstanbul’da  Beyaz Masa 153 hattı kurulduğundan bu yana en iyi çalışan bir mekanızmadır. Bunun dışında idari konulardaki şikâyetlerin çoğu “Kulak arkası” ediliyor. Böyle olmasa bunca GSM, Kredikartı, …., şikâyetleri  ile İlçe Tüketici Hakeme heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri dolup taşmaz.

Özellikle marketlere gıda ürünlerinin raflarda belirli bir “raf ömrü “ vardır. Süt ve sütten yapılmış ürünlerde, et ve etten yapılmış ürünlerde dayanma süreci  ve tazeliği bir iki gün bilemedin üç gün, sonraki günlerde  yavaş yavaş saklanma koşullarına göre bozulabilir. Özellikle meyve ve sebzelerde tazeliğini ve besin değerini kaybeder.

Tüketiciler için en hassas konu gıda ürünlerinin denetimidir, alırken, yerken, tadına-tuzuna, tazeliğine, sağlığımız adına dikkat edeceğiz. Bozuk satın aldığınız ürünleri iade etmesini bileceğiz. Her ne ürün olursa olsun, şayet içinize sinmedi ise alırken iade edebileceğinizi  satıcıya mutlaka sorun ve koşullarını öğreniniz ki sonradan işi yokuşa sürmesinler!  Fiş alınız, kredi kartı ile ödeme yapmışsanız slipini ve ödeme fişini, varsa fatura bilgilerini, garanti belgesini saklayınız.  Aldığınız ürün ayıplı çıkarsa, aldığınız yer de kabul etmez ise sizi bu dertten kurtaracak olan ilçe hakem heyetleridir.  Mutlaka ilçe hakem heyetlerine bu fişlerle ve varsa faturası ile gideceksiniz.

Kesinlikle doğal ürün aldık, alıyoruz, satılıyor palavrasına hiç ama hiç inanmayacağız. Hayvancılığın olmadığı, bitirildiği bir yörede/ülkede doğal ürün yetişmez, yetişse de pazara gelecek kadar üretilemez, ancak yetiştirene yeter demek bile zor artık!

Sonuç olarak, eğitim davranışları zorla değiştirme biçimidir, alışılmışlığın ve ezberciliğin ötesinde, market raflarında ürünlerin ilk ve son üretim tarihlerine bakarak, seçebiliyorsak, üretim tarihi geçmiş ürünleri almama konusunda bilinçlenmişsek sorun yok. 17.05.2016. Hasan ŞİMŞEK