FERMAN 739 YAŞINDA
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Pazartesi, 11 Nisan 2016 00:00
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 1923
FERMAN 739 YAŞINDA
Karaman’ın oğlu Mehmet Bey’in Konya Selçuklu Sarayı’nda iktidarı ele geçirip Allaeddin Siyavuş(Cimri)’ u tahta çıkarınca kendisi de vezir olup sarayda olup bitenlere şöyle bir bakınca kendisinin de anlamadığı bir dil ile ( Farsça ) konuşulduğunu görür ve dehşete düşer bir Türk yurdunda Türkçeden başka bir dil ile konuşulup yazılması kabullenecek bir durum değildir. Bu nedenle Türk dili ile ilişkin olarak buyurduğu “ Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyrandaTürk Dili’nden başka dil kullanmaya.” 13 Mayıs 1277’de Mehmet Bey bu sözlere, pek dillendirilmeyen şu sözleri de ekler. “Defterler dahi Türkçe yazıla! “
Bu yüzyıl aynı zamanda Anadolu’nun yoğun olarak Orta Asya’dan göçler nedeni ile Türk boyları ile dolup taştığı ve Anadolu’nun hızla Türkleştiği bir yüzyıldır.
Moğolların Anadolu’yu kasıp kavurduğu, yıkıp yaktığı ve Anadolu halkını yoksulllaştırdığı bir felaket yüzyılıdır.
Bir önceki yüzyılda Anadolu Selçuklu Sultanı Mesut, Haçlılarla başarılı savaşlar yaptı. Doğuda Sivas ve Malatya’yı Danişmentlilerden aldıktan sonra Çukurova’ya girdi. Bu bölgedeki bazı şehir ve kaleleri ele geçirdi.Veba salgını yüzünden Konya’ya geri döndü, orada öldü ( 1155). Sultan Mesut’un takip ettiği başarılı siyaset sayesinde Türkiye Selçukluları Devleti’nin yok olmaktan kurtardı ve Anadolu’da Türk hâkimiyetini tesis etti. Zekâsı ve enerjisi sayesinde Haçlılar ve Bizansı mağlup ederek Türkler için Anadolu’nun emniyetli bir vatan hâline gelmesinde büyük bir pay sahibi oldu. Batı kaynaklarında Anadolu ilk defa Türkiye adı ile onun zamanında anıldı.
İşte yaklaşık yüz yıl sonra Anadolu Selçuklu Sultanlığı bünyesindeki Karaman Bey’i olan Mehmet Bey Konya Selçuklu Sarayı’nda vezir olunca, Fars kültürün etkisi altında kalan Selçuklu Sarayı’nı öze/Türk’e dönüşe bir fermanla davet eder.
Bizler bu tarihi olayı ve tarihi değerleri yeni yeni idrak ettiğimizden daha hakkettiği şekilde halkımıza mal ettirip Taşeli köylerinde, beldelerinde ve ilçe merkezlerinde yeterli ölçüde önemin anlatıp kutlayamadık.
Bu yıl, sivil toplum örgütlerimizden ERÇEV, Vakıf Başkanı Reşit Keskin’in de iştiraki ile her yıl olduğu gibi bu yılda 20 civarında bir ekiple Dil Bayramı kutlamalarına katılıyor.
Ankara’daki Ermenekliler Derneği de Dernek Başkanı Talat Seyhan’ın başkanlığında bir grupla Dil Bayramı etkinliklerine katılacak.
Bu yıl Konya’daki Ermenekliler Derneği ( KON-ER )’de Dernek Başkanı Ahmet ileri’nin başkanlığında 30 kişilik bir grupla Dil Bayramı etkinliklerine katılmayı planlıyorlar.
Bu sözünü ettiğimiz üç sivil toplum örgütü kültürel etkinliklerin yanı sıra Taşeli Yöresi çocuklarına da burs vererek sosyal sorumluluklarını eğitim ağırlıklı olarak hizmet görmeye devam ediyorlar. Başka bir yazımda ayrıntılı hizmetlerini yazacağım.
Sonuç olarak, Türkçenin güzel türküleri, şiirleri, folkloru ve vb eylemleri ile gümbür gümbür, bir coşku içinde, çevre ilçelerle birlikte Mut, Anamur, Gülnar, Gazipaşa/ Selendi, Taşkent ve Hadim’i de içine alan bir etkinlikle Balkusan’da Mehmet Bey’in mekânında buluşamadık.
Türk Dil Bayramı etkinliğini Beyliğin merkezine yakın yerleşim yerleri ile birlikte, başta il merkezimiz Karaman da olmak üzere coşkularımız ve sevincimizi onlarla paylaşarak ve onlara da kültürel mirastan pay vererek kutlamamız çok daha anlamlı olacağını düşünüyorum. 11.04.2016. Hasan ŞİMŞEK