TÜRK DİLİNİN ANADOLU’DAKİ BÜYÜK USTALARI

  • Yazdır

TÜRK DİLİNİN ANADOLU’DAKİ BÜYÜK USTALARI

Türk dilinin Anadolu’da gelişip yaygınlaşmasında, iki büyük ustası var: Birisi tasavvuf edebiyatının zirvesindeki Yunus Emre öbürü ise halk edebiyatının zirvesindeki Karacaoğlan’dır. Her ikisi de bizim topraklarımızda dolaşmış, yaşamış, feyiz almış şairlerimizdir. Biz, bu yazımızda Yunus Emre ( 1240?- 1320? )’nin üzerinde duracağız. O yaşadığı dönemde Anadolu’yu karış karış gezmiş, Konya’da Mevlana ile buluşmuş, söyledikleri ilahilerle gönül dünyamızı doldurup zenginleştirmiştir. Onun şiirleri, yazı hayatından uzak, okuma yazma bilmeyen insanlarımız tarafından  köyde-kentte ; kırda bayırda, özellikle dini ayinlerde hep söylene gelmiş, kulaktan kulağa insanlar tarafından ülkenin bir ucundan diğer ucuna sözle yayılmıştır.

Şiirleri halkın kullandığı sözcüklerle, halkın anlayacağı şekilde, az ve öz kelimelerle ifade edilmiştir. 700 yıldır değerinden hiçbir şey kaybetmeden şiirlerinin benimsenip okunması, halk tarafından benimsenmesi onun ne kadar büyük tasavvuf halk edebiyatı ustası olduğunun göstergesidir. Onun şiirlerine “nefes “bestelenmiş olanlara da “ilahi” denir. Konya Lisesi Edebiyat Öğretmeni rahmetli Ali Gündüz GÜRGEN Yunus’un şiirlerini kitabında “ özlü, olgun, dolgun “ olarak niteler.

O, Anadolu’yu karış karış gezdiği için her kent ona sahip çıkar ve mezarının kendi illerinde olduklarını söyler ve yazarlar. Son bilgilere göre de Prof. Dr. Hulusi GÜNGÖR mezarının Karaman’da olduğunu belgelerle ortaya koyduğuna ilişkin bir kitap yazmıştır. Karaman, Yunus’u sevmiş ve benimsemiştir. Orada kendi adını taşıyan bir türbesi, okulları, konferans salonu  vardır. Günümüzde bile Karaman’daki yaşam tarzı ile Yunus’un şiirlerinde işlediği yaşam tarzı bütünleşir gibi.

                                         

                           ŞOL CENNETİN IRMAKLARI

Şol cennetin ırmakları                               Altındandır direkleri

Akar Allah deyu deyu;                              Gümüştendir yaprakları

Çıkmış İslâm bülbülleri,                            Uzandıkça budakları

Öter Allah deyu deyu.                                Biter Allah deyu deyu

Salınır tûba dalları,                                    Aydan aradır yüzleri

Kur’an okur hem dilleri;                            Şekerden tatlı sözleri

Cennet bağının gülleri                                Cennette huri kızları

Kokar Allah deyu deyu…                          Gezer Allah deyu deyu

Kimler yiyp kimler içer,                             Hakka aşık olan kişi

Hp melekler rahmet saçar;                         Akar gözlerinin yaşı

İdris Nebi hulle biçer                                 Pür-nur olur içi dışı

Diker Allah deyu deyu.                              Söyler Allah deyu deyu.

Yukarıda Okuduğumuz şiirinde ( nefes/ilahi ) inanç sembollerimizi az ve öz Türkçe sözcüklerle ifade edip ruhumuzun derinliklerine nüfuz ederek bizim duygularımız depreştirmesi ancak Yunus gibi bir dil ustası ile mümkündür. O, bir Türkçe dâhisidir. Düşüncelerini hiç fazla uzatmadan kelime kalabalığına boğmadan az, öz derin anlam ifade eden sözcüklerle anlatabilmiş büyük bir tasavvuf ustasıdır. Türkçenin yaygınlaşıp gelişmesinde onun şiirlerinin çok etkisi olmuştur. Karaman’ın oğlu Mehmet Bey’in fermanını amaca uygun en iyi  kullanan ve hedefe ulaştıran büyük değerdir. Rahmetle anıyorum. 21.03.2015. Hasan ŞİMŞEK.