ÇİN’LE FÜZE ANLAŞMASI GERÇEKLEŞİR Mİ?

  • Yazdır

ÇİN’LE FÜZE ANLAŞMASI GERÇEKLEŞİR Mİ?

ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone, Diplomasi Muhabirleri Derneği’nin geleneksel toplantısına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Ricciardone,uzun menzilli hava savunma ve füze sistemi için Türkiye’nin bir Çin şirketiyle görüşmelere başlaması konusunda ne düşündüğü sorulduğunda,” ABD tarafından yaptırım uygulanan Çin firması ile Türkiye arasında muhtemel bir anlaşma hakkında endişeliyiz.Bu bir sır değil.evet, bir ticari karar.Savunma alımı veya herhangi bir konuda kendi kararlarını almak Türkiye’nin egemenlik hakkıdır. Aramazda bir anlaşamazlık yok. Ancak bunun ittifak (NATO ) füze savunma sistemi için ne anlama geldiği konusunda cidden endişeliyiz.

Büyükelçi Ricciardone, ABD’nin Çinli firmanın neden yaptırım listesine alındığına dair Amerikan uzmanlarının Türk muhataplarıyla görüşmelere başlandığını duyurdu. Ricciardone, gerekli bilgi paylaşımından sonra Türkiye’nin kararını vereceğini ifade ederken şu uyarıyı yaptı. Türk-Amerikan savunma işbirliği yoğun ve köklü. Türk savunma endüstrisine yardım etmekle iftihar ediyoruz. (1) Eğer ABD’niin yaptırım (ambargo ) uyguladığı Çinli CPMIEC firması ile anlaşma olursa Türkiye ile ilişkilerimiz etkilenir. Adli makamımız tarafından yaptırıma uğramış bir firmaya bu ihale verildi. NATO üyesi bazı ülkelerde, örneğin Yunanistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti’nde de Sovyetlerden kalma Rus sistemi var. Hiçbir zaman o sistemler NATO savunma sistemine entegre edilmedi.Türkiye’nin gurur duyacağı 61 yıllık NATO üyeliği var.Türkiye’nin en büyük başarısı gelişmiş bir savunma endüstrisidir. 1990’larda Lockheed Martin ve TAİF-16’ları birlikte geliştirmeye başladılar. Üst düzey teknoloji transferi gerçekleşti ve üretilen her 7 F-167dan 5’nin parçaları Türkiye’de üretildi. Son olarak General elektrik CEO’su TUSAŞ’la jet motoru parçaları üretme konusunda çalışma kararı aldı. Sikorsky ile hâlâ müzakereler sürüyor. Ambargolu bir Çin firmasıyla anlaşma olursa kuşkusuz bu iş birliği etkilenir.”diyerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni basın önünde açıkça tehdit etmiştir.(2).

Kosova dönüşü uçakta Hürriyet muhabir Vahap Munyar’a Başbakan Sayın Erdoğan’ın yaptığı açıklama ise şöyle :

“ Savunma Sanayi Müşteşarlığımızda biz önce kriterleri belirledik. 1. Füzelerin yapımı ortak yapım olacak. 2.Birlikte üçüncü ülkelere açılmak. 3. Fiyatının uygun olması. Çin bu üç kritere en uygun teklifi sundu.

İtalya- Fransa konsorsiyumunun teklifi Çin’den 1 milyar dolar daha pahalıydı. Ortak yatırım ve 3’üncü ülkelere birlikte açılma konusu gündemlerinde yoktu. ABD’niin fiyatı onlardan 200 milyon dolar daha yukardaydı.

Rusya’nın fiyatı 4 milyar dolar daha yukardaydı. Gerçi hakkını teslim etmek gerekirse, Rus füzesi en kalitelisiydi. Ancak saydığım üç kritere uymuyordu.

Biz Savunma Sanayi Yüksek Kurulu olarak karamızı verdik. Bu aşamadan sonra ancak Çin vazgeçerse ihale süreci durabilir. Çünkü teklifler kapalı zarf usulü ile alındı. Füzeler NATO konseptine uyacak.

Bağımsızlığımızı kimse ile paylaşamayız. Öyle bir uyarı ekonomik bağımsızlığımıza müdahale anlamına gelir.” diyor Sayın Başbakan, öyle anlaşılıyor ki geçmişte benzer sanayi yatırımlarında olduğu gibi Batılılar Çin’le yapılan füze anlaşmasından çok rahatsızlık duyuyorlar.

ABD Büyükelçisi açıkça diyor ki: bizim çıkarlarımıza aykırı hareket eden ve bizim cezalandırmış olduğumuz bir firma ile siz füze anlaşması yapamazsınız. Yaparsanız aramız açılır, gerekirse önceden yaptığımız silah endüstrisi anlaşmaları çıkmaza girer diyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Çin Halk Cumhuriyeti ile yapmış olduğu füze savunması anlaşmasının sonunu getirebilecek mi? Bekleyip göreceğiz.

24.10.2013. Hasan ŞİMŞEK

 ----------------------------------------------------------------------------------

25 Ekim 2013, Zaman Gazetesi s.21.

25 Ekim 2013 , Hürriyet gazetesi s. 8