GERÇEKLER KONUŞULMALI

GERÇEKLER KONUŞULMALI

Kötü yönetiliyoruz dedik!

İyi yönetilmiyoruz, diye yazdık.

Bunları yazarken de somut bilgiler sağlam veriler ortaya koyduk.

Hiç ama hiçbir iyileşme ufukta görünmüyor!

AK Parti  bu güzel ülkede istihdam yaratmada hiç ama hiç başarılı olamadı.

Başarı adına çok kuvvetli estirilen rüzgâr, medya ve devlet gücü ile yapılıyor. Herhangi bir tesisi yapacağız, ihaleye verdik, vereceğiz, ihale iptal oldu! Yakında yeniden yapılıyor, yapılacak; ihaleye çıktı çıkacak söylemleri ile birlikte 12 yıl bir rüya gibi gelip geçti. İlköğretimde okuyan çocuklarınız üniversiteyi bitirdi. Şu an o çocuklar boşta, kendinin bir işe yaramadığını düşünüyor. 300 bin öğretmen açığı ve iş bekleyen 350 bin öğretmen var.

Sokakta dolaşan, anne ve baba eline bakan asgari 3,5 milyon işsiz var. Bu işsizler şu ve ya bu şekilde devletin ve vatandaşların yarattığı imkânlardan yararlanıyor gibi görünseler de işsiz olduklarından mutlu değiller. Genç nüfus olduklarından onları doğru zamanda doğru yerlerde istihdam edemediğimizden ekonomik değer olarak çok şey kaybediyoruz.

Genç nüfusun üretime katılması ile yaratacağı katma değeri bir yana bırakalım ve görünür olan ve hiçbir kimsenin itiraz edemeyeceği basit bir hesap yapalım:

Bugün 2014- 2015 yılı içinde iş arayan genç nüfus 3,5 milyondur. Siz buna 3 milyon da diyebilirsiniz.  Asgari ücretten çalışması gereken 3 milyon üzerinden bir hesap yapalım. 2015 yılı ilk altı aylık dönemde asgari ücret 1.201.50,00 TL’dir. Bu paradan Sosyal Güvenlik Kurumu’na kesilmesi gereken rakam kişi başı 412, 80 TL’dir. Şayet bu 3 milyon işsiz asgari ücretten çalışmış olsa idi 3.000.000,00 X 412, 80= 1.280.400.000,00 TL ( 1 milyar 280 milyon 400 bin lira ) her ay Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kasasına girecekti. 3 milyon işsiz olduğundan SGK bu paradan mahrum kalıyor. Öbür taraftan devlet sağlık giderlerinden nasıl nereden kısabilirim hesabını yapıyor ve kazanılmış hakları olan emekli vatandaşların haklarından kesintiye gidiyor. Diğer yandan asgari ücretle çalışan bir kimse işçi ve işveren birlikte kişi başı ayda 162,31 TL devlete vergi ödemekte.  3 milyon işçi için devletin vergiden kaybı 3.000.000,00= 480 milyon’dur. Sosyal Güvenlik giderleri ve vergiden mahrum kalmanın bedeli ise 1 milyar 760 milyon TL’dir. Yılda devletin kaybı, ortalama 21 milyar 120 milyon TL’dir. Bu sadece işin asgari hesaplanması sonucu gözle görülen kayıp, şayet üç milyonu aşan işsizler çalışmış olsa idi üretime yapacağı katkılar nedeni ile ayrıca bir katma değer yaratacak üretim fazlası ürenler ya da hizmetler ihraç edilmiş olacaktı.

İşte son on üç yılıdır AK Parti Hükümetleri iş alanları yaratamadığından ülke genelinde katma değer yaratacak ürünler de üretememiş, işsizlik başını almış gitmiştir.

Şimdi AK Parti’ye oy veren vatandaşlar oy verdiklerinden dolayı mutlu görünüyorlar ama öbür taraftan benim üniversite bitirmiş çocuğum neden işsiz, neden KPS sınavları engelini aşamıyor? Neden bunun sorgulamasını yapmıyor ya da yapamıyor? Ciddi ölçüde araştırılması gereken derin bir konu.

Türkiye’nin 80 yılda yaptığı dış borç stokunun iki misli AK Parti tarafından 11 yıl içinde yapıldığın söylüyor Tünelin Son Krizi kitabında Bartu Sorel ismindeki ekonomist böyle yazıyor. Allah sonumuzu hayır etsin! 20.02.2015 Hasan ŞİMŞEK

20 Şubat 2015,Hürriyet,  (Tünelin Son Krizi -Bartu Soral )  Yalçın BAYER, s