Taşeli Yöremizin Başyayla İlçesi, Büyükkarapınar Köyünde doğup onca eğitim basamaklarından başarı ile tırmanmanın ardından Konya Necmeddin Erbakan Üniversitesinde Prof. Dr. olarak görevini icra eden değerli hocamız Sayın Haydar Öztaş Bey, doğup büyüdüğü memleketimizin endemik bitkilerini, dünya endemik literatüründe yerini alması çabası için yayınlamış olduğu “Ermenek (Taşeli) Bölgesinde Yetişen Bazı Endemik Bitkiler” kitabını 24.01.2017 günü makamında ziyaretim esnasında benim adıma imzaladı. Kendisine öncelikle teşekkürlerimi iletiyorum.
Sayın Prof. Dr. Haydar Öztaş Beyin makamında çay sohbetimiz oldu. Yöremizle ilgili bir hayli konu üzerinde fikir alış verişinde bulunduk. Hocam, kitapla ilgili yaptığı çalışmalar hakkında bilgilendirdi.
Daha ilk tanışmamız olmasına rağmen sanki birbirimizi yıllardır tanıyormuşuz hissi uyandı bende. Gerçekten Sayın Prof. Dr. Haydar Öztaş Beyin samimi, içten ve gerçekten çok mütevazı bir insan olduğunu konuşmasıyla, davranışlarıyla hemen ortaya koymuştu.
KMÜ rektörlük adaylığının gerçekleşmemesi dolayısıyla üzüldüğümü dile getirdim. Hocam, gayet samimi içten bir şekilde yeni seçilen KMÜ rektörüne başarı dileklerini dile getirdi.
Rahmetli babam “Oğlum bir yere gittiğinde, bir kişi ile tanışmanda ilk izlenimin çok önemli. Bunu unutma!” derdi. Gerçekten bu izlenimler önemli. Çünkü ilk izlenim sonrası hakkında pozitif veya negatif ipuçları verebiliyor. İşte ilk izlenimde Sayın Prof. Dr. Haydar Öztaş Beyin oldukça pozitif bir insan olduğu duygusunu bıraktı bende. Belki de o yüzden sohbetimiz Taşeli’nin bir köyünde, kahve önünde sohbet eden insanların samimiyeti, içtenliği havası içinde geçti. Genlerimizdeki Taşelilik, buna etki eden faktör olabilir.
Hocam, beni asansör kapısına kadar gelerek uğurladı. Ayrıldıktan sonra şehir içi otobüsüne binip kendi mahalleme harekete geçtiğimde elimdeki poşetten kitabı çıkarıp incelemeye koyulmam. Kitap beni Taşeli’ne alıp götürüvermişti bile.
Kitabın sayfalarına serpilmiş yöremizin endemik bitkilerini gördükçe o kendine has ender kokularını algılar gibi oluyor, kırlarımıza, çalı diplerine, dağ yamaçlarına serpilmiş o güzellikleri hatıralarımın derinliklerinde yerini koruyan birikimleri ortaya çıkarıp yetiştiği mevkileri bir bir hatırlatıverdi bana.
Kitap sayfalarına serpiştirilmiş endemik bitkilerimizi görünce “Arı olsam bu güzellikleri böyle güzel yakalayamazdım.” diyorum kendi kendime.
Kitabı incelemeye evimde de devam ettim. Endemik bitkilerimizin Türkçe açıklamalarını okuyor, İngilizce açıklamaları kısmında sadece endemik bitki adlarına baktım. Çoğu çiçeğin ne işe yaradığını da okuyunca ayrı haz aldım.
Hocamın makamında kitaba şöyle bir baktığımda kitaptaki adıyla Kürküme adlı bitkiyi görünce “A, bu bizim kabakulak bitkisi.” deyiverdim. Hocam, bitkinin afrodizyak etkiye sahip olduğunu açıkladı. Açıklamaları hızlıca okuyup benim de bu bitkiyle ildiği bildiğim bir özelliği aktardım.
Köyümde, bu bitkinin yapraklı dallarından bir iki tane yatağın içine kumaş bir torba içine konulursa sabaha kadar pire olsa bile asla insanı ısırmadığını söyleyince Hocam da “Bunu bilmiyordum.” dedi. Zaten bilgiler paylaştıkça çoğalmıyor mu? Yöremizin onca endemik bitkilerini ayaklarımız altında ezerken,“Ermenek (Taşeli) Bölgesinde Yetişen Bazı Endemik Bitkiler” kitabını okudukça bu bitkilerimize de bakış açımız kesinlikle olumlu yönde değişecektir.
Belki de bu kitapta “Kürküme”yi okuyan bir ilaç üreticisi bir ilaç veya parfüm geliştirip hayvancılıkla uğraşan ve pireden mustarip olan insanları kurtaracak. Hatta bu mucidin de yöremizden çıkması gönlümüzü ne kadar güzel okşar.
Değerli Hocam Sayın Prof. Dr. Haydar Öztaş Bey, 172 sayfalık “Ermenek (Taşeli) Bölgesinde Yetişen Bazı Endemik Bitkiler” kitabınızı bir çırpıda okuyuverdim. Ama bu çalışmanızın bununla bitmemeli, devamı mutlaka gelmeli. Çünkü yöremizin daha nice endemik bitkileri, sizin objektifiniz ve kaleminizle dünyaya daha da etkili bir şekilde tanıtılacağı ümidini taşımaktayım.
Durmuş Ali ÖZBEK
Bu e-posta adresi spam robotlarından korunuyor. Görebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir.