EDEP VE HAYA
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Cuma, 20 Mayıs 2016 00:00
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 2275
EDEP VE HAYA
Ben siyaset bilimi eğitimi almış bir kimseyim. Böyle “edep ve hayâ “ gibi dinî içerikli kavramları açıklamak ve okuyucunun önüne çıkmak bizim işimiz değil. Bu işi daha iyi yapacak olan din eğitimi almış din adamlarımız olsa da, dini ve ahlaki davranışlarımızı analiz edip güzelliklerini ve aksaklıklarını yazmak toplumsal açıdan bizim de görevlerimizdendir.
Böyle bir girişten sonra “edep ve hayâ “ nın önemini okuttuğumuz din kültür ve ahlak bilgisi kitaplarından da yararlanarak açıklamaya çalışalım.
Edep, toplumun geleneklerine uygun ve iyi davranmak, incelik demek olup hiçbir konuda aşırılığa girmemektir. TDK’nini Türkçe sözlüğüne göre, Toplum töresine uygun davranma, incelik anlamına gelir.
Olumsuzu edepsizdir. TDK’ye göre edepsiz: Utanılacak işleri hiç sıkılmadan yapan, utanmaz, sıkılmaz, terbiyesizdir.
Edepli insan, içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun, gelenekleri çiğnemez ve toplum düzenine uyar. Her çeşit kusur ve suçtan kaçınır.
Edepli olan insanlara bizim dilimiz Türkçede nazik, kibar ve terbiyeli insan denir. Bütün işlerimizde, insan ilişkilerinde haddimizi bilmek ve sınırı aşmamak kadar büyük bir erdem yoktur. Edep denilen bu erdeme sahip olmayan kişi, insanî olgunluğa ulaşmış sayılmaz.
Edep ve terbiyenin en önemli görüntüsü nezaket ve iyi kalpliliktir. Nezaket, herkese karşı güler yüz göstermek, başkasını rahatsız edecek davranışlardan kaçınmaktır. Nezaketli insan sözleriyle ve hareketleriyle kimseyi incitmez.
Bir insan ne kadar bilgili ve zengin olursa olsun, nezaket ve zarafetten yoksun ise bu özellikler gölgede kalır. Toplumda sevgi ve saygı kazanamaz.
İnsanların kalbini kırmadan herkese nezaketle davranmak, elinden geldiği kadar herkesi yardımına koşmak, nezaket ve edeptir. Sokaklarda, taşıtlarda ve yollarda ihtiyarlara, engellilere, hamile kadınlara, çocuklara öncelik tanımak, büyüklerimize karşı sert ve kaba davranmamak edep ve terbiyedir. Herkese açık yerlerde, toplu taşıma araçlarında, gürültü patırtı yapmak, etrafı kirletmek, fena sözler söylemek edep ve terbiyeye aykırı davranışlardır.
Hayâ, utanma demektir. Utanma, kişinin kötülüğe düşme ve kınama korkusudur. Olumsuzu hayâsızdır. Hayâsız: Utanması olmayan, sıkılmayan anlamına gelir.
Hayâ, insanı kötülüklerden koruyan uzaklaştıran değerli bir koruma aracıdır. İnsanın yaratılışına bağlı doğal bir ahlak ve erdem duygusudur. İnsanı hayvanlardan üstün yapan ilahî ( tanrısal ) bir niteliktir. Hayvanlarda utanma duygusu yoktur; utanma duygusunu kaybeden bir kimse ahlakî üstünlüklerini kaybetmiş olur.
Hayâ sahibi bir insan, vicdanının sesini dinler, birtakım kötü hareketlerden kaçınır. Gerekli yerlerde de lüzumsuz utangaçlıklar ve çekingenliklerle kendisini küçültmez. Gerektiği zaman haklı olduğunu düşündüğü konularda herkesin önünde güvenle ve cesaretle doğru bildiği konuları savunur. Bildiği hâlde doğruları savunmayan kimseler korkak ve pısırıktır.
İnsan olmanın en güzel, en doğru ve en ciddi ölçüsü edep ve hayâdır.
Bir kimsenin annesine babasına, büyüklerine öfke ile karşı gelmesi hem günahtır, hem de edepli bir davranış değildir.
Davranışlarımızda yapılacak en doğru iş utanılacak davranışlardan kaçınmak, edepli olmaya özen göstermektir. Allah hepimizi kötülüklerden korusun! 20.05.2016 Hasan ŞİMŞEK