OKUYORUZ!

OKUYORUZ!

Okuyoruz!

Kim demiş ülkemizde okuma oranı düşük diye?

Yediden yetmişe, hatta üç yaşından doksan yaşına kadar herkes,

Evde, sokakta, eşek ve pat pat üstünde, otobüste, metrobüste, tramvayda, trende, vapurda, uçakta, yemek yediğimiz lokantada, çay içtiğimiz kahvede, araba kullanırken araçta, deniz kenarında plajda ve hemen her yerde fırsat buldukça okuyoruz.

Kimse okumadığımızı, az okuduğumuzu söyleyemez. İnsan yaşamına uygun bütün mekânlarda insanlarımız sürekli okuyor.

Tabi bu okuma kitap okuma ile ilgili değil,  

Sürekli olarak cep telefonumuza gelen yerli yersiz mesajlar, elektronik postalar, vs.

Cep telefonlarımıza öyle mesajlar geliyor ki, tek yanlı bilgilendirme, yönlendirme amaçlı mesajlar. İşte biz yerli yersiz her yerde ve ortamda bu mesajları okuyoruz.

Gelen mesajları okumadığımızı kimse söyleyemez. Netice olarak mesajları okuyoruz, bazılarına da yanıt veriyoruz. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi her ortamda yoğun bir okuma etkinliği içinde olduğumuzu söylemeliyiz.

Mesajları okumada o kadar yoğunuz ki, direksiyon başında, toplu taşıt araçlarına binerken inerken içinde, toplantı salonlarında, hatta camilerde namaz arsında bile …

Bu okuma süreci bizi sanal bir dünyaya götürüyor. İçi boş, gerçekten uzak, zihnimizi geliştirici ve çoğulcu düşüncemizi arttırıcı, sorgulayıcı  bir okuma değildir.

Yereli yersiz her mekânda elde telefon gelen iletileri takip etmek ya da yanıt vermeyi doğru buluyor muyuz?  Özellikle ibadethanelerde, araçlara binerken ve kullanırken konuşmayı ve okumayı onaylıyor muyuz? İletişim cihazlarının esiri ve bağımlısı olmamaya özen göstermeliyiz. Ülkeyi biz yönetmiyoruz.

Cep telefonlarında bize gelen mesajlar çoğunlukla tek yanlı, okumaya, okutmaya, yapmaya, yaptırmaya yönelik yaptırım gücünde mesajlardır. Bu mesajlar, bizlerin düşünce yetisini yok ediyor. Tek taraflı seçici olmayan mesajlar, zihinsel etkinliğimizi körleştiriyor. Her ortamdaki okuma etkinliğimiz yoğun olsa da, tek taraflı yönlendirme olduğundan pek bir işe yaramıyor. Bu nedenle özellikle gençlerimiz, bağımsız düşünüp, özgürce karar verme yeteneğine sahip olabilmesi için kendi seçecekleri kitapları en azından cep telefonunda gelen mesajlara ayıracakları zaman kadar okuma, sorma, soruşturma, araştırma etkinliği göstermeleri, yararlarına olacak bir eylemdir.

Hiçbir zaman facebook sayfalarında üç beş kelime okuma ve görsellere bakma, emir komuta zinciri hâlindeki mesajlarla okuma kitap okumanın yerini tutmaz, zihinsel etkinliğimizi artırmaz.

Gençlere demem odur ki, bağımsız, özgür düşüncenin yolu kitap okumaktan geçer. Okuyunuz ama sanal dünyada başkaların iletişim aracı olmayınız. Kitap okursanız her alanda kendinizi geliştirmiş bir kişi olarak toplumda yerinizi alırsınız. Kitap okumakla bilginiz artacak, zihniniz alternatif düşünce üretecek ve olaylara farklı bakacaksınız.  Kitap okuyanla okumayan, kulak dolgunluğu ile bilgi sahibi olan ile doğrudan kitaplardan öğrenen hiçbir zaman ayın/eşit olamaz. Hasan ŞİMŞEK 10.07.2016.