KARAMAN İLİNDE TAŞIMALI EĞİTİM ÇIKMAZI VE ÇOCUKLARIN MAĞDURİYETİ
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Pazartesi, 23 Şubat 2015 00:00
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 2091
KARAMAN İLİNDE TAŞIMALI EĞİTİM ÇIKMAZI VE ÇOCUKLARIN MAĞDURİYETİ
1980 öncesi Türkiye’nin en büyük kenti olan İstanbul’da bile taşımalı eğitim diye bir şey yoktu. İstanbul’un eğitim yapısını bildiğimden o zaman yeni ilkokula başlayacak olan oğlum Özgür için iyi bir semtte iyi bir okul anlayışı çerçevesinde düşünce jimnastiği yapmış olmamdan dolayı taşımalı eğitimin olmadığını biliyorum. Zamanla Anadolu liselerinin ve özel okulların çoğalması ve il geneline dağılması taşımalı eğitimi tetikledi. Diğer bir etken de taşımalı eğitim araçlarını ( minibüsler ) üreten firmaların bu alanda teşvikçi olması ve pazar payını geliştirme çabaları okul servis araçlarının yaygınlaşmasına neden olduğu biliniyor. Büyük kentlerde okul servis araçları artık en ufak bir hava olumsuzluğunda okulları tatil ettirecek kadar lobileşip örgütlendiler. Böyle bir ön bilgiden sonra ilimiz genelindeki YİBO’lara bir bakalım. 4+4+4= 12 yıllık eğitim yasası çıktıktan sonra YİBO’larda öğrenci sayısının artması beklenirken, birden bire taşımalı eğitime ağırlık verilmeye başlandı. Taşımalı eğitimle birlikte yakın köylerdeki çocuklar bir araya getirilerek ortaokullar ve imam hatip ortaokulları ihdas edildi. Ama yeterli sayıda branş öğretmenleri var mı yok mu hesabı yapılmadı? Bazı gayretkeş yöneticilerin yönlendirmesi ile Ermenek ilçesinde Tepebaşı, Ardıçkaya, Gökçekent, Çamlıca gibi köylerimizin okullarına yakın köylerin çocukları taşımalı eğitime kaydırılarak YİBO ( YBOO)’ların işlevi etkisizleştirmeye çalışıldı. Taşımalı eğitim anlayışı güçlendirildi ve velileri ikna yöntemine gidildi.
Bir eğitimci olarak şunları anlamakta zorlanıyorum: Ermenek YİBO tam kapasite ( 240 kız+260 erkek ) 500 öğrenci ile eğitim öğretim etkinliği yaparken birden bire ( 75 kız+ 95 erkek ) sayı 170 öğrenciye düşürülmüştür. İl ve ilçe yöneticilerinin yönlendirmesi ile böyle yaptırıldığı düşünülüyor. Balkusan’dan, Kopukoluğu’ ndan günübirlik çocuklar Ermenek Hakkı Polat İlköğretime getirilip götürülüyor. Hâlbuki yanı başındaki devasa YBO ( Yatılı Bölge Ortaokulu )’na öğrenci yönlendirilmiyor. Hangi mantık 30 km uzaktaki Kopukoluğu’na hergün çocukları getirip götürüyor. Neden çocuklar YİBO’ya verilmiyor? Neden köy çocukları devletin imkânlarından yararlanarak daha iyi başarılar sağlamasına imkân tanınmıyor? Eğitim işleri ile uğraşan yöneticilerimiz tasarrufu mu amaçlıyorlar?
İster Karaman merkezde olsun ister ilçelerinde YBO’larda öğrenci sayısı başka okullara kaydırıldıkça TEOG ( Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş )’de başarılar düşecektir. Karaman’da TEOG’’de ve Üniversite Yerleştirme Sınavı’nda üst basamaklara çıkmanın sırrı Yatıl Bölge Okullarının ve öğrencilerinin sayısını artırmaktan geçtiğini ilin en ucundaki Dumlugöze ( Muzvadi ) muhtarı bile bilir.
Ermenek ve Karaman’daki bütün üst düzey yöneticilere sesleniyorum. Siyasilere sesleniyorum, bu olumsuzluğa bir son verilsin. Karaman ilinde devasa yatılı okullar (YBO ) varken günübirlik bu çocukları gündüzlü okullara yönlendirerek, olumsuz havalarda üşüterek, daha da ötesi okulları kar kış nedeniyle ile tatile sokarak, en az on km, en uzak 30 km yollarda beşik gibi sallamaya ve onları kötü hava koşulları nedeni ile okullarına devam edememe nedeni ile derslerden geri bırakmaya ve onlardan başarı beklemeye ne hakkımız var?
YBO’lar fabrika gibi okullar, özellikle Ermenek Fikret Ünlü YİBO açıldığından bu yana eğitim kalitesini sürekli yükseltmiş, başarılı öğrenciler yetiştirmiş ve yetiştirme ortamına müsait bir okul olduğu hâlde bu okulun öğrencilerini yanlış eğitim politikaları ile eritmeye ve önlerini tıkamaya vicdanlarımız elvermez. Bir zamanlar öğretmen okullarına, imam hatiplere yapılanların aynısı şimdi YİBO’lara yapılıyor. Karaman il merkezindeki Vali Hakkı Teke YBO’da aynı sıkıntılar var. Karaman merkezine yakın köylerdeki çocuklara hitap eden bu okul devlete çok pahalıya mı geldi ki bugün okulun öğrencileri çevredeki diğer okullara dağıtıldı ve binalar çürümeye terk edildi, okulun yatılılık işlevi yitirilerek ortaokula dönüştürüldü. Gariban köy çocuklarına sıcacık bir ortamda ders çalışması, yemesi içmesi, yatması ve buna bağlı olarak başarısı çok mu görüldü?
En önemlisi küçük yerleşim birimlerinde öğrenci yokluğu nedeniyle zorla ayakta tutulmaya çalışılan ortaokullarda branş öğretmeni yeterli değil, Türkçe, matematik, fen bilgisi öğretmenlerinin eksik olduğu yerlerde öğrenci TEOG’lerde nasıl başarı sağlayacak?
Beyler! Biz hep yazdık ama sizler duymadınız, görmediniz, ama Recep Amca’nın yırtık kara lastiği sizlere bir şeyler vermiş olmalı. YİBO’larda, köy çocuklarına bir bardak çayı, 9 zeytin tanesini, 100 gram ekmek, sıcak bir yatak ortamını çok görmeyiniz. O çocukların iyi ortamlarda okumaya ihtiyaçları var. Günübirlik sabahın köründe yarı aç, yarı tok kilometrelerce uzaklara eğitim adına çocukları taşıttırmayınız. YBO’larda, çocukların devletin sıcacık koruması altında eğitimlerini sürdürmelerine yardımcı olunuz. Unutmayınız sizler için devletin sağladığı lojmanları ne anlam ifade ediyorsa köy çocukları için ‘de YBO’lar daha derin anlam ifade eder.
Sonuç olarak, zavallı köylülerin geleceğe ümitle baktıkları çocuklarına, Yatılı Bölge Ortaokulları neden çok görülüyor, anlamakta zorlanıyorum. Taşımalı eğitimde, yol güvenliği, hava şartları, eğitim kalitesi, büyüme çağındaki çocuğun beslenme sorunu…gibi nedenlerle tercih edilen bir eğitim sistemi olmadığını hepimiz biliyoruz.
Taşeli fakirlerinin çocukları için YBO’lar bugünün şartlarında en iyi okuma ve yükselme ortamlarıdır.
Büyük facia nedeni ile Sayın Valimiz Murat Koca Bey, oraları uzun müddet gördü ve yaşadı. Yörenin çocuklarının eğitimi için en iyi ortam YİBO’lardır. Ondan ricamız YİBO’ları her yönü ile güçlendirmesidir.
Öğrencileri sabahın köründe, yarı aç yarı tok, apar topar, kışta kıyamette, yollara dökerek, öğretmen eksiği olan okullara taşımak ve sonra da TEOG başarısı beklemek mümkün mü?
Sayın Milli Eğitim Müdürümüz Asım Sultanoğlu da eminim ki YİBO’larda çocukların çok daha iyi eğitim alıp başarı sağladıklarını ve sosyalleştiklerini, çevreye daha iyi uyum sağladıklarını herkesten çok biliyor. Lütfen, okumak zorunda olan fakir ve yoksul köy çocuklarının başarıya ulaşmasına büyük katkı sağlayan YBO’ları her yönüyle güçlendirilmesini sağlamak birinci derecede eğitimcilerin kaçınılmaz görevlerinden biridir. 23.02.2015. Hasan ŞİMŞEK