BİR ANI, BİR YANLIŞ
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Pazar, 05 Mart 2017 02:06
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 2160
BİR ANI, BİR YANLIŞ
Aslında anı da çok, yanlış da!...
Ama biz önce anıdan başlayalım. 1970 yılında dar bütçemle 1000,00 TL’ye aldığım SMİTH CORONA yazı makinemde özene bezene yazdığım ve ciltleterek kitap hâline getirdiğim 336 sayfalık ATATÜRK VE BASIN konulu yüksek lisans tez kitabımı ( 1986 ) hocamın önüne koyduğumda bir kitaba baktı bir de bana, daha önce kitap yazıp yazmadığımı sordu, çok yazı yazdım ama kitap yazmadım dedim. Hocam hem konuşuyor hem de kitabı inceliyordu. Ön sözde “ detay “ sözcüğünü gördü. Elindeki kalemle “detay “ sözcüğün çizerek bunun yabancı bir kelime olduğunu bunun yerine “ayrıntı” sözcüğün kullanmanın daha doğru olacağını söyledi. Sonradan İstanbul İşletme Fakültesi Dekanı da olan tez hocam Prof. Dr. Hayri ÜLGEN böyle bir uyarı geleceğini hiç tahmin etmemiştim. Kendisi havalı mavalı bir hoca idi, küçük ayrıntılarla uğraşacağını ve öğrencilerini eleştireceğini açıkça hiç düşünmemiştim. Biz tez hocamızın isteği doğrultusunda Fransızcadan alındığını öğrendiğimiz “detay “ sözcüğünü bırakıp Türkçe bir sözcük olan “ayrıntı”yı kullanmaya başladık. Şimdi bakıyorum TV muhabirlerine ve sunuculara herkes haberlerde “detay “ sözcüğün benimsemiş durumda. “ Şimdi detaylar!.. Haberlerin detaylarına geçelim.” şeklinde söylemlerde bulunuyorlar. Eskiden TRT muhabirleri Türkçe sözcüklerin kullanılmasına özen gösterirlerdi. Böyle bir anıdan sonra günümüzde üst düzey siyasilerin yanlış kullandığı bir sözcükten “ vatandaş “ sözcüğünden söz edeceğim. Batı Trakya’da, Bosna’da, Suriye’de yaşayan ve oraları vatan olarak seçen insanlar hitap ederken “buradaki vatandaşlarımız” ifadesini kullanıyorlar. Onlar bizim “vatandaşlarımı değil, soydaşlarımız ya da dindaşlarımızdır. “Vatandaş”, aynı toprak parçası üzerinde yaşayan dil, din, ırk, cinsiyet ayırımı gözetmeksizin mensubu olduğu ülkenin bireyidir. Türkiye toprakları üzerinde yaşayan ve yasalar önünde hiçbir ayırımcılığa tabi olmayan insanlara “ vatandaşlarımız “ diyebiliriz. Türkiye sınırları dışında olup da Türk nüfusuna kayıtlı olmayan kimseleri “vatandaş “ olarak nitelemek yanlıştır. Çünkü onlar vatandaşlık bağı ile bizim ülkemize bağlı değillerdir. Günlük yaşamda özellikle insanlarımızın yanlış olarak kullandıkları diğer bir kelime grubu “ ağaç ekmek” tir. Bas bas bağırıyorlar TV’lerde “ağaç ekildi “ diye. Ağaç ekilmez, dikilir, örneğin zeytin, elma, kiraz, çam, ekilmez fidanları ile dikilir. Tütün ve domates, biber, patlıcan, salatalık gibi sebzeler de fide olarak tohumdan, çimlenmeden sonraki aşamada dikimi yapılır. Buğday, arpa çavar, mısır, nohut, pirinç gibi taneli bitkiler ise toprağa ekilir. Ekilmek ifadesi tohumların toprağa saçılması ile oluşan bir eylemdir. Fideler ve fidanlar tohum aşamasından sonraki bitkinin türüne göre küçük ya da büyük çukurlar açılarak dikilen bitkiler için kullanılır.
Sonuç olarak, her kurum kendi içinde dil yanlışlarını denetlese de yine de ister istemez ya da, bilerek bilmeyerek yanlışlara devam edebiliyorlar. Bizim görevimiz onlara yaptıkları yanlışların doğrusunu hatırlatmak olmalı.
26.10. 2013. Hasan ŞİMŞEK