KÖYÜM BÜYÜKKARAPINAR Hasan ŞİMŞEK

  • Skip to content
  • Ana menü bloğuna geç ve giriş yap.

Blok arama görünümü

Dolaşım

Arama

Buradasınız: Home

Ana Menu

  • Anasayfa
  • Büyükkarapınar Yazıları
  • Büyükkarapınar Kitabı
  • Basında Büyükkarapınar
  • Biyografik Eserlerim
  • Eğitim Danışmanlığı
  • Genel Yazılarım
  • Köyümüzden Haberler
  • Kim Kimdir?
  • Fotoğraflar
  • İletişim
  • Teşekkür

YİNE MEDAŞ

  • Yazdır
  • E-posta
Detaylar
Kategori: Köşe Yazılarım
Yayın tarihi: Çarşamba, 16 Ocak 2013 09:46
Yazar: hasan-simsek
Gösterim: 1992

YİNE MEDAŞ

MEDAŞ,paraları tıkır tıkırı topluyor, tüketici zamanında faturaları ödeyemediği vakit  derhal kapatıyor Karşılığı açma kapama  cezası.

Düzenli elektrik veremiyor

Donduruyor, buz kesiyor ev aletlerini bozuyor.!

Elektrikler sık sık kesiliyor!

İletim hatları ve trafolar yorgun!

Yatırım yapmaktan kaçınıyor!

Ne zaman düzene girecek?

MEDAŞ ne yaptığını sanıyor?

Kısa adı MEDAŞ olan,  Meram Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi, elektrik kesintilerinden ve gönderdiği faturalardan dolayı halkımıza “illallah “ dedirtiyor.

MEDAŞ, Konya, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir ve Karaman illerinde,

6 il merkezi, 65 ilçe, 331 belde, 1379 köy, 512 tane de köye bağlı yaylalara elektrik dağıtıp satan özel bir kuruluştur. Devlet artık elektrik üretim ve dağıtım işini özel şahıslara ve şirketlere veriyor. MEDAŞ bizim yöredeki elektrik dağıtım şirketidir. Yöre halkı sürekli elektrik kesintisinden yüksek faturalardan ve haksız ödemelerden şikâyet edip durur. Karaman merkez, Ayrancı, Kazımkarabekir, Ermenek, Sarıveliler ve Başyayla ilçe merkezlerinde ve köylerindeki halk bu konudan çok muzdarip. Yörede sıklıkla elektrik kesildiği gibi, ödenmeyen daha doğrusu ödenemeyen faturalar dolaysıyla abonmanın elektriği hemen kesiliyor. Bu yazı kaleme alındıktan sonra daha 20 Ocak 2013 Pazar günü Sarıveliler merkezde elektrikler kesildi.

Ödemeler gecikince saatler hemen mühürleniyor. Tekrar açılınca “kapama-açma” adı altında para alınıyor.

MEDAŞ’ın internet sitesine baktığımızda 2011-2012 yıllarında Başyayla ve Sarıveliler ilçelerine MEDAŞ’ın hiç yatırım yapmadığı, iletim hatlarını yenilemediği görülür. İnternet sitelerinde halkımızı “ Kaçak kullanıma göz yummayın! “ diye uyarırken ne yaptıklarının farkında değiller. Müşterilerine saygıları yok, çünkü yöremizde kaçak elektrik kullanan bilindiği kadarı ile yok.

“Sıfır arıza, sıfır kaza! “ kaza sloganı kulağa hoş gelse de sürekli arıza ve sürekli kaza oluyor. Öyle anlaşılıyor ki çalışanları yeterli ölçüde meslek içi eğitimden geçirmiyor. Halbuki “ MEDAŞ, bünyesine katmış olduğu deneyimli uzman kadrosu ile, sistemde yapmış olduğu köklü değişikliklerle çağı yakalamış ve müşterilerine yerinde hizmet götürmeyi hedef edinmiş mobil teknolojileri etkin kullanan bir elektrik dağıtım şirketidir.” iddiasında bulunurken bunun pek gerçek olmadığı “ çok arıza, çok kaza” yaşanan olaylarından anlaşılmaktadır.

Bu yazıyı yazarken öğrendik ki, MEDAŞ, iletim hatlarındaki bakım ve arızaları taşeron firmalara vermiş. En riskli iş.  MEDAŞ, imajını cilalı sözlerle güzelleştirirken hukuki sorumluluklardan kaçmak için riskli işleri ikincil ( taşeron )  firmalara yıkarak riskten kaçıyor.

MEDAŞ, misyonunu açıklarken, “ Sürdürülebilir değer yaratarak sıfır arıza, sıfır kaza, noktasına ulaşmak ve enerji sektöründe öncü şirket olmaktır.” söylemleri ne yazık ki gerçekleşmiş değildir. Bunlar içi boş söylemlerdir. Daha bu yazının yazılıdğı tarihlerde  (20-22-01.2013 ) Karaman merkezde,Cumhuriyet, Cedit, Gevher Hatun, Bahçelievler mahalle ve  iş yerlerinde, fabrikalarda “ kapsamlı bakım ve onarım çalışmaları “ adı altında programlı olarak elektrikler kesiliyor. Dağlık alanlarda ise  bu kışta kıyamette kimsenin haberi olmadan kesinti yaşanıyor. Bu da gösteriyor ki, MEDAŞ’ın kadrosunda deneyimli iş bilir, iş bitirir elman sayısı çok sınırlı. MEDAŞ nitelikli elemana yatırım yapacağı yerde, tüketicilerden nasıl yapsam da en verimli şeklide para toplasam hesabında…

MEDAŞ, vizyonunu açıklarken,  tüm müşterilerimiz “ Enerjisiz Hayat Düşünülemez “ ilkesinden hareket ederek, modern teknoloji ve çağdaş yönetim ilkelerini kullanarak kesintisiz kaliteli ve güvenli enerji sunmaktır.”  iddiasını taşısa da hedeflerinin çok gerisinde kaldığı uygulamalarından anlaşılmaktadır.

MEDAŞ, internet sitesinde yazdığı gibi müşterilerine karşı sorumlulukları yerine getirmemektedir. Sürekli elektrik kesintileri halkı bezdirmiştir. Fatura ödemelerinde de acımasıdır. Ödeme gününü beş gün geçirince tüketicilerin elektriği bu kışta kıyamette derhal kesilmektedir. Karaman ilindeki konut, iş yerleri ve fabrikalarda, MEDAŞ’tan sıfır hoşgörü, sıfır yatırım var.  Zamanında trafoların bakımın yapılmadığı söyleniyor.

SONUÇ OLARAK, kaçak kullanımın yok denecek kadar az olduğu hatta olmadığı Karaman ilinde özellikle Taşeli Yöresi’nde sürekli iletim hatlarındaki yetersizlik, bakımsızlık ve benzer nedenlerle elektrik kesintileri olmaktadır. MEDAŞ bu konuda başarılı bir sınav verememiştir.

Müşteri memnuniyeti yönünden de başarılı değildir, en iyi müşterileri ile uzlaşarak çözüm arayacağı yerde mahkemelik duruma düşmüştür. Büyükkarapınar Köyü örneğindeki gibi. Bu köyde şimdi vatandaşlar, kullanmadığı elektriğin parasını (  yaklaşık 56.000-TL ) mahkeme ve icra kararı ile ödemek zorunda bırakılıyor.             

MEDAŞ, koymadan almak istiyor, Taşeli Yöresi’nde Sarıveliler ve Başyayla’da hiç yatırım yapmamıştır. Ermenek’te ise yok denecek kadar az yatırımları vardır. Elektrik kesintileri, Karaman’nın merkez, Ayrancı ve Kazım Karabekir taraflarında olduğu biliniyor.

Kışın olağanüstü şartlarında rakım 1400- 1700 arası yerlerde arıza giderebilmek için olağanüstü  çaba sarfeden MEDAŞ elamanlarını ( ?! )  olağanüstü çabaları nedeniyle saygı ile anarken, MEDAŞ’ın bu elamanları eğitim,ulaşım, giyim kuşam, araç gereç, yiyecek içecek ve iş güvenliği yönünden çağın gereklerine  uygun donanım sağlayacağı yerde, riski taşeron firmalara yıkarak hukuktan, yargıdan kaçıyor olmaları çalışanlar üzerinde olumsuz etki yapmaktadır.. MEDAŞ, trafo bakımı, hat bakım-onarım, arıza işlerini taşeron firmalara bırakarak sorumluktan kaçamamalı. Sıfır kaza, sıfır arıza bizim de temennimizdir.  MEDAŞ’ın tüketici memnuniyeti, elemanlarının iş güvenliği, iyi eğitimle ve yapacakları yatırımlarla mümkündür. MEDAŞ,  önümüzdeki yıllarda karşısına çıkacak olan rakip firmaları ödüllendirmeye mi hazırlanıyor.!

16.01.2013

Hasan ŞİMŞEK

TAŞELİ TURİZMİ VE TUVALET İHTİYACI

  • Yazdır
  • E-posta
Detaylar
Kategori: Köşe Yazılarım
Yayın tarihi: Çarşamba, 12 Aralık 2012 00:00
Yazar: hasan-simsek
Gösterim: 2076

TAŞELİ TURİZMİ VE TUVALET İHTİYACI

Tuvalet mi desek, WC mi desek, lavabo mu desek ne dersek diyelim. İsterseniz biraz daha gerilere gidelim, kenef, abdesthane, ayak yolu, 100 numara ….deyiniz.  Şehirler arası yolculuklarda  adı “ ihtiyaç molası”..  Günümüzde en çok kullanılan lavabo, tuvalet  ve WC’dir. İnsanlar uygarlaştıkça adı da değişip kibarlaştı. Artık ayak yolu, abdesthane gibi sözleri kullanmıyoruz.

Eskiden insanlar dağa taşa gidince tuvalet ihtiyaçlarını bir çalının, bir duvarın arkasında bir derenin içinde, diğer insanlar görmeyecek şekilde kuytu bir yerde giderirlerdi. Temizlik, titizlik,üzerinde pek durulmazdı. Daha doğrusu imkânlar pek elverişli değildi.  Son derce ilkel şartlarda insanlar bu doğal bir ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlardı. Ülkemizde karayolu turizmi arttıkça devletin teşvik ve önerisi ile benzin istasyonlarında günümüz şartlarına göre tuvaletler yapılmaya başladı. Özel arabanla karayollarında gidersen tuvalet ihtiyacını giderecek, elini yüzünü kurallara göre yıkayacak hatta namaz kılacak bir yer bulursunuz. Şehirlerarası otobüslerde yolculuk yaparsanız, tuvalet ihtiyacınız için ayrı bir bütçe yapmak durumundasınız. Her nedense yerel belediyeler umum insanların gittiği WC’leri bir darphane görüyorlar. Konya ve Kulu  belediyelerinin otogarları  buna örnek gösterebilinir. Bir tuvalet mekânına girmenizin bedeli 0,75 ve çoğunlukla 1,00 liradır. Umumi tuvaletleri bir darphane gibi gören, sosyal belediyecilik hizmetlerini göz ardı eden, öğrenciyi, fakiri, fukarayı düşünmeyen, kentlerin belediye yöneticilerini şiddetle kınarken esas konumuza gelelim:

Taşeli’nde Ermenek merkezli bir turizm hareketi yavaş yavaş önem arz ediyor. Selçuklu Otel’in yapılması ile gruplar hâlinde turistler Ermenek’e gelmeye başlamıştır. Ermenek’e gelen turist ilk gün, yakın çevre olan  kentin içini gezer, Ulucami, Çarşıiçi, Tol Medrese, Akça Mescit, Sipas ve Meydan camileri ve seyir yerleri Buralarda ne ölçüde hijyenik şartlara uygun kadınlı erkekli grupların ihtiyaçlarını karşılayacak  alaturka ve alafranga tuvaletler var?  Baraj çevresindeki seyirlik ve piknik alanlar ne oranda düzenlendi bilmiyorum. Piknik yerleri de varsa hijyenik şartlara uygun  tuvaletleri de olmalı! 

Barajı dolaşarak karşıya Zeyve Pazarı piknik yerine gidelim. Ermenek’in ve dışarıdan gelenlerin en çok uğrak yeri olan doğal bir piknik alanı olan bu yere Ermenek Kaymakamlığı el atmalıdır. İki köy arasında kalan bu doğal güzellik hazinesi çöplük alanından kurtarılarak  turizme hizmet eden bir alan hâline getirilmelidir. Acı ve gerçek İstanbul fiyatının üstünde  alabalık yedirilen bu  yerde insanların kadın-erkek ihtiyaçlarını karşılayacak  tuvaletleri  yoktur. Turizm bir gönül işi, sevgi işi, cömertlik işi, hoşgörülük ve özveri isteyen bir sektördür. Gelen insanları güler yüzle karşılayacak, karınlarını doyuracak, dindirecek, mutlu edeceksin ve giderken de verdiğin hizmetin karşılığını para olarak alacaksın. Hâl böyle iken yatırım yapmadan, ciddiyetten uzak, ölçüsü biçkisi olmayan fiyatlarla ve yiyeceklerle insanlara hitap etmek artık günümüzde geçerli değildir. Taşeli Yöresi’nde tuvalet sorunu olan yerlerin başında Zeyve Pazarı gelmektedir.(1 ) Ermenek Kaymakamlığı, kadınlı erkekli gelen grupların ihtiyaçlarını karşılayacak en az ikişer tuvaletli bir çözüm üretmelidir.(2 ).

Ermenek merkezde hafta içi belirli resmi binalarda dışarıdan gelen insanlar tuvalet ihtiyaçlarını görseler bile hafta sonları özellikle kadınların günümüz şartlarına uygun gidebilecekleri tuvaletlerin olmadığını Ermenek’in sevimli belediye başkanı Sayın Necati Akpınar’a duyurulur.

Balkusan Karamanoğlu Mehmet Bey Külliyesi’nin ve Kültür Merkezi’nin bulunduğu yerde kadınların ve erkeklerin sıkıntı çekmeden  ihtiyaçlarını  giderecek yeterli tuvaletler var.

Güneyyurt üzerinden Yukarı İzvit’teki antik dönemi su kanallarını görmek için gidecek turistlerin yolları ve tuvaletleri yapılmasını bekliyor. İl Kültür Müdürlüğü Taşeli Yöresi’ne nedense flu bakıyor. Güneyyurt merkezde ve beldenin giriş ve çıkışlarındaki benzin istasyonlarında tuvalet sorunu şimdilik çözülmüş görünüyor. Tüm belde ve ilçelerde, benzin istasyonlarında tuvaletlerin kendi kullanacağımız temizlikte olması temenni edilir.

Sarıveliler ve Göktepe’de tuvalet sorunu hemen hemen yok gibi. Göktepe’de antik dönemle ilgili kalıntıların bulunduğu Köristan’a kadar yollar gayet güzel ve parke taşı ile döşeli ve bu turistik mekânda tuvalet var. Bilgisine başvurduğum Göktepe Belediye Başkanı Sayın Bayram Şahin biz tuvalet sorununu çözdük.Gündemimizde böyle bir sorun yok diyerek mahallelerdeki yaptıkları tuvaletleri  tek tek saydı.

Kazancı merkezde Perşembe günleri pazar kurulur. Dışarıdan pazara gelenlerin kadınlı erkekli ihtiyaçlarını karşılayacak ilkel tuvaletleri var. Bu tuvaletleri yenilemeyi ve günümüz şartlarına göre düzenlemeyi düşünüyorlar ama para sıkıntıları çektikleri de ortada…En kısa zamanda  Kazancı’ya yakışan bir şekilde tuvaletlerin yapılması beklenir.

Başyayla merkezde güzel bir tuvalet var. Orada tuvalet sorunu yok  Başyayla’nın üzerindeki çeşmenini bulunduğu Kaşoluk’taki tuvalet de yolcular için önem arzeder. Bu tuvaletin hangi şartlarda olduğunu bilmiyoruz ama orası çok güzel bir seyirlik alandır. Belediye tarafından Kaşoluk ve çevresi yeniden ele alınacak kadar vazgeçilmez güzellikte bir yerdir.Burada mutlaka arabası ile gelen insanlar durup bir soluk alacak ve ihtiyaçlarını gidereceklerdir.

Karamanoğulları beylerinin barındığı Roma ve Bizans dönemleri inlere ve  tarihi kalıntıların oldukları  yerlere araba ile çıkacak yol yok. Bir dozerle birkaç günlük bir işle tarihi değeri çok önemli olan bu inlere varılacak  bir yol açılabilir.

Bizans İmparatoru Zenon’un yaptırdığı Büyükkarapınar Yaylası’ndaki Aziz Sokrates Kilisesi’ne Uğurlu Köristanı’na varmadan Tepebaşı ve Elmayurdu yaylasından sapılarak ( Köristan’dan 5-6 km )  araba ile gidilir. Düz ve iyi sayılacak bir toprak yolu vardır. Henüz grupların ihtiyacını giderecek bir turistik altyapı yoktur. Eski Muhtar Ali Sezer ve misafirperver eşi ailelerin gerekli ihtiyaçlarını giderebilir.

Sarıveliler çıkışında 3,4,5 km uzaklıktaki küçük alabalık ve et lokantalarının yaptıkları kebaplar ve balıklar lezzetli olsa da tuvaletlerinin bakıma ve onarıma ihtiyacı var.  Tuvaletler yalnız burada değil bütün umumi yerlerde kent insanın gireceği temizlik ve titizlikte olmalıdır. Unutmayınız siz orada kent insanlarını ağırlıyorsunuz. “Temizlik imandandır. “. Hadisi Şerif. ;  atalarımız ne demişler: “Arslan yatağından belli olur. “ Bizim arslanlarımızın ,temiz, düzenli ve tertipli olsun dileğindeyiz.

 Takdir edilir ki, Taşeli Yöresi’ne gidince beslenme şeklimiz değişiyor, soğuk su, keçi etinden yapılmış kebap ve saire yiyecekler insanın sindirim sistemini her an bozabilir ve sizi sık sık tuvalete gitmeye mecbur edebilir.

Turizm güler yüz, temiz ortam, sağlık şartlarına uygun yiyecekler, temiz tuvaletler ister. Eskiden bunlara otellerde eklenirdi. Allah’a şükür şimdi yörede ihtiyacı giderecek oteller var. Turistik mekânlarda hizmet veren insanlarımızın sağlık şartlarına titizlikle uyması parasını aldığı müşterisinin çıkarına olduğu kadar kendi müessesenin tanınmışlığına da hizmet edecektir. Bir defa gelen ve memnun olarak döne turist, bin turistin gelmesine vesile olacaktır. 40-50 yıl önce bu tuvalet işlerine çok önem verilirdi. Günümüzde ülke genelinde sorun çözülmüş gibi görünüp gündemden düşse de yerel anlamda çok ciddiye alınacak bir konudur.

Sonuç olarak, Kaymakamlarımız ve belediyelerimiz yöremize gelen turistlerin sayılarını artırmak ve memnuniyetini almak istiyorlarsa ki istiyorlar, o hâlde tuvalet sorununu günümüz şartlarına göre çözmelidirler. Nasıl ki 50-60 yıl önceki anlayışa göre evlerimizi düzenlemiyorsak,50-60- yıl önceki kafalara göre de tuvaletlerimizi yapmamayız. Umumi tuvaletler, bir köyün, bir beldenin, bir kentin aynasıdır. Öncelikle Ermenek merkezdeki Ulucami tuvaletleri,  Zeyve Pazarı’ndaki tuvaletleri günümüz şartlarına göre yapılması Ermenek Kaymakamı Sayın Hüseyin Sayın Bey’den dileğimizdir. Bahara girdiğimiz şu aylarda  üç ilçede kaymakamlık görevi yapan Sayın Hüseyin Sayın Bey, ilçe, belde ve köylerdeki  tuvaletlerin durumlarının bir gözden geçirilmesini ilgililerden istemesi yöremiz adına çok güzel bir hizmet olacaktır.02.03.2013. Hasan ŞİMŞEK

­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­1) 50-60 yıl önce devletin birimleri köyleri dahi tek tek gezerek tuvaletlerin hijyenik şartlara uygun olması için çaba sarf ederlerdi.

2) Bir doğa harikası olan Zeyve Pazar Yeri , betonlaştırılmadan çevreye uygun bir şekilde ele

alınıp günümüz şartlarına göre turizme açılması temenni edilir.

Not. 2016 yılına gelindiğinde Ermenek merkezde ve emirse yerlerinde tuvaletlerin yenilenip yapıldığı bilgisi var.

ERMENEK’E VE ERMENEKLİYE ÖZLEM MEKTUBU

  • Yazdır
  • E-posta
Detaylar
Kategori: Köşe Yazılarım
Yayın tarihi: Pazartesi, 10 Aralık 2012 00:00
Yazar: hasan-simsek
Gösterim: 2160

ERMENEK’E VE ERMENEKLİYE ÖZLEM MEKTUBU

“ Sayın Hasan Şimşek,

Yeşil Ermenek gazetesindeki Ermenek’e emeği geçen Ermenekliler Köşenizi büyük bir zevkle okumaktayım. Hele Dr. Mehmet Sönmez hakkında yazdıklarınız beni çok eski yıllara , kırk yıllık memuriyet hayatım içinde en iyi 8 yılını geçirdiğim Ermenek günlerine götürdü.

Hasan Bey,

1968 yılının ağustos ayında Siirt’ in Kurtalan kazasından Ermenek’e Ziraat Bankası’na muhasebeci ( Müdürü muavini ) tayin edildim. Aslen Karamanlı olduğumdan Ermenek’i gıyaben biliyordum. Ancak, tayin olunduğum aylarda Kurtalan’ın coğrafi yönü ile cehennem sıcağından, Ermenek’in o latif ve serin havasına kavuşmak beni ve ailemi ne kadar memnun ettiğini satırlarımla tarif edemem. Bu mukayese olsa olsa Cehennem ile cennet olabiilr. Zaten Ermenek isminin İremnak ( cennet bağları )’tan gelmiyor mu?

Dr. Mehmet Bey’i ben de ilk defa galiba amcası olan rahmetli Salim Sönmez’in cenazesinde siyah gözlüklerini takmış ve çok üzgün bir durumda iken gördüm.

Ermenek’e geldiğim günlerde Ziraat Bankası Hacı Durmuş Kalkan’a ait ahşap bir binada hizmetini sürdürüyor, alt katı da lojman olarak kullanılıyordu. Banka müdürümüz inşaatı sürmekte olan yeni bir binaya taşınacağından , benim oturmam gerekli lojman boşaltılmamıştı. İşte o günlerde rahmetli Dr. Mehmet Sönmez’in amcası Salım Ağa bir bahçe içinde kendisine ait binanın üst katına beni ailemle birlikte aylarca misafir etmiş kaldığım günler için kendisine bir ücret teklif ettiğimde ise asık bir çehre ile “ Memur bey ne yapıyorsun, bu durumda bizi gören ve duyan bana ne der,? Koy cebine o parayı , başka ihtiyaçlarına harcarsın! “ diyerek beni bin nevi azarlamıştı. Cennet mekânı olsun!

Daha sonları rahmetli  Bankacı Ahmet Eren Beyefendi’nin her yılbaşı ve orada kendi evinde bankacı ve diğer sevdiği arkadaşlara verdiği ziyafetlerde Dr. Mehmet Bey’in doyum olmaz sohbetlerini ben de çok dinledim. Bu ziyafetlerin tamamında hakikaten bir İstanbul efendisi olan Turan Selvi, rahmetli Vacit Abitağaoğlu ve Dr. Erol Sezer’de bulunur, Turan Selvi’nin de rahmetli babası gibi nükteli ve düşündürücü şakaları ile vaktin nasıl geçtiğini bilemezdik. Bu davet toplantıları ve sohbetler, misafiri çok seven, sofraları herkese açık Müftüzade İhsan Görgülü’nün kış ise evlerinde yazın da bahçelerinde devam ederdi.

Karaman’da yapılan (batırık ) batırmayı ve tahrana başını esas olarak burada tanıdım.

Yukarıda yazdığım gibi memuriyetimin en güzel 8 yılını Ermenek’te geçirdim.Hatta beşinci yılda şarkta bir şehre müdür olarak tayinim çıktığı hâlde iptal ettirerek Ermenek’te kalmayı tercih ettim.Görevim icabı bütün köylerini, eşsiz tabii güzelliklerini , pınarlarını daha da önemlisi saf ve temiz , kanaatkâr insanlarını tanıdım.

Güneyyurt’a doğru giderken inişli çıkışlı yolun tepesinde ( Şimdiki Bileği çöplüğünün olduğu yerden bahsediyor ) arabanızı durdurarak Navağı Boğazı’nı ( Başyayla tarafına ) ve Ermenek’e doğru bir baktığımızda bu tabii güzelliğin, renk cümbüşünün olsa olsa görmedim ama duyduğuma göre ancak İsviçre’de olabileceğini sanıyorum.

Tekeçatı, Zeyve Boğıazı, Nadire Değirmeni gibi mesire yerlerinin keçi etinden yapılan sac  kavurmasına doyum olur mu?Yılın en sıcak günlerinde bile Havuzlu ve Elektrik Santrali’nde üşüdüğümü hatırlarım.

Bankadaki mesai arkadaşlarımdan aramızdan genç yaşta ayrılmış bulunan rahmetliler İhsan Görgülü, Bahadır ve Sebahattin Yaldızlar ile hizmetlilerden Şevki, Nuri ve Eli efendileri tekrar rahmetle anarken hayatta bulunan diğer arkadaşlara daha uzun ömürler dilerim. O zamanki kooperatif memurlarını da anmadan geçemeyeceğim. Hepsine uzun ve sağlıklı ömürler dilerim.

Siyasi baskılardan uzak huzurlu ve uzun memuriyet yıllarımı geçirdiğimi bu şehrin o zamanki nadide insanları şimdi rahmetli olmuş Bankacı Ahmet Eren, Nüfus Müdürü Sait ve Başkâtip Sait efendiler, Orhan Çetin, Hüsamettin Susanlı, Ali Selvi ve Posta Müdürü Nadir beyler ile efendi kişilikleri ile saygı duyduğumu Vacit ve Necati Atalık, Kazancı Kardeşler, Hurşit Akpınar, Tartıcılar ve Polatlar ile eğitimcilerden Naci Aydınlı, Şükür Güney, Mustafa Demirel, Hüsamettin Erdem ve oğlumun öğretmeni Haydar Gültekin bunlardan birkaçı olup şu anda ismini hatırıma getiremediğim Ermeneklilerden özür diler Ahrete intikal edenlere rahmet dilerim.

Sayın Hasan Bey,

Şu an Konya’da ikâmet etmekteyim , en güzel günlerimin geçtiği bu kent ile irtibatımı Ermenekli gelinim ve ailesi  ile oğlum Ali Osman Demir ‘in abonesi olduğu Yeşil Ermenek gazetesi sayesinde sürdürüyorum.Konya’daki mezarlıklarda yaptığım ziyaretlerde Ermenek’ten tanıdığım ve hatta çok samimi olduğum arkadaşların ve ailelerinin mezarları bulunuyor.Onları sık sık ziyaret ederek Fatiha okur,bir nevi hasret gideririm.Bilhassa hayatta iken tanıma imkanı olmadan , ama hayatını ve yaptığı hizmetlerini okuduğum Türkiye’deki çok vilayetlerde bile bulunmayan elektriği o günlerin şartlarında Ermenek’e getiren büyük insan E. Hamdı Koçaş’ın mezarı önünde hürmetle  eğilir, kabrinde öyle aydınlık olmasını dileyerek dua ederim

Bu vesile ile de size, şahsınızda Ermenek’e ve orada yaşayan temiz insanlarına sonsuz saygı  ve hürmetlerimi sunar, başarılar dilerim. 29.10.2004. Tevfik DEMİR.”

Değerli okuyucular işte bir insan evladından gelen bir okuyucu  mektubu hep birlikte okuduk. Sayın Tevfik Demir’i 10.12.2012 günü sabahı telefon ile aradım, görüşmedim. Sağ ise sağlıklı ve uzun ömürler, Vefat emişse Alllah’tan rahmet dilerim. 10.12.2012. Hasan Şimşek

SARIVELİLER BELEDİYE BAŞKANI HAYRİ SAMUR

  • Yazdır
  • E-posta
Detaylar
Kategori: Köşe Yazılarım
Yayın tarihi: Çarşamba, 12 Aralık 2012 00:00
Yazar: hasan-simsek
Gösterim: 1942

SARIVELİLER BELEDİYE BAŞKANI HAYRİ SAMUR

Yiğidi öldürüp hakkını yemeyelim. Hayri Samur, öncelikle ilçe merkezi Sarıveliler’e Adiller ve Ortaköy köylerini katarak iki hizmeti birden yapmıştır. Birincisi bu köylerimizi mahalleleştirerek kentleşmeye doğru adımlarını hızlandırırken, Boğaz’daki köyleri birleştirmek suretiyle ilçe merkezini Başdereleştirmiştir. O, artık Sarıveliler’in değil Başdere’nin belediye başkanıdır. Başdere Boğazı’ndaki köyleri mahalleleştirerek bütünleşmeyi sağlamıştır.

Hayri Samur, çeşitli engelleri aşarak halkının güveni ile seçilmiş bir belediye başkandır. Yöre halkı, partiye değil Başkan’a oy vermiştir. O halkının güvenini boşa çıkarmamak için gece gündüz çalışmış Başdere’nin güzelleşmesi için elinden gelen çabayı var gücü ile göstermiştir. Dört yıllık çalışması semeresini vermiş, kent merkezindeki sokak ve caddelerin genişletilmesi, bakım ve onarımının yayında, kanalizasyon yapım işlerini büyük oranda bitirmiştir.  Kanalizasyon hizmeti bir kent için yerin altında görünmeyen en büyük hizmettir. Görünmediği için belediye başkanlarına fazla bir oy getirisi olmaz. O, kent halkına olan manevi borcunu ödemek için böyle külfetli ve kendisi için fazla bir getirisi olmayan altyapıyı yapmayı başarmış bir başkandır. Diğer yandan belediye hizmet binasını yapıp hizmete aşması başlı başına büyük bir hizmettir. Belediye Hizmet Binası, Başdere’nin kentsel görünümüne zenginlik katmıştır. Bazı dostlar bu binanın borçla yapıldığını söyleyip itibarsızlaştırmak istemeleri ciddiyetten yoksun bir görüştür. Bir defa Türkiye’de yeni doğan bebek ulusal bazda yabancılara borçlu olarak doğduğu gerçeğini görelim. Diğer yandan bizler birey olarak bankalara kredi kartları nedeni ile borçlu değil miyiz? Başdere Belediye Başkanı Sayın Samur, belediye yatırımı için ne kadar kaynak bulup borçlanırsa kentin kârlı çıkacağından kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Yeter ki kaynağı bulup kentte projeleri tek tek hayata geçirip kent halkının hizmetine sunsun. Fen İşleri için ek hizmet binası da bitmek üzere. Diğer yandan Çevlik Barajı’nın içme ve sulama suyu amaçlı izale hattı çalışmaları hızla devam etmektedir. Çevlik Barajı’nın suyunun ilçe ve köylerine akıtılması yörenin tarım gelirini artıracak ve organik tarımın gelişmesinde büyük payı olacaktır. Başdere halkı bilmeli ki Çevlik Barajı’nın suyu petrolden kıymetli bir doğal hazinedir.  Bu doğal hazineden akan suyun bereketi önümüzdeki yıldan itibaren halkın cebine doğrudan yansıyacaktır.

Bazı partili dostlar, Hayri Bey’in başarısını küçümseme çabasına girse de “ Güneş balçıkla sıvanmaz.” O, gece gündüz demeden kentine hizmet aşkı  için Başdere-Karaman, Başdere-Konya, Başdere-Ankara , Başdere-Alanya arasında sağlığını hiçe sayarak kışta kıyamette mekik dokumaktadır.

Şunu anlıyoruz ki Sarıveliler halkı, her şeye rağmen onu kentlerine başkan seçmekle çok isabetli davranımştır. Banka’nın ilçeye gelmesi onun büyük bir başarısıdır. İtfaiye ve cenaze araçlarının Başdere halkının hizmetine sunulması güzel şeylerdir.

Yerleşim alanının eğimli olması nedeni ile sokak ve cadde duvarlarının yapılması düz yerleşim alanlarına göre ekstradan yapılan harcamalardır.

Hayrı Samur, il koordinasyon toplantılarında Taşeli Yöresi’nin sorunlarını cesurca dile getiren ve aksaklıkların giderilmesi için çalışan cesur, cesur olduğu kadar da bilgili ve yetenekli bir Belediye Başkanı’dır. Ak Partili dostlarım bana kızacaklar ama gerçek böyledir.

Hayri Bey, gücünü seçmeninden alan ve her an seçmeninin arkasında olduğunu bilen ve üst kademelere de halkının kendisini desteklediğini kuvvetle hissettiren bir Belediye Başkanı’dır, Taşeli halkı artık Belediye Başkanlarının iktidar partisinden olmasıyla değil,  yetenekli başkanlar sayesinde de iyi hizmet alabildiklerini görmüşlerdir. Başarılarından dolayı Hayri Samur Bey’i, güzel bir demokrasi örneği vererek kendilerine yararlı başkanı seçtikleri için Sarıveliler halkını içtenlikle kutlarım. 22.12.2012. Hasan ŞİMŞEK

ERMENEK VE TOKİ EVLERİ

  • Yazdır
  • E-posta
Detaylar
Kategori: Köşe Yazılarım
Yayın tarihi: Perşembe, 15 Kasım 2012 00:00
Yazar: hasan-simsek
Gösterim: 2031

ERMENEK VE TOKİ EVLERİ

TOKİ’nin açılımı Toplu Konut İdaresidir. Eski Emlak Bankası’nın ürettiği konutlar ve varlıkları yeni bir şirket kurularak ona devredilmiştir. Bu yeni şirket TOKİ’dir. TOKİ , adı üstünde toplu konut yapar. Kentlerde yapmış oldukları konutlar arsaları nedeni ile başlangıçta çok pahalı idi. TOKİ , zamanla büyük şehirlerde uzak yerlere toplu konut yaparak halkın uzun vadede  ve ucuz konut alamsı imkânı sağlandı. Ben de bir TOKİ evinde oturuyorum. Açık artırma ile insanları birbirine vurdura vurdura sattılar, örneğin taksi plakasının bir milyar olduğu zamanda ben 5.5 milyara daire sahibi olabildim. Şimdi plakaların tanesi bir milyona yakın bizim eve göre beş defa katlama yapmış. Devletin  buradaki amacı büyük kentlere pahalı konut yapıp oradan sağladığı kârlarla küçük kentlere konut yapıp halkımızın konut ihtiyacını sağlamaktı. TOKİ, bu politikası ile başlangıçta çok başarılı oldu. Zamanla biraz sulandırıldı. Evlerin yapımı sıradan müteahhitlere de verilmeye başlandı. Nitelikli bir marka olan TOKİ, bazı yerleşim yerlerinde niteliksiz müteahhitlerin yaptığı inşaatlar nedeni ile güven kaybetti. Benim bu yazdıklarım konuya biri girişti. Şimdi esas konumuza ERMENEK TOKİ’ye gelelim. Bilyorum ki Belediye Başkanımız Sayın Necati Akpınar bu konuda çok muzdarip olduğunu sanıyorum. Bozkır’da ve Hadim’de TOKİ’ler on yıl önceleri yapıldı, Sarıveliler’de bitti iki yıldır insanlar içinde ful oturuyorlar. Ermenek’te henüz temeli atılmadı. Her şeyde bir hayır vardır derler. TOKİ’nin ihalesi verilip temel atma aşamasına gelince, biz pişmiş aşa su katmayalım düşüncesi ile aşağıda yazacağımız düşüncelerimizi açıklama gereği duymamıştık. Şimdi yazmada ve açıklamamda bir beis yoktur sanırım.

Ben mimar, mühendis ve şehir planlamacısı değilim ama görünen köye kılavuz istemez. Ermenek’in kuzeye, güneye büyüme şansı yoktur. Batısı ise yani  TOKİ’nin inşa edilecek olduğu yerler, şehircilik anlayışına uygun alanlar değildir, orda ancak kıl keçilerin barınabileceği düzeyde araziler vardır. Ermenek, doğal olarak büyümesini doğuya yani  Mut istikametine  doğru yapmaktadır. Nitekim benim “Okullar Mahallesi” dediğim Kuruseki  tarafları konut yapımına elverişli yerlerdir. Şehir de bu tarafa büyümeye müsaittir. Kuruseki mevkiinde acil konutlara da ihtiyaç vardır. Madem ihale iptal edildi, öyleyse Kuruseki tarafından özel de olsa bir konut yeri bulup toplu konutları o tarafa yapmakta yarar var. Mut yolu güzergâhında yapılacak olan evler, her zaman kira yönünden olsun, malikler tarafından kullanılacak olusun zaman onların lehine olacak diye düşünüyorum.

Sonuç olarak , TOKİ’nin şimdi  tespit edilen yere yapılması maliklerin, kiracıların ve şehrin gelişiminin zararına olacaktır.Başlangıçta kötü bir seçim yapılmıştır.  Çocukların okullara gitmesi bile başlı başına bir sorun olarak kat maliklerin karşısına çıkacaktır. Ne yapıp yapıp gecikme de olsa TOKİ evlerini Kuruseki tarafına yapmanın Ermenek kenti ve halkı adına daha yararlı olacağını düşünüyorum. Sayın Belediye Başkanı’nın bu konuda arsa bulmada sorumlu davranacağını düşünüyorum. Unutmayalım Ermenek halkının çoğunun eğiliminin  de böyle olduğunu sanıyorum. Hazineden arsa sağlanamaz ise özelden temin edilecek arsanın daire fiyatlarına yansıması uzun vadede daire sahiplerinin yararına olacaktır. İhalenin iptal edilmesi TOKİ konutlarının seçim yerinin değiştirilmesi için iyi bir şanstır. 15.11.2012. Hasan ŞİMŞEK

Daha Fazla İçerik...

  1. TARİH YAĞMA EDİLMESİN!
  2. EĞİTİMİN DİBE VURDUĞU KARAMAN İLİMİZDE…
  3. YİBO’NUN SESİYLE SÖYLEŞİ
  4. MEHMET KÜÇÜK ( 1933-2024 )

Sayfa 22 / 34

  • Başlangıç
  • Önceki
  • 17
  • 18
  • 19
  • 20
  • 21
  • 22
  • 23
  • 24
  • 25
  • 26
  • Sonraki
  • Son

Gücünü veren Joomla!®