MUSTAFA BARÇIN
- Detaylar
- Kategori: Kim Kimdir?
- Yayın tarihi: Cumartesi, 07 Mart 2015 12:17
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 2793
MUSTAFA BARÇIN
“Uzun ve zahmetli bir yolculuktan sonra elimdeki belgelerle ertesi günü kayıt olmak üzere Antalya Lisesi’ne gittim. Uzun bir bekleyişten sonra müdürün huzuruna alındım, sert görünümlü birisi idi. Beni biraz sorguladıktan sonra velisi de olmayan bir öğrenciyi okula almayacağını söyledi ve beni kovdu. Pırıl pırıl bir güneş altında kendi hâlime Antalya sokaklarında yürürken liman üstündeki parkta Ermenekli bankacı Halil Taşpınar ile karşılaştım. Kendisini Ermenek’ten tanıyordum. Sıkıntımı ona bütün çıplaklığı ile anlattım. Kendisinin Ziraat Bankası’nda çalıştığını ve müdürünün de Ermenekli (Mustafa Barçın) olduğunu ve lise müdürü ile aralarının çok samimi olduğunu anlatarak beni Ziraat Bankası Müdürü olan M. Barçın’a götürdü. Mustafa Barçın beni çok iyi karşıladı. Babamı çok iyi tanıdığını ve kendisinin de Sarıveliler’den olduğunu söyledi. Ertesi gün sabahleyin birlikte Antalya Lisesi’ne gittik. Ben koridorda bekledim. Müdürle uzun görüşmesinden sonra beni odasına aldı ve velimin Mustafa Barçın Bey olması koşulu ile kaydımı yaptı ve yatılı olarak okula başladım.”
Bunu “Hayat Savaşımda nereden nereye” adlı kitabının 12. sayfasında anlatan sonralarının ünlü cerrahı olacak olan Prof. Dr. İbrahim Ceylan’dır. Tarih bir yıl yanılgı ile 1947 yılı olabilir. İşte Mustafa Barçın budur.
İstanbul Pendik Lisesi’ni bitirdim. Fakültelerden birine puan durumuna göre ön kayıt yaptıracağım. Önceden adını duyduğum Sirkeci’deki Mustafa Barçın’a ait olan Barçın Oteli’ne indim. Yatağımı ayırttım. Benden peşin para istediler, cebimdeki sınırlı sayıdaki paramı hemen bitirmemek için hemen ödeme yapmadım. Otelin müstecirine (kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı) ertesi günü Mustafa Barcın ile görüşüp ödeme yapabileceğimi söyledim. Kabul etti. Gıyaben tanıdığım Mustafa Barcın ile iki gün sonra tanıştık. Bizimle ilgilendi, moral verdi. İş buluncaya kadar da müstecir İrfan Bey benden para talep etmedi. İşe başlayınca geçmiş borçlarımı ödedim. İrfan Bey ile de daha sonraki yıllar uzun müddet dost kaldık. Sonraki yılları onun işlettiği Gülhane’deki ikinci bir otele çok turist müşteri göndererek manevi borcumuzu ödedik.
Mustafa Barçın’ın adının bile geçtiği yerlerde gıyabında bile zorda kalan hemşerilerine faydası dokunmuştur. İşte Mustafa Barcın budur.
Mustafa Barcın 1317 (1901) yılında doğmuş ve 1994 tarihinde vefat etmiştir. Allah kendisine uzun ve sağlıklı bir ömür ihsan eylemiştir. Bu uzun ömrünün içinde kamuya ve bireylere çok büyük hizmetler vermiştir. Kendisi, İstanbul’da cenaze töreninde bulunmak isteyip de bulunamadığım iki kişiden biridir. Kabri Karaca Ahmet Mezarlığı’ndadır.
Mustafa Barcın’ın başarılarla dolu bir öğrenim hayatı, yine başarılarla dolu bir bankacılık hayatı vardır. Ziraat Bankası’nda müdürlük yaptığı yıllarda Niğde ve Amasya’da elmacılığın gelişmesi için örnek alınan çalışmaları vardır. Yine Antalya’da pamuğa dayalı olarak dokuma sanayinin gelişmesinde, narenciye ürünlerinin veriminin artırılmasında ve örnek bahçelerin kurulmasında büyük emekleri vardır. Çalışmayı seven ve çevresindekileri çalışmaya yönlendiren enerji dolu bir yapıya sahipti. Belki de yönetici olmanın bir özelliği olsa gerek. İşte Mustafa Barcın budur.
Kendisi Sönmez Neşriyat”ın kurucusudur. Bu yayın evinde, Kur’an, mesnevi, takvim vb eserler neşretmişlerdir. Anonim Şirket olan bu kuruluş onun yöneticilikten ayrılmasından sonra amacından uzaklaşmış ufak hissedarları mağdur eder bir yapıya girmiştir.
İlim Yayma Cemiyeti’nin de kurcusudur. 500 yatak kapasiteli bir öğrenci yurdu yaptırmıştır. Çok iyi bir organizatör, çok başarılı bir yöneticidir.
Konyalı Ahuzade Abdullah Atıf Tüzüner’in Kur’an tercümesini oğlu Feyyaz ile defalarca basıp yayınladılar.
1000 sayfa olan Buhari’yi (1100) hadisi sadeleştirerek ve haşiye (M. B.) (Mustafa Barçın) işaretini koyarak yayınlayan odur.
Sarıvelilerin Gedikbaşı yöresinde bir Cami ve İmam hatip Lisesi açılması için üç katlı büyük bir binanın yapılmasını yöre halkı ile birlikte gerçekleştiren ve bir amele gibi okulun yapılmasında çalışan ve her türlü mahrumiyetlere ve fiziki eziyetlere katlanan odur.
“ Ermenek’teki İmam Hatip Lisesi ‘nin yapılmasını üzerime aldım. Maddi ve manevi çok büyük katkılarımızı Allah bizden esirgemedi. Yurt ve o eserleri Allah’ın ve halkın yardımları ile tamamladık.” İşte Mustafa Barçın budur.
Geçen dönem Ermenek Belediyesi okul yaptıranların her birinin adını bir sokak ve caddeye verdiği halde Mustafa Barçın adı unutulmuştur. Şimdiki Belediye Başkanımız Necati Akpınar’ın bu unutkanlığı telafi ederek onun adına ve felsefesine uygun bir yere adının verilerek gelecek nesiller tarafından anılmasına vesile olacağına inanıyorum. Bilenler bilir Mustafa Barçın İstanbul’da da başlı başına hayırseverlikte önde gelen isimlerin başında gelir. Örgütlü bir yapı içinde olmaması bağımsız ve özgür iradesiyle inançlarına hizmet etmesi kurumsal bir siyasi örgüt içinde yer almadığından ne yazık ki ölüm yıldönümlerinde bile anılmaz olmuştur. O, emeklilik dönemini, yaşadığı dönemlerde tek başına dev bir sivil toplum örgütü gibi hizmet eden ender şahsiyetlerden biridir.
Hasan ŞİMŞEK
ERMENEK İMAM HATİP OKULU VE BİR HAKKIN TESLİMİ
Bu haftaki yazımda Ermenek İmam Hatip Lisesi’nin yapımına öncülük eden değerli toplum önderi, akil adam, bilim adamı, toplum önderi Mustafa Barçın’dan söz edeceğim.
İnsanlar, kurumlar ve kuruluşlar yaptıkları işleri sağlam ve düzenli kayıtlara geçmez ise yapılan işleri unutuluyor., Öyle bir zaman gelir ki insanlar için, Allah rızası için, yapılanlar unutulur gider. İşte Mustafa Barçın tarafından yapılmasına öncülük edilen Ermenek İmam Hatip Lisesi de bunlardan biridir. Bu okulun yapılış öyküsüne ve bilgisine girmeden Mustafa Barçın’ı tanıyalım(1).
Mustafa Barcın, 1901 ( 1317 ) yılında Ermenek İlçesinin Sarıveliler köyünde doğdu. Babası Konya Medreselerinde eğitim görmüş olan Mahmut Efendi’dir. Mustafa Barçın, beş kardeşin en büyüğüdür, diğer kardeşeleri Nazife ( İstanbul’daki Cansuların anneleri ) , Hilmi Barçın ( Emekli Dr. Albay, Emekli Sandığı Sağlık Müşaviri ), Tahir Barçın (Doktor ), Hüseyin Barçın ( İcra Müdürü ). Hepsi yaşadıkları dönemlerde güzel kariyer yapmış çok değerli insanlar. Aile 1914 yılında Sarıveliler’den çocuklarını okutmak düşüncesi ile Ermenek’e göçerler. Mahmut Efendi Hoca Ermenek Değirmenlik Camisi’nde imamlık yapar. İleri görüşlü bir din adamıdır. Mustafa Barçın, rüştiyeyi 3+3 Ermenek’te Reşat Efendi’de okur. Önce Karaman’a bilahare Konya’ya okumak için giderler.
Mustafa Barçın 1919-1920 eğitim öğretim yılında Konya Lisesi’ne başlar. Kardeşleri Hüseyin, Hilmi ve Tahir de okumak için Konya’ya gelmişlerdir. Üçünün de çok iyi bir medrese ve din eğitimi vardır. Okullarındaki başarıları çok iyidir. Mustafa ve Tahir aynı zamanda hafızdır. 1923 yılında İstanbul’a gelirler. 1923 yılında İstanbul’da İlahiyat Fakültesi ‘ne girer, bir yıl okur ve ikinci yıl Sultanahmet’teki Yüksek Ticaret Mektebi’ne başlar. Kardeşleri de İstanbul’a gelmiştir, babadan ve daha sonraki zaman sürecinde din eğitimlerini geliştirdiklerinden normal okullarında okurken aynı zamanda camilerde imamlık yaparak yaşam için ihtiyaçları olan parayı/harçlıklarını çalışarak sağlarlar.
Mustafa Barçın 1927 yılında Ziraat Bankası’nın açmış olduğu müfettişlik sınavını vererek 15 yıl müfettişlik yapar. İki yıllık askerliğinde levazım subayıdır. 14 yıl Erzincan, Amasya, Bandırma, Niğde, Antalya’da Ziraat Bankası Müdürlüğü yapar.
Niğde’de Amasya’da elmacılığın gelişmesi için Ziraat Bankası’nın imkânlarını kullanır. Antalya’da narenciye ürünlerinin veriminin artırılmasında, pamuk ürünlerinin geliştirilmesinde, dokuma fabrikasının kurulmasında büyük emeği vardır. Emekli olunca rahmetli Mustafa Barçın bir ömür daha yaşamış ve aşağıdaki işleri yapmıştır: Kendisi de bir Sarıvelilerli olan Mustafa Ertaş’ın kitabında emeklik hayatını şöyle anlatır:
“ İstanbul”a gidip Sönmez Neşriyatı kurdum, Kur’an, Mesnevi, Takvim ile daha birçok eser bastırmaya muvaffak olduk. “İlim Yayma Cemiyetini “ kurdum. 500 öğrencinin kalacağı üç adet yurt yaptık. İlim Heyeti Başkanı idim. Konyalı Ahuzade Abdullah Atıf Tuzüner’in Kur’an tercümesini oğlu Feyyaz ile defalarca bastırıp yayınladık. 1000 sayfa Buhari’yi, 1100 sayfa hadisi sadeleştirerek ve haşiye ( M.B. Mustafa Barçın “ işaretini koyarak yayınladık.
Ermenek’te İmam Hatip Lisesi’nin yapılmasını üzerime aldım. Maddi ve manevi çok büyük katkılarımızı Allah bizden esirgemedi. Yurt ve o eserleri de Allah’ın ve halkın yardımı ile tamamladık.
Allah güç kuvvet verdi Sarıveliler’de İmam Hatip Lisesi açılması için üç katlı büyük bir binanın yapılmasını halkla beraber gerçekleştirdik.
Zaman zaman Sarıveliler, Ermenek, Konya, İstanbul camilerinde Türk halkına dini, milli, ahlak, bilgileri sunmayı da Allah bana nasip etti. O görevlerimizi de yerine getirdik. Allah’a binlerce kere şükürler olsun.” (2 )
Mustafa Barçın’ın çok yakınında bulunan zaman zaman öğrencilik yıllarında onun asistanlığını yapan ( 1968-1972 ) şimdi 66 yaşında olan İst. Üinversitesi Eski Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Kemal Yavuz ile yaptığım ( 17 Şubat 2014 tarihli ve öncesi )görüşmelerimde de, dayı diye hitap ettiği Mustafa Barçın Ermenek’ten İmam Hatip Lisesi’nin yapımı için diyanete ait para makbuzları gönderdi, biz Ermenek İmam Hatip için Diyanet Makbuzları ile İstanbul’daki camilerde Hüseyin Dayı ile ( Hâkim Al Galip Barçın’ın babası ) para toplayarak Ermenek’e dayıya ( Mustafa Barçın’a ) çok gönderdik.” beyanında bulunmuştur. Yine İstanbul Sultanhamam’da saatçilik yapan ALBAYRAKA KARDEŞLER’den Ali, (3 ) “Dayı” ile birlikte Ermeneklileri dolaşarak İmam Hatip Lisesi için para topladık, o zaman iyi kazanıyordum hatırı sayılır miktarda da ben bağış yaptım diyerek Rahmetli Barçın’ın bu konudaki çabasını övüyor. Hatta Keskin Color’un sahiplerine de giderek para yardımı talep etiklerini Ali Albayrak heyecanla anlatıyor. Ben Hasan Şiimşek olarak Keskin Hana’a gidip Naci ve Abdullah Keskin kardeşlerden Ermenek İmam Hatip için para talep ettiğini çok yakınlarından duydum. Zaten bu duyum nedeni ile Mustafa Barçın’ın Ermenek’te İmam Hatip Okulu yapımına büyük bir özveri ile öncülük ettiğini biliyorum. 1970’li yıllarda imam Hatip okulları için para toplamak, bu okulların yapılmasına öncülük etmek her baba yiğidin harcı değildi. Derin dini bilgisi, devletine ve milletine yapmış olduğu gurur verici hizmetleri, toplum içindeki üstün statüsü, onun bu alanda öncülük etmesi için yeterli nedenlerdi.
Türkiye’nin dar yıllarında enerji dolu yaşamı ile milletine ve insanlarına büyük hizmetlerde bulunan Rahmetli Mustafa Barçın memleketi olan Ermenek’i de unutmamış o zaman köy ve daha sonra Belde/ilçe olan Sarıveliler’e zor şartlarda bir imam hatip okulu yaptırmış (3 ) daha önceleri de 1970’li yılların başlangıcında Ermenek İmam Hatip Okulunun yapılmasına önderlik etmiş, ömrünü ilme ve ilmin gelişmesine adamış üstün vasıfları olan değerli bir bilimi adamıdır.
2005 yılında Dil Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Ermenek’e gittiğimde YİBO’ nun Tol Medresedeki kermesinde karşılaştığım ve orada tanıştığım İmam Hatip Lisesi Müdürüne de okullarının Mustafa Barçın tarafından önayak olup yaptırıldığını bilip bilmediğin sormuş ve açıklamada bulunmuştum.
Yukarıdaki bilgiler çerçevesinde Sayın Rahmetli Mustafa Barçın’ın okul yaptıranlar içinde unutulmuş olsa da ya da bilinmese de hakkının teslim edilmesi gerektiğini düşünüyor ve okul yaptıran hayır sever eğitim seçkinlerine onure amaçlı verilen plaketlerin aynısının Ermenek MEB yetkililerinin müteveffanın varisleri adına oğlu Mehdi Barçın’a ya da varislerinden birine verilmesi bir hakkin teslimi olacaktır.
17.02.2014
Hasan ŞİMŞEK
$11) ERTAŞ, Mustafa , Toroslardan Doğan Güneş, Konya,2005.
$12) a. g. e. s.75-78
$13) Prof. Dr. Kemal Yavuz (GSM: 0533 244 1300 ); Ali Albayrak ( GSM: 0532 2445040 )
$14) M. Barçın’ın yaptırdığı imam hatip okulu şimdi ilçede hastane binası olarak kullanılıyor.