AHMET ESİN

AHMET ESİN (1)

ahmet-esin

Az buçuk Ermenek ile ilişkisi olan herkes Ahmet Esin’i tanır ve bilir. Bizim Taşeli topraklarında gezmediği, görmediği, fotoğrafını çekmediği yer yok gibidir.

Günümüzde facebook sayfalarında dolaşan ve beğeniye sunulan görseller yaygın olmadan önce Taşeli Yöresi fotoğraflarını kartpostala basılacak şekilde çeken ve kâğıda basımını sağlayan değerli bir fotoğraf sanatçısıdır. Aşağıda ayrıntılar girmeden önce bir kısa değerlendirme yaparsak: O, bizim toprakları seven,  orda yaşamaktan mutlu olan bir Taşeli tutkunu olan arkadaşımızdır.

Mutlaka , Ermenek dışında yaşayan her Ermenekli Ermenek özlemi  duyar ve sever. Orda birkaç gün yaşamaktan mutluluk duyar. Daha da ötesi Ermenek sevgisini , özlemini çevresindekilere anlatmak için biraz da abartıya kaçarak ” Ben bir Ermenek sevdalısıyım !” diyerek duygularına güç katmaya çalışır. Ahmet ESİN, böyle bir Ermenekli değildir. O  Ermenek’i özümleyerek hücrelerine kadar yaşar. Şüphesiz Eşi Emekli Öğretmen Nurhan Hanımefendi’in de Ermenekli oluşunda ve aynı kültürü birlikte paylaşmalarında  bunun etkisi büyüktür.

24 Eyül 2016 Cumartesi günü bir telefon konuşmamızda,  Cuma günü pazara gidip gitmediğini ve neler satın aldığını sorduğumda, öncelikle pazarın pahalı olduğunu söyledi. Bizim gözlemlerimiz de öyle, üretim az, tüketim çok, ürün pahalı. 90 km uzaklığındaki Mut ya da Anamur’da hayat çok daha ucuz. Pazardan alınanlara gelince normal günlük sebze ve meyvelerin dışında bir baharat türü olan “sumak ekşisi” aldığını da söyledi.  Sumak, Toroslara özgü bir yaban bitkisidir, Mersin, Hatay ve Antep taraflarında tohumundan yapılan ekşi, yemeklerde yaygın olarak kullanılır. Yaprakları geçmişte ham deri işlemede de Ermenek’te çok tüketimi olan bir bitki idi. Şimdilerde köylüler tarafından dağlardan kekik gibi toplanıp pazara getirilip yemeklere lezzet vermesi için baharat olarak satılan ve çoğunluğu Ermenek dışından gelen insanların satın aldığı, ekşimsi toz bibere benzer bir yiyecek katkı maddesidir.

İkinci bir telefon konuşmamızda Aşağı Çağlar’da “Kapız mevki”nde piknik yaparken buldum Ahmet’i. Kayınpederi rahmetli Hüsamettin Keskin tarafından miras olarak kalan ve yenilenen Garipler’deki evlerini merkez olarak alırsak, bir gün Balkusan’da  Karamanoğlu Mehmet Bey Külliyesi’nde, başka bir günü Zeyve Pazarı’nda ya da Ermenek Baraj Gölü çevresinde yapılan Turkuaz Mesire Alanı’nda görürüz.

Ahmet Esin, Taşeil topraklarında gittiği yerleri hem yaşar hem de fotoğraf makinesi ile şimdilerde telefonu ile görüntüleyerek belgeler. Yöremizde Güneyyurt, Kayaönü, Gezende Baraj Gölü, Mennan Kalesi, Maraspoli, Ermenek Kalesi, Tol Medrese, Akça Mescit, Siphas ve Ulu Cami, Başyayla’daki Karamanoğlu mekânları, Uğrulu ve Fariske köristanları, Ermenek merkezde değirmenler, çağlayan sular ve elektrik fabrikası ve kitabesi onun objektifinden bize geçmişte yansıyanlardır. Şüphesiz, tarih ve turistik değerleri kamuya yansıtmada dayısı rahmetli Naci Keskin’in etkisi büyük olsa da onun görsel sanatlara karşı yatkın olduğu bilinir.

2009 yılında Köyüm Büyükkarapınar kitabını yazarken, köy ile ilgili fotoğrafların temininde ve çekiminde bayağı zorluk yaşamıştım. Bir telefon konuşmamızda yine Ermenek’te olduğunu konuşurken anladım. Köyün fotoğraflarını çekme imkânı olup olmadığını sordum. Hemen kabul etti ve ertesi günü Büyükkarapınar’a gider, ağabeyim Ali Şimşek’in rehberliğinde istenilen düzeyde fotoğrafları  çekerek bana gönderir ve benim bu alanda yaşamış olduğum bir sıkıntıyı karşılıksız olarak çözer. ( Devamı gelecek sayıda) 06.10.2016 Hasan ŞİMŞEK

AHMET ESİN (2 )

Ahmet Esin, İstanbul’da ikamet eder. Yazları Silivri’de basın mensupları için yapılan bir sitede şirin bir yazlığı var. Yazın sıcak aylarında orda kalsa da kışın güneşli havalarında da zaman zaman gider ve orda kalır. Orda  iyi bir dost çevresi vardır. Eylül başlarında Ermenek hazırlığı başlar, ekim sonu bazen kasım aylarında hava durumuna ve şartlara göre iki üç ay sonbaharı her yönü ile Ermenek’te yaşar. Ermenek’te de çok geniş bir dost çevresi vardır. Geçen yıl talihsiz bir kaza geçirir, yolda düşer ve kolu kırılır. Çok acı çeker, o nedenle 2015 sonbaharı onun için pek güzel geçmez. İnşallah bu yılın sonbaharı Ermenek’te onun için güzel anılarla geçer. Gerçek bir Ermenek tutkunu olan Ahmet Esin’i isterseniz biraz yakından tanıyalım:

Ahmet Esin kimdir?

1948 yılında Ermenek merkezde Baba tarafından Rifat Efendi’nin torunu - Abdullah Esin’in oğlu, anne tarafından da Muhittin ( Hoca )  Efendi’nin kızı Zehra Hanımın altı çocuğunun en küçük ikizlerinden biri olarak dünyaya gelir. İlk ve ortaokulu Ermenek’te, liseyi Ankara Motor Sanat Okulu’nda bitirir. 1966 yılında İstanbul’a gelerek rahmetli dayılarının ( Naci ve Abdullah Keskin Beylerin ) isteği üzerine Keskin Color firmasında iş hayatına başlar. Renkli turistik ağırlıklı kartpostal baskısı yapan firmada çalışan Ahmet Esin, matbaacılık ve fotoğrafçılık mesleğin kısa zamanda benimsemesinde ve ilerlemesinde dayılarının teşvik ve rolleri büyüktür.

1973 yılında rahmetli Hüsamettin Keskin’in kızı öğretmen Nurhan Keskin ile evlenir. Uğurtan ve Tolga adında iki evlatları vardır. Nurhan Hanım özverili bir anne iyi bir ev hanımı olduğu kadar aynı zamanda çok başarılı bir öğretmen olarak da bilinir ve anılır. Ahmet Esin’in  meslek başarısında büyük destek ve katkıları vardır.

Ahmet’in öğrencilik yıllarından beri fotoğraf çekmeye bir merakı vardır. Ankara’da lisede okurken harçlığından artırdığı parayla bir fotoğraf makinesi satın alarak amatörce fotoğraf çekmeye başlamıştır. Zamanla amatör olarak başladığı fotoğraf çekimlerini ilerleterek okul harçlığını çıkarır hâle getirmiştir.

Keskin Color firmasında çalışırken işinden arta kalan zamanlarda özellikle cumartesi ve pazarları, senelik izinlerde, fırsat buldukça ülkemizin güzel yerlerinin fotoğraflarını çekmeye başladı. Bu çekimler sırasında ünü yurt dışına taşmış bir fotoğraf sanatçısı olan rahmetli Naci Keskin’den büyük bir teşvik ve destek gördü. Zaman zaman Naci Keskin ile birlikte çekimlere gittiği de olmuştur. Naci Bey, Ahmet Esin’deki fotoğraf çekme merakını keşfetmiş ve onu bu alanda cesaretlendirmiştir. 1974 yılında İstanbul Çamlıca Tepesi’nden çektiği Boğaz’ın Akşam Manzarası  ile Sultan Ahmet Camii ‘nin Işıklı Gece Görünümü renkli olarak basılan ve çok beğeni toplayan eserleridir.

Fotoğraf çekmek için Anadolu’nun tarihi, turistik ve doğa manzaralı güzel yerlerini gezdi ve fotoğraflarını çekti. Yapmış olduğu bu çekimlerin hemen hemen hepsi Keskin Color firmasında tebrik, kartpostal, kitap, broşür  vs basımlarında fotoğraf olarak kullanıldı.

O fotoğraf çekimindeki ustalığını Ermenek için de kullandı, her gidişinde yeni çekimler yaparak döner ve her çekilen fotoğrafın hikâyesini İstanbul dönüşünde bizlere  paylaşır. Çekmiş olduğu Ermenek fotoğrafları, kullanım amaçlarına göre kimi zaman bir takvim, kimi zaman bir broşür, kimi zaman kitap , kimi zaman da festivaller afiş olur.O Ermenek’i benim gibi yazı ile değil fotoğraflarla anlatır.

Ahmet Esin’in fotoğrafçılığı yanında şairiği de vardır. Ermenek tutkusu onu şair de yapmıştır. Şiirlerinin bazıları, Yeşil Ermenek, İKEV ve ERÇEV gazetelerinde yayınlanmıştır.

Ahmet Esin 2005 yılında sağlık nedeni ile emekli olup işinden çekildikten sonra yine boş durmamış, tedavileri ile uğraşı verirken bir yandan da Ermenek’te geçirdiği dinlenme aylarında fotoğraf çekmeye devam etmiştir. İnternet siteleri ve facebook sayfaları yaygınlaşmadan önce nerede bir renkli Ermenek fotoğrafı görsek ya rahmetli Naci Keskin’in ya da yeğeni Ahmet Esin’in eseridir diyebiliriz.

Ermenek Belediyesi,  bir kadirşinaslık göstererek yaptığı tanıtım hizmetlerine karşılık eski Garipler Sokağına Ahmet Esin Sokağı adını vermiştir.

ERÇEV’in kurucu üyelerindendir, kuruluş aşamasında birlikte çok çaba sarf ettik, tıkanma noktasına geldiğimiz noktalarda rahmetli İlhan Gür ağabeyimize büyük destek ve moral vererek engelleri aşmayı başardık.

Ahmet Esin’in , Taşeli Yöresi için  hizmet ehli bir arkadaşımızdır. Sağlığı elverdikçe yöremizin tarih ve turistik yönden bilinmeyen yerlerini görsellerle tanıtmaya devam edecektir.

Onun görsellerinde geçen yüzyıldan kalma toplumsal yaşantılar ve izler bulmak da mümkündür. O şimdi her yıl olduğu gibi yine Ermenek’te yeni bir şeyi keşfetmenin ve görsel olarak bizimle paylaşmanın peşinde olduğunu düşünüyor ve sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmesini diliyorum.  07.10.2016. Hasan ŞİMŞEK