Anasayfa
İMAMLAR DOKUNULMAZ DEĞİLDİR?
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Cuma, 25 Ocak 2013 00:00
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 1963
İMAMLAR DOKUNULMAZ DEĞİLDİR?
2 Aralık 2012 Yeşil Ermenek , 3 Aralık 2013 tarihli Sarıveliler Postası’nda “ 2013 Yılındaki Beklentilerimiz Nelerdir? “ yazımdaki paragrafın birinde il ve ilçelerimizdeki din görevlilerinden neler beklediğimizi kısaca şöyle yazmıştık:
“ İl ve ilçelerdeki müftülerimiz, din görevlilerimiz görev alanındaki hizmetlerini iyi uygulayabilsinler. Taşeli Yöresi, hırsızlıklardan, cinayetlerden, kavga ve dövüşlerden az etkilensin. Mahkemelerde ipe sapa gelmeyen uyuşmazlık dosyaları azalsın. Komşu haklarına saygılı ve iyi geçinmenin önemi üzerinde durulsun. Büyüklere saygı, küçüklere sevgi verilmesi için çalışılsın.” temennisinde bulunmuştuk. O yazımda MEB görevlilerine de çarpıcı mesajlarım vardı. Geçen yıllarda eğitimcilerin idari kadrosunu bir hayli eleştirmiş ve okuyucularımdan bir hayli olumlu tepki almıştım. Öteden beri din görevlilerimizin haber sitelerinde yayınlanan eylemleri ile ilgili bir iki yazı yazmayı düşünüyordum.
“ermenek haber “in internet sitesinde 26 Ocak 2013 tarihli okuduğum bir haber din görevlileri ile ilgili yazımın yazılmasını çabuklaştırdı. Haberin başlığı aynen şöyle “ Türk Diyanet Vakfı Sendika Ermenek İlçe Temsilcisi “ Çiğköfte Partisi Düzenledi “ haberi beni şoke etti. Partiyi düzenleyen kim? Din görevlilerini temsil eden şahsiyet. Bir defa “çiğköfte partisi ” Ermenek’in yemek kültürüne ve dini anlayışımıza mütenasip düşmeyen bir söylem ve eylemdir. Çiğköfte partisi yerine ziyafeti denilebilirdi. “Çiğköfte” Ermenek yemek kültürüne “ parti “ de İslâmi terminolojiye uyum sağlamayan sözcüklerdir. İkram olarak bir topluluğa Ermenek gibi bir yerde batırma, arabaşı, baklava, su böreği gibi yiyecekler; akşam yemeği gibi toplu davetler, ziyafetler olabilir. Hatta en yaşananı ve uyanı da Ermenek’te mevlit okunurken verilen toplu yemek ziyafetleri değil mi?
“çiğköfte “ şovu Ermenek’teki her türlü meslek birliği mensuplarına yakışmayan bir gösteridir. “Çiğköfte Partisi ” de din görevlilerine ve imalarımıza onların meslek yapılarına hiç ama hiç yakışmaz. Haberi okuyunca dehşete düştüm. İçimden bu kadar davranış bozukluğu olmaz dedim. Fotoğrafa baktım, on dört kişiler. Bir kısmı öyle zannediyorum ki yönetici ya da şeref konukları kendilerini resimde göstermekten kaçınmışlar, kafaları gözüküyor.Din görevlileri bir şeyi kutlamak, eğlenmek için meslek mensubu insanları bir araya toplama eyleminde “çiğköfte partisi”nden çok daha önemli etkinlikler yapabilirler.. “ Çiğköfte ve parti “ lafı onların mesleklerine uyum sağlayan bir eylem tarzı değildir. Din görevlileri görevleri dışında, bir toplulukta mevlit okuma, ilahi söyleme, hastanedeki hastaları ziyaret etme, özürlüler evine gitme ve onlarla kısa da olsa bir hoş vakit geçirme din görevlilerine yakışan eylemlerle kendilerini gösterseler toplumda saygınlıkları artar.
Ülkemizde sendikacılık ne yazık ki meslek mensuplarına hizmet etme onların özlük hakları ile uğraşma yerine bir koltuğa sahip olma, siyasi bir partinin çıkarını koruma savaşı hâline gelmiştir.( 1) Bu hastalık önce işçilerde, sonra öğretmenlerde şimdi de imamlarda görülmeye başladı. Mesleklerini yüceltecekleri yerde itibarsızlaştıracak bir duruma doğru gitme izlenimini ne yazık ki yaptıkları eylemlerle gösteriyorlar. Bu tür davranışlardan kaçınmak mesleklerinin onuru adına doğru bir yaklaşım olur.
Çiğköfte Partisi”ne katılan imamların ve mensup olduğu topluluğun, doğal olarak Diyanet mensuplarının halka karşı bir takım dünyevi ve uhrevî sorumlulukları vardır. Din görevlilerimizin meslekleri ile ilgili görevlerini hakkıyla yerine getirebilmeleri için meslekleri ile davranışları arasında bir uyumun olması kaçınılmazdır. Şüphesiz görevlerini hakkıyla yapan, giyimde kuşamda tertip ve düzene önem veren, toplum karşısına pırıl pırıl çıkan mesleğine ve kendisine saygısı olan din görevlilerine sözümüz asla olamaz.
İmamlarımızın, toplumumuzdaki ahlâki değerlerin hızla erozyona uğradığı, aşındığı, dini değerlerimizin siyasallaştırılarak itibarsızlığa götürülmeye çalışıldığı bir dönemde, yaşadıklarımızı görmeli ve görevlerini en iyi biçimde yaparak ahlaki değerlerin korunması ve yükselmesi için uğraşmaları beklentimizdir. 25. 01.2013. Hasan ŞİMŞEK.
1) Öğretmen Sendikaları Ne İş Yapar?
YİNE MEDAŞ
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Çarşamba, 16 Ocak 2013 09:46
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 2005
YİNE MEDAŞ
MEDAŞ,paraları tıkır tıkırı topluyor, tüketici zamanında faturaları ödeyemediği vakit derhal kapatıyor Karşılığı açma kapama cezası.
Düzenli elektrik veremiyor
Donduruyor, buz kesiyor ev aletlerini bozuyor.!
Elektrikler sık sık kesiliyor!
İletim hatları ve trafolar yorgun!
Yatırım yapmaktan kaçınıyor!
Ne zaman düzene girecek?
MEDAŞ ne yaptığını sanıyor?
Kısa adı MEDAŞ olan, Meram Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi, elektrik kesintilerinden ve gönderdiği faturalardan dolayı halkımıza “illallah “ dedirtiyor.
MEDAŞ, Konya, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir ve Karaman illerinde,
6 il merkezi, 65 ilçe, 331 belde, 1379 köy, 512 tane de köye bağlı yaylalara elektrik dağıtıp satan özel bir kuruluştur. Devlet artık elektrik üretim ve dağıtım işini özel şahıslara ve şirketlere veriyor. MEDAŞ bizim yöredeki elektrik dağıtım şirketidir. Yöre halkı sürekli elektrik kesintisinden yüksek faturalardan ve haksız ödemelerden şikâyet edip durur. Karaman merkez, Ayrancı, Kazımkarabekir, Ermenek, Sarıveliler ve Başyayla ilçe merkezlerinde ve köylerindeki halk bu konudan çok muzdarip. Yörede sıklıkla elektrik kesildiği gibi, ödenmeyen daha doğrusu ödenemeyen faturalar dolaysıyla abonmanın elektriği hemen kesiliyor. Bu yazı kaleme alındıktan sonra daha 20 Ocak 2013 Pazar günü Sarıveliler merkezde elektrikler kesildi.
Ödemeler gecikince saatler hemen mühürleniyor. Tekrar açılınca “kapama-açma” adı altında para alınıyor.
MEDAŞ’ın internet sitesine baktığımızda 2011-2012 yıllarında Başyayla ve Sarıveliler ilçelerine MEDAŞ’ın hiç yatırım yapmadığı, iletim hatlarını yenilemediği görülür. İnternet sitelerinde halkımızı “ Kaçak kullanıma göz yummayın! “ diye uyarırken ne yaptıklarının farkında değiller. Müşterilerine saygıları yok, çünkü yöremizde kaçak elektrik kullanan bilindiği kadarı ile yok.
“Sıfır arıza, sıfır kaza! “ kaza sloganı kulağa hoş gelse de sürekli arıza ve sürekli kaza oluyor. Öyle anlaşılıyor ki çalışanları yeterli ölçüde meslek içi eğitimden geçirmiyor. Halbuki “ MEDAŞ, bünyesine katmış olduğu deneyimli uzman kadrosu ile, sistemde yapmış olduğu köklü değişikliklerle çağı yakalamış ve müşterilerine yerinde hizmet götürmeyi hedef edinmiş mobil teknolojileri etkin kullanan bir elektrik dağıtım şirketidir.” iddiasında bulunurken bunun pek gerçek olmadığı “ çok arıza, çok kaza” yaşanan olaylarından anlaşılmaktadır.
Bu yazıyı yazarken öğrendik ki, MEDAŞ, iletim hatlarındaki bakım ve arızaları taşeron firmalara vermiş. En riskli iş. MEDAŞ, imajını cilalı sözlerle güzelleştirirken hukuki sorumluluklardan kaçmak için riskli işleri ikincil ( taşeron ) firmalara yıkarak riskten kaçıyor.
MEDAŞ, misyonunu açıklarken, “ Sürdürülebilir değer yaratarak sıfır arıza, sıfır kaza, noktasına ulaşmak ve enerji sektöründe öncü şirket olmaktır.” söylemleri ne yazık ki gerçekleşmiş değildir. Bunlar içi boş söylemlerdir. Daha bu yazının yazılıdğı tarihlerde (20-22-01.2013 ) Karaman merkezde,Cumhuriyet, Cedit, Gevher Hatun, Bahçelievler mahalle ve iş yerlerinde, fabrikalarda “ kapsamlı bakım ve onarım çalışmaları “ adı altında programlı olarak elektrikler kesiliyor. Dağlık alanlarda ise bu kışta kıyamette kimsenin haberi olmadan kesinti yaşanıyor. Bu da gösteriyor ki, MEDAŞ’ın kadrosunda deneyimli iş bilir, iş bitirir elman sayısı çok sınırlı. MEDAŞ nitelikli elemana yatırım yapacağı yerde, tüketicilerden nasıl yapsam da en verimli şeklide para toplasam hesabında…
MEDAŞ, vizyonunu açıklarken, tüm müşterilerimiz “ Enerjisiz Hayat Düşünülemez “ ilkesinden hareket ederek, modern teknoloji ve çağdaş yönetim ilkelerini kullanarak kesintisiz kaliteli ve güvenli enerji sunmaktır.” iddiasını taşısa da hedeflerinin çok gerisinde kaldığı uygulamalarından anlaşılmaktadır.
MEDAŞ, internet sitesinde yazdığı gibi müşterilerine karşı sorumlulukları yerine getirmemektedir. Sürekli elektrik kesintileri halkı bezdirmiştir. Fatura ödemelerinde de acımasıdır. Ödeme gününü beş gün geçirince tüketicilerin elektriği bu kışta kıyamette derhal kesilmektedir. Karaman ilindeki konut, iş yerleri ve fabrikalarda, MEDAŞ’tan sıfır hoşgörü, sıfır yatırım var. Zamanında trafoların bakımın yapılmadığı söyleniyor.
SONUÇ OLARAK, kaçak kullanımın yok denecek kadar az olduğu hatta olmadığı Karaman ilinde özellikle Taşeli Yöresi’nde sürekli iletim hatlarındaki yetersizlik, bakımsızlık ve benzer nedenlerle elektrik kesintileri olmaktadır. MEDAŞ bu konuda başarılı bir sınav verememiştir.
Müşteri memnuniyeti yönünden de başarılı değildir, en iyi müşterileri ile uzlaşarak çözüm arayacağı yerde mahkemelik duruma düşmüştür. Büyükkarapınar Köyü örneğindeki gibi. Bu köyde şimdi vatandaşlar, kullanmadığı elektriğin parasını ( yaklaşık 56.000-TL ) mahkeme ve icra kararı ile ödemek zorunda bırakılıyor.
MEDAŞ, koymadan almak istiyor, Taşeli Yöresi’nde Sarıveliler ve Başyayla’da hiç yatırım yapmamıştır. Ermenek’te ise yok denecek kadar az yatırımları vardır. Elektrik kesintileri, Karaman’nın merkez, Ayrancı ve Kazım Karabekir taraflarında olduğu biliniyor.
Kışın olağanüstü şartlarında rakım 1400- 1700 arası yerlerde arıza giderebilmek için olağanüstü çaba sarfeden MEDAŞ elamanlarını ( ?! ) olağanüstü çabaları nedeniyle saygı ile anarken, MEDAŞ’ın bu elamanları eğitim,ulaşım, giyim kuşam, araç gereç, yiyecek içecek ve iş güvenliği yönünden çağın gereklerine uygun donanım sağlayacağı yerde, riski taşeron firmalara yıkarak hukuktan, yargıdan kaçıyor olmaları çalışanlar üzerinde olumsuz etki yapmaktadır.. MEDAŞ, trafo bakımı, hat bakım-onarım, arıza işlerini taşeron firmalara bırakarak sorumluktan kaçamamalı. Sıfır kaza, sıfır arıza bizim de temennimizdir. MEDAŞ’ın tüketici memnuniyeti, elemanlarının iş güvenliği, iyi eğitimle ve yapacakları yatırımlarla mümkündür. MEDAŞ, önümüzdeki yıllarda karşısına çıkacak olan rakip firmaları ödüllendirmeye mi hazırlanıyor.!
16.01.2013
Hasan ŞİMŞEK