Anasayfa
SARIVELİLER’İ TANIYALIM
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Pazar, 05 Mart 2017 00:00
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 2543
SARIVELİLER’İ TANIYALIM
Sarıveliler Kaymakamı Hasan Sadebıyık
Sarıveliler Belediye Başkanı Hayri Samur
İli : Karaman
İlçesi : Sarıveliler
Belediye Başkanı : Hayri Samur
Rakım : 1500-1645 ( merkezde )
İle uzaklığı : 165 km
Gazipaşa’ya : 108 km
İlçe nüfusu : 11.428 bin*
Alanı : 343 km
Sarıveliler ilçesinin doğusunda Başyayla ve Ermenek, güneyinde Antalya’nın Gazipaşa ve Alanya ilçeleri, batısında Alanya, kuzeyinde Konya’nın Taşkent ilçesi, kuzeydoğusunda Başyayla ilçelerimizle komşudur. Diğer komşu ilçeler gibi dağlık bir yapıya sahiptir. En yüksek yeri 3227 m Geyik dağlarıdır. Göksu’yun kollarındaki vadi tabanlarında Işıklı ( aşağı Fet ) yükselti 850 m kadar iner.
İlçenin güneyindeki dağlık alanlar çam ve sedir türü ağaçlarla örtülüdür. Daran 1, Daran II, Günder HES’leri faaliyete geçmeden önce bu alanlar oldukça bakir yerler olduklarından yaban hayvanlarından dağ keçileri ve geyiklerin yaşam alanları olarak bilinir ve kollanırdı. Bu HES’ler yetmiyormuş gibi şimdi bir de Ermenek Çayı’nın kollarından biri olan Gökdere üzerine HES planlandığı ve yöre halkının tarıma dayalı su ihtiyaçlarından dolayı buna karşı geldikleri bilinmektedir.
Sarıveliler ilçemizin nüfusu da Ermenek gibi her geçen yıl azalıyor. 2015 yılında ilçenin köyleri ile birlikte nüfusu 11.622 iken 2016 yılında 11.428’ düşmüştür. TÜİK verilerine göre 194 kişi bir azalma görülüyor. Toplam nüfusun 5812 si erkek, 5616’ sı kadın. Kadın nüfusunda bir azalama görülüyor. Kilometre kareye düşen insan sayısı 22 kişidir, komşu Emenek’te 18, Başyayla’da 36 kişidir., İlimiz Karaman ortalaması ise 28, Türkiye ortalaması ise 102 kişidir.
Sarıveliler ilçesinin Uğurlu, Civler, Civandere, Işıklı, Daran, Koçaşlı ve Dumlugöze olmak üzere 7 köyü vardır. Eski bir nahiye merkezi olan Göktepe Sarıveliler ilçesinin tek beldesidir. Göktepe Belediyesi nüfus kaybı nedeniyle, Esentepe ve Çukurbağ köylerini mahalle yaparak kendine bağlamış ve köy vasfına düşmekten kurtulmuştur.
Taşeli Yöresi Türkiye’nin nüfus bakımından en tenha yerlerinden biridir. Arazi yapısı dağlık, taşlık ve tarıma elverişli değildir.
Geçen yüzyılın son çeyreğine kadar ilçede arazi yapısının uygunluğu nedeniyle küçükbaş hayvancılığı halkın büyük bir kısmının geçimini sağlayacak kadar yaygındı. Günümüzde her açık alana meyve fidanı dikilerek meralar daraltılmış ve küçükbaş hayvanlarının yaşam alanı daraltılmıştır. Buna rağmen ilçede kendi ölçüleri içinde hatır sayılır büyük ve küçükbaş hayvancılığı beslenmektedir. Tarımda tahılın yerini büyük ölçüde meyvecilik ( elma, kiraz, ceviz, üzüm,..vb ) almıştır. Uğurlu ve Esentepe (Lamos)’de bağcılık tarım öne çıkar. İlçede meyveciliğin gelişmesine paralel Uğurlu Köyü’nde bir Soğuk Hava Deposu yapılmaktadır.
İlçenin çoğu yerinde kuru tarım yapılmakla birlikte, Çevlik ( gölet )Barajı’nın bitirilip sulama kanallarının yapılması ile sulu tarıma geçilince üretimin artacağı ve insanların yaşamının iyileşeceği beklentisi var.
Başkan Sayın Hayri Samur, nüfus akışını/göçü durdurmanın gayretinden ziyade, aksine nüfus artıracak kalıcı projeler üretmek için çalışmalar yapıyor, ilçe merkezinde 100 kişi kapasiteli bir tekstil üretim atölyesi kurmak için bir firma ile anlaşmış durumdadır.
Geçmiş yıllarda İzmir ve Aydın’a, yakın tarihte turizmin gelişmesiyle Antalya’ya göç veren ilçe, son 25 yıllık bir süreçte İstanbul/Okmeydanı’nda tekstil alanında istihdam yaratan atölyeler açarak, geçimlerine paralel olarak ülke ekonomisine katkı yapan bir çalışma sergiledikleri bilinmektedir.
İlçe genelindeki tarihi kalıntılara ve izlere bakılınca Ermenek ve Başyayla’daki gibi Hitit, Roma, Bizans, Karamanoğulları Beyliği, Osmanlılar ve Cumhuriyet Dönemi’ne ilişkin insan yaşamından kesitlergörmemiz mümkündür. (bkz. İnetrnette, Hasan Şimşek-Ermenek’i Tanıyalım yazısı)
Tarihi kalıntılar olarak, Uğurlu ve Fariske köristanları, Beylik döneminden kalma Esentepe’deki Musa Bey Cami ve Başdere Pazarı’ndaki Ulucami, Büğlü Baba Türbesi, Sarıveliler merkezde, Gemitepesi ilk akla gelenler,
Adiller-Kuyucak’ta kratergölü ve hemen yanında Büyükkarapınar ile sınır teşkil eden Kale Yıkığı, Küçükkarapınar yaylası gezilecek görülecek yerler arasında sayılabilir.
Karacaoğlan, Fil Ahmet, A.T.Şentürk, M.Zeki Akdağ, Mustafa Ertaş gibi ilçe sınırlarını aşmış, şair ve yazarları vardır.
İlçe, Akdeniz’e açılan Konya- Alanya karayolu üzerindedir. Sarıveliler-Mahmutlar arasındaki yol çalışmaları ( Kuşyuvası tünelleri vs.) bitirilince Yayla Turizminin gelişeceği ve ilçe ekonomisine katkı yapacağı düşünülmektedir. Diğer yandan Gazipaşa Havaalanı’nın ilçeye en yakın ( 108 km ) havaalanı olması büyük kentler arasındakilerin insanların ilçeye gidiş gelişini kolaylaştıran diğer bir etmendir.
İlçe merkezinden Taşkent’e giden yol kıyısındaki Eyne ( aslında suyu çok temiz olduğundan Ayna deresi halk dilinde Eyne olmuş) deresindeki balık lokantaları özellikle yaz sezonunda ilçeye az da olsa bir katkı sağladığı söylenebilir.
Her gün Konya’dan sabah-akşam otobüs seferleri, Alanya, Antalya’ya günü birlik seferler, yolcu trafiğini ilçenin lehine olan gelişmelerdir.
Sonuç olarak, göçün önlenmesi ve ilçe nüfusunun artması için ilçeye yüksek okulun, tekstil ve turizm meslek liselerinin açılıp eğitim ve öğretime başlamış olması, tekstil atölyelerinin açılması, projelerin hayata geçirilmesi gibi önlemler, göçü önleyeceği gibi yörede yaşayan insanlarımızın yaşam düzeyini de yükseltecektir. 05.03.2017 Hasan ŞİMŞEK
KAR TATİLİ TARTIŞMASI
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Perşembe, 12 Ocak 2017 00:08
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 1995
KAR TATİLİ TARTIŞMASI
Eski Milli Eğitim Bakanı ve AK Parti Van Milletvekili Hüseyin Çelik, son bir hafta içerisinde 30 ilde hava koşulları nedeni ile okulların kapalı olmasını sert bir dille eleştirdi. Bundan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı belediyeleri ve valileri sorumlu tutan Çelik Twiter hesabından şunları söyledi:
“ Geçen bir hafta boyunca, ülkemizin yaklaşık 30 vilayetinde okullar, büyük çapta, hava muhalefetinden dolayı kapandı. Bakanlığım döneminde de en ufak hava olumsuzluğunda okulların tatil edilmesine hep karşı çıktım. Bence, valiliklerimiz kolayı seçiyorlar. En büyük sıkıntı taşımalı eğitimde yaşanır. Türkiye 70’li yılların şartlarını yaşamıyor. Her şeye rağmen ‘kapalı yol ‘ kabul edilemez. Başta Milli Eğitim Bakanımız Sayın Avcı olmak üzere valilerimizi ve eğitim yöneticilerini uyarıyorum. Zor şartlarda eğitim de eğitimin bir parçasıdır.
Bizdeki bu mantığa göre İskandinav ülkelerinde, Baltık cumhuriyetlerinde, ABD, Kanada ve Rusya’nın önemli bölümünde okullar hiç açılmaz. Belediye Başkanları, yolları açık tutamıyorlarsa kendilerini sorgulasınlar. Büyük şehir statüsünde olmayan 51 vilayette eğer yolları açık tutamıyorlarsa valilikler, il özel idareleri kendilerini sorgulasınlar.”
Sayın Çelik büyükşehir statüsündeki iller için bir öneri getirmiyor. Hâlbuki büyük şehir statüsündeki illerde kış şartları ilçelere göre indirgenerek değerlendirilmeli ve buna göre tatil kararı alınmalı.
Sayın Hüseyin Çelik AK Parti Dönemi’nde en uzun Milli Eğitim Bakanlığı yapan şahsiyetlerden biridir. Müfredat Programının bir kısmı onun zamanında yeniden yazılmıştır. İlköğretim ve orta öğretim öğrencilerine 100 temel eserin okunması için tavsiye ve eserlerin seçimi ve neşriyatı onun zamanında oldu. Yardımcı ders kitaplarına okullarda okutulması için Talim Terbiye Kurulu kararının aranmaması ( ben aranmasından/incelenmesinden yanayım ) onun zamanında gerçekleşti.
Hüseyin Çelik, son yerel seçimlerden sonra sesi soluğu kesilmiş bir köşede beklerken birden bire Twiter hesabından gönderdiği açıklama gündeme bomba gibi düşmesi hiç şaşırtıcı değil. Yukarıdaki açıklamalarında haklılık payı büyüktür. Gökyüzünde sinek gibi kar tanelerinin uçuştuğu bir zamanda okulların tatil edilmesi niye? Özellikle büyük kentlerde servis minibüslerinin lobisinin bu tatillerde etkili olduğu bilinmektedir. Sayın Çelik’in açıkladığı gibi günümüz Türkiye’si 70’li yılların Türkiye’si değil! Sayın Çelik, kış şartlarının en zor en çekilmez bir yerinden Van’dan geliyor. Kış şartlarını bilerek valilere, il özel idarelerine ve belediyelere sitem ediyor. Bir anlamda da uyarıcı muhalefet yapıyor. Özellikle büyük kentlerde okullar kapatılmak suretiyle enerji tasarrufu mu yapılmak istenmiştir!
Yaklaşık bir buçuk milyon sekizinci sınıf öğrencisi Temel Eğitim Okullarından Orta Öğretim ( TEOK ) kurumlarına geçmek için bir sınava yarışı içindeler. Böyle bir yarış ortamında yaşayan öğrencilerin bir kısmın tatil ortamına sokarak okulları kar nedeni ile tatile sokmak öğrenciler arası rekabet ortamını da etkiler. Kar tatili nedeni ile işlenmeyen 6 saatlik matematik veya fen dersleri çocuğun geleceği ile çok yakından ilgilidir. Öyle anlaşılıyor ki, Sayın Çelik, yerleşim merkezleri arasındaki yolların bakımı, elektrik akımının düzenli gelip gelmediği, okulların ısı sorunu vb. etkenlerin çözümlendiği kanısında.
Son yıllarda adrese dayalı kayıt sistemi de uygulandığından çocukların bir ilçeden diğer ilçeler gitme gibi sorunları da yok denecek kadar az. Olsa bile servis araçları ile okullarına gidip gelmeleri engel değil. Sayın Çelik’in dediği gibi “ Zor şartlarda eğitim de eğitimin bir parçasıdır.” Sözüne katılmamak elde değil. Eğitim, davranışların istenilen yönde değiştirilmesi diye tanımlarsak, eğitim sistemin içinde keyfiliği değil zorlayıcılığı görürüz. Sayın Hüseyin Çelik ile ilgili ortak bir noktada buluşacağımız hiç ama hiç düşünmemiştim.
12.01.2015. Hasan ŞİMŞEK