PLAKET YASAĞI VE ÇAĞRIŞIMLARI
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Cuma, 19 Aralık 2014 00:00
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 1912
PLAKET YASAĞI VE ÇAĞRIŞIMLARI ( 1)
Bu yasak Sayın Davutoğlu’nun başına iş açacağa benziyor. Öncelikli Dönüşüm Programı Eylem Planı çerçevesinde, yeni dönemi, plaket ve hediye yasağıyla başlattı. Artık kamuda plaket ve hediyenin yasak olduğunu, bunun yerine fidan dikimine izin verileceğini bir genelge ile duyuracaklarını açıkladı.
Biz yazımızda fidan dikimine değinmeden önce şu plaket meselisin bir irdeleyelim: Plaket, toplumu ilgilendiren bir hizmet karşılığında hizmeti yapanın onurlandırılması amaçlı ağaçtan, metalden, cam ve benzeri şeylerden yapılan üzerinde; niçin, neden, kim tarafından kime verildiğine ilişkin kısa bir açıklama metni bulunan bir onur levhasıdır. Bu belge ya da levha kurumlarda başarı gösteren bireylere, ekibe ve kurumlara verilir. A kentinin valisi, belediye başkanı, ticaret odası başkanı, vakıf ve dernek başkanları sırf iletişim kurmak, şirin gözükmek, geleceğe yönelik siyasal ve kurumsal yatırım yapma adına üstteki yetkili makam ve mercilerin temsilcilerine plaket vermesini onaylamıyoruz. Bu düpedüz yağcılık, samimiyetsizlik, geleceğe yönelik bir çıkar ilişkisi olur. Plaket verme eylemleri son yıllarda bir onurlandırma belgesinden çok bir çıkar ilişkisi belgesi olarak verilir olmuştu.
Sayın Başbakan’da bulunduğu makam gelince, takdim edilen yerli yersiz plaket bolluğunu görünce yağmur gibi yağan plaket furyasından kurtulmak, israfı önleme adına yasaklanacağını ifade etmiştir.
Plaket kimlere verilir?
Medyada çalışanlara, sporculara, öğrencilere başarıyı ödüllendirme adına plaket verilebilir. Ama bir alt makam mensupları ve sivil toplum örgütleri devletin üst katmanlarında yönetici olan genel müdür, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı gibi makamlara plaket vermesi caiz değildir. Hediye vermek ve almak da öteden beri öğretmenlere bile yasak edilmiş-verilsin anlamında değil- bu konuda yönetmelikler çıkarılmıştı. Plaket ve hediye yasağına ilişkin 2007’de de genelge yayınlanmış ama uygulanmamış. Neden uygulanmadığı sorgulanmalı ve çözüm yolları üretilmelidir.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. Sayın Davutoğlu her alanda olduğu gibi, yasaları ve yönetmelikleri uygulamada elbette kararlı olmalı, ödün vermemelidir.
Sayın Davutoğlu Hûkümeti’nin tasarruf konularındaki düşüncelerine ve uygulamalarına ne yazık ki katılamıyoruz. Çok yakında T.C. Devleti bu ülkede Papa 1. Franciscus ( Jorge Mario Bergoglio)’u ağırladı. Papa Ankara ve İstanbul’da beş yıldızlı otellerde kalmadı, mütevazı konutlarda kaldı. Makam arabası olarak da Katolik Fransa’nın Türkiye yapımı Renault Symbol’u kullanarak tasarrufun nasıl yapılacağını bize öğretirken, Sayın Davutoğlu Hükümeti, bizim Diyanet İşleri Başkanımıza liste fiyatı 877.600,00 TL değerinde Mercedes 500S makam arabası almayı doğal bir gider olarak görmüşlerdir. Dünyanın en büyük dini lideri olan ve oldukça da zengin bir devletin başkanı olan papanın mütevazı yaşamı nedense görülmek istenmemiştir. Cari açığın kaygı verdiği, enerji dar boğazında yaşadığımız bir dönemde, bütçe açığı kaygısı ile 330 bin öğretmen adayının ve bir o kadar diğer kamu hizmetlerinde çalışması gereken insanlarımızın istihdam edilemediği bir süreçten geçiyoruz. İnsanlarımız kredi kartı borçlusu, 1, 8 milyon insanımız kredi kartları borçlarını ödeyemedikleri nedeniyle yasal takipte bir anlamda haciz noktasında, Kredi Derecelendirme Kurumu Fitch’in değerlendirmesine göre bankalarımız 2008 yılına göre üç kat daha dış ülkelere borçlanmış durumda. Çok büyük israfları ve uygulamaları gazeteler çarşaf çarşaf yazıyor. Böyle bir ortamda plaket yasağının çok fazla ekonomik bir katkısı olamaz. Ancak magazin basınına malzeme olur. Yukarıda da açıkladığım nedenlerle plaket sunumunu/takdimini iletişim sağlama ve yakınlaşma aracından çok bir onurlandırma belgesi olarak vermek bireyin veya ekibin başarısına başarı katar. 19.12.2014
PLAKETYASAĞI VE ÇAĞRIŞIMLARI ( 2 )
Fidan dikmeye gelince, güzel bir öneri, ama emeğe ve paraya ihtiyaç var:Uyanık kurumların 25,00 TL değerinde bir plaketle halledecekleri bir ilişkiyi, ağaç dikme zahmetiyle karşılayacaklarını düşünemiyorum. Bugün büyük belediyelerin çok geniş imkânları var. Laf olsun diye değil, gerçek anlamda planlanarak ve ağacın türünü de iyi tayin ederek iklim şartları da göz önüne alınarak kurumların ağaç dikmeye özendirilmesi güzel bir yaklaşımdır.
Plaketin maddi değerinden çok manevi değeri vardır. Veren gururlu, takdir makamıdır; alan mutlu ,takdir edilmiştir. Astın üste plaket vermesi bize göre komikliktir.
Siyasi, ticari, sosyal amaçlı reklam yapmak isteyenler günlerce önce duyuru yaparlar, bu tür davranışlar yağcılıktan, yalakalıktan, dalkavukluktan başka bir anlam ifade etmez. Çevreye olan duyarlı çalışmalara, sanata katkı yapanlara, insan ve hayvan sevgisini öne çıkaranlara elbette plaket verilmelidir. Diğer yandan devletine, vatanına, milletine, yöresine, halkına üstün hizmet edenlere plaket elbette verilmelidir.
Plaket yasağı ile ilgili haber üzerine Promosyon Ürünleri İmalatçıları ve Satıcıları Derneğinden yapılan açıklamaya göre (1 ) yılda bir milyon plaket veriliyormuş. Bunun büyük bir kısmını kamu yönetimleri kullanıyormuş. Öyle anlaşılıyor ki bunun büyük bir oranı devlet büyükleri için kullanılmış, açıklamasına göre sunulan plaketlerin depolanması ve taşınması bile problem olmuş. Bir şey ne kadar çok olursa değeri de o kadar az oluyor. Bana verilen az, karşılığı olmayan hizmetler için sunulduğundan manevi değeri çok yüksek, evimin mutena bir köşesinde duruyorlar.
Sonuç olarak, A’dan Z’ye bir israf içindeyiz. Tasarruf etmeyi öncelikle T.C. nin tepe noktasında aşağıya doğru bir silsile içinde yapılması gerektiğini düşünüyorum ama bunun da böyle olmadığını görüyorum.
Tüketim ekonomisinin egemen olduğu ülkemizde, milli tasarruf oranı % 8’lerde olduğu söylenir. Bu oranın en azından % 18’lerde olması gerektiğini ekonomiyi yönetenler söylemektedir. Bu da tasarrufla mümkündür. Ülkeyi yöneten AKP yönetimi iş başına gelince ilk işleri meclis lojmanlarını satmak olmuştu. 2003 yılındaki kamu lojmanları ve taşıtları ile 2014 yılındaki sayılarını ve giderlerini bir karşılaştırıp ortaya koyarlar ise biz de neyin doğru olduğunu görürüz.
Bizim Sayın Davutoğlu Hükümetinden beklentimiz, kâr marjı çok yüksek olan inşaat sektörünü değil, milli ekonomiye katkı yapan işsizliği ve cari açığı düşürecek olan sanayi sektörünü canlandırmak olmalıdır. Geçmişin varlığından nemalanmak, atalardan kalan kurumları özelleştirip satmak artık Türkiye’ye yetmiyor. Dış ülkeler sanayide ciddi anlamda yol alıp ilerlerken Türkiye on bin dolar sınırında yıllardır patinaj yapıp duruyor. Bu durgunluktan, dingillikten sıyrılmanın yolu da tüketimi değil üretimi artırmakla mümkündür. “Rant peşinde koşan müteahhitlere hayır, cari açığı kapatmaya yönelik üretim yapan sanayiciler ve çiftçilere evet !” anlayışı ile rotamız hız kazanmalıdır. Yıllık bazda cirosu bir villa fiyatı ( 20 milyon ) olan plaketleri yasaklamakla bir yere varılamaz.19.12.2014. Hasan ŞİMŞEK
__________________________________________________________________.
1) Hürriyet, Burak Coşkun’un haberi, 19 Aralık 2014,s.9.