Anasayfa
ALİ RIZA YÜCEL! (ŞEHİT ÜSTEĞMEN )
- Detaylar
- Kategori: Kim Kimdir?
- Yayın tarihi: Pazar, 16 Haziran 2013 08:18
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 5166
ALİ RIZA YÜCEL! (ŞEHİT ÜSTEĞMEN )
Başyayla’yı acıya boğan olay, İsrailli bir armatör tarafından kiralanan ve Ukrayna’nın Odessa Limanı’na gitmek için Boğaz geçişine hazırlanan Cook Adaları bandralı, ”Tolunay Avatıu “ isimli kuru yük gemisi 17 Ağustos sabahı saat 08.00 sıralarında Sarayburnu açıklarında seyrederken Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığına ait Kaan 20 sınıfı bot, saatte 48 km hızla seyrederken kuru yük gemisi ile çarpıştı.
İşte bu çarpışma sonucu Sahil Güvenliğin botunda bulunan 7 kişilik mürettebattan üç asker şehit oldu. Bu askerlerden biri devriye botunun komutanı Üsteğmen Ali Rıza Yücel’di.
Ali Rıza Yücel, Büyükkarapınar köyünden1987 doğumlu Pavzat Bobuşu lakaplı Ali Rza Yücel’in en büyük oğlu Arif Yücel’in oğlu Şükrü’nün beş çocuğundan ( Ali Rıza, Mehmet, Zeynep, Betül, Muhammet )biri idi.
İlkokulu köyü Büyükkarapınar’da ortaokulu Karaman’da Bifa Ortaokulu’nda liseyi ise İzmir Atatürk Lisesi’nde bitirmiş ve Deniz Harp Okulu sınavlarını 2004 tarihinde kazanarak orduya intisap etmişti. Başarılı bir öğrencilik hayatı olan Ali Rıza Yücel, 2008 yılında deniz teğmen rütbesi ile okuldan mezun olur. 2013 yılında Merve Hanım ile evlenen Ali Rıza kıdemli üsteğmen olarak İstanbul Boğazı’nda devriye görevi yaparken elim kazada şehit düşer. Botun çarpışması ve batması esnasında, botunun komutanı olarak olay esnasında botu terk etmez ve kazayı hayatı ile ödeyerek şehit olur.
Ailede, umutların, hayallerin yok olduğu, acıların yaşandığı talihsiz bir olay ve genç yaşta bir delikanlının bu dünyadan öbür dünyaya intikalinin katlanılamaz hâli, kaderin kaçınılmaz sonucu…
Benim de halamın torunun oğlu olan Ali Rıza YÜCEL’in ailesine, yakınlarına, Büyükkarapınarlılara, Taşeli Yöresi halkına başınız sağ olsun der, şehidimize Allah’tan rahmet dilerim.
22.08.2016. Hasan ŞİMŞEK
EMİN KARPUZCU
- Detaylar
- Kategori: Kim Kimdir?
- Yayın tarihi: Cumartesi, 02 Mart 2013 00:00
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 3268
ERMENEK VE DUYGULARIM
Yazı başlığı bana ait değildir. Başlık Emin Karpuzcu tarafından yazılan şiir kitabının adıdır. Kitap, Keskin Color Matbaası’nda Haziran 2011’de basılmış, elime yeni geçti. ERÇEV adına basılmış 21x 15 cm ebadında bir kitap. İçinde çoğu Ermenek’i konu alan 248 şiir var. 90 gram kâğıda basılmış.,248 sayfa ,sayfaları şiirlerle dolu bir kitap.
Kitabın ön kapağında günümüz Ermenek’in bir fotoğrafı, arka yüzde de yazarın öz geçmişi ve en altta
“Sıla hasretiyle yanar gönüller,
Sılayı özlemeyen acaba kimler? ”
Mutlaka sılayı özlemeyen kimse olamaz, bazıları özlemlerini sözle ifade eder, bazıları şiirle coşkuyla, bazıları da duygularını içine bastırır. Atalarımız ne demiş? “Bülbülü altın kafese koymuşlar; ah vatanım demiş.”
Bu iki dize bize Yöremizin büyük ozanı Karacaoğlanı anımsattı.
İçerik yönden kitaba bakarsak, daha ilk “Başlarken” şairin şiirleri kıvrak, özlem ve anlam yüklü, farklı kelimelerle duygularını kolayca anlattığı görülür. Örgüsü sağlam tuğla yapısına benzer. Kelimeler ütlenerek (ayıklanarak ) yerli yerine yaşadığı döneme göre özenle satırlara yerleştirilmiş.
“Netice “ şiirinde, gözlem yeteneği çok üstün olmalı ki kelimelerle bir insanın gömülürken mezarlıkta yaşananların sanki videosunu oynatıyor gibi bir canlılıkla anlatıyor.
“ Nikâhta Keramet “ şiirinde hayattan kesitler vererek yaşamın acı ve gerçek yönlerini dizelerle anlatır.
“Bağımı Düşünürken” şiirinde bizi kırk eli sene önceki Ermenek yaşamına götürür.
“ Domatesler evlekte sırtları iki arşın
Çiçek açar boğazı doğacak güne karşın
Salatalık gübresiz düşünür de düşünür
Maydanozun tohumunu karınca yesin varsın
Biberlerin sivrisi, dolması, acısı var.
Patlıcanlar kol gibi güneş ister aşikâr
Ülübü mandalında ara ara darılar
Daha koçan vermeden dalına sarılmışlar.
Bunları düşünürken nerdeyim dersiniz.
Apartman balkonunda deyince gülersiniz
Önümde üç beş saksı oldu bir bağ arası
Gürül gürül bir dere elimde su kovası “
……………………………………..
Şiirde anlatım harika, klasik sebze ekimi ve üretimini bilenler bu anlatımın ne kadar güçlü ve zekice olduğunu bilir. Şair azla çoğu, sunilikle doğallığı yan yana koyarak geçmişle günümüzde bir köprü kurmuş gibi. Gözlem yeteneği, kelimeleri kullanmadaki ustalığı, kendisiyle dalga geçercesine özlemlerini tatmin etme iyimserliği, Ermenek’e olan düşkünlüğü harika...
Emin Karpuzcu kimdir?
8 Kasım 1950 yılında, bağdan şehre göç ederken Karaman Ermenek’te doğdu. İlk ve ortaokulu Ermenek’te okudu. 1968-69 öğretim yılında Akşehir İlköğretmen Okulu’ndan mezun oldu. 1974 yılında kendi isteğiyle öğretmenlikten ayrıldı. Serbest meslek dalarlında çeşitli çalışmalar yaptı. Üç kız çocuğu babası. Evli olan iki kızından dünyalar tatlısı iki torunu var. Yaşamını emekli olarak sürdürmekte. Şiirlerinden de anlaşılacağı gibi gerçek bir Ermenek Sevdalısı. Duygusal ve bölgesel olarak şiir yazmaya devam ediyor. Amatörce müzikle de, kendi ortamında ut ve bağlama çalarak, ilgilenmekte.” Bir Tutam Sevgi “ ve “Bir Tutam Ermenek “ isimli iki şiir kitabı 2008 yılında Ankara Ermenek Kültür ve Yardımlaşma Derneği ‘nin kültür hizmeti olarak yayınlanmıştır. Bu üçüncü kitap “Ermenek ve Duygularım “ ERÇEV Başkanı Sayın Reşit KESKİN’in katkıları ve özel çabasıyla siz okurların takdirine sunulmuştur.” diye kendini tanıtır.
Kitap, beni 50 yıl öncesi yaşama taşıdı. Şiire ve Ermenek kültürüne düşkün olanlara tavsiye edilir.
02.03.2013. Hasan ŞİMŞEK