KÖYÜM BÜYÜKKARAPINAR Hasan ŞİMŞEK

  • Skip to content
  • Ana menü bloğuna geç ve giriş yap.

Blok arama görünümü

Dolaşım

Arama

Buradasınız: Home

Ana Menu

  • Anasayfa
  • Büyükkarapınar Yazıları
  • Büyükkarapınar Kitabı
  • Basında Büyükkarapınar
  • Biyografik Eserlerim
  • Eğitim Danışmanlığı
  • Genel Yazılarım
  • Köyümüzden Haberler
  • Kim Kimdir?
  • Fotoğraflar
  • İletişim
  • Teşekkür

Anasayfa

AZİM UYAR

  • Yazdır
  • E-posta
Detaylar
Kategori: Kim Kimdir?
Yayın tarihi: Salı, 30 Ekim 2012 09:43
Yazar: hasan-simsek
Gösterim: 2865

AZİM UYAR ( 1 )

EĞİTİME OMUZ VERENLER

Ben, okul yaptıran hayırsever hemşerilerimize “ eğitim seçkinleri “ diyorum. Çünkü her vatandaş hayırsever olabilir ama “eğitim seçkini” olamaz. Örneğin, bir okulun küçük bir ihtiyacını gören, yoksul çocuklara kalem defter alan, onların giysi ve benzeri ihtiyacını sağlayan ya da okulun kütüphanesine birkaç kitap alan insanlara hayırsever diyebiliriz ama “eğitim seçkini” diyemeyiz. Eğitim seçkinleri, elini taşın altına koyup devletimizin zor anlarında büyük harcamalarla okul yaptırarak devletin zorunlu harcamalarına büyük oranda malî destek veren şahsiyetlerdir.

Taşeli Yöresi’nde, okul yaptıran Türk Millî Eğitimine destek veren çok değerli hemşerilerimizden aramızdan ayrılanlara Allah'tan rahmet, sağ olanlara da sağlıklı ve mutlu yıllar dileyerek yazıma başlamak istiyorum. Türk Milli Eğitimi’ne  omuz veren bu saygın insanları günümüzden geriye doğru şöyle bir hatırlarsak*,

1. Nadir Haranioğlu ( Fatma Nadir Haranioğlu Ticaret Meslek Lisesi)

2. İbrahim Danacı (Güneyyurt-İsmail Danacı Anaokulu )

3. Azim Uyar (Güneyyurt’ta, Gülay-Azim Uyar Anadolu Lisesi )

4. Hasan Kalan (Anadolu Lisesi, Fen Lisesi ve Yurtları )

5. Mehmet Çakır ( Fikriye Mehmet Çakır Anadolu Sağlık Meslek Lisesi

6. Hakkı Polat ( Hatice -Hakkı Polat İlköğretim Okulu)

7. Galip Sumra (Zehra Galip Sumra Atatürk İlköğretim Okulu )

8. Leyla Vekfioğlu ( Pamuklu ( Cenne ) İlköğretim Okulu)

9. Hurşit Akpınar ( Güneyyurt Hurşit Akpınar İlköğretim Okulu )

10. Nuri Çetin ( Görmel İlköğretim Okulu )

11. Karpuzcu Kardeşler ( Ermenek Kütüphanesi )

12. Hacı Mustafa Demirok (Ermenek Meslek Lisesi )

13. Mustafa Barcın (Ermenek İmam Hatip Lisesi- Sarıveliler  İmam Hatip Ortaokulu)

14. Balkusan Nuri Türkyılmaz İlköğretim Okulu ( Yapılıyor bitirilmek üzere)

15. Ahmet Keleşoğlu tarafından Ermenek ve  Başyayla’ya yaptırılan kültür merkezleri

16. Yaşar Alıçlı tarafından yaptırılan Ali Rıza Alıçlı Rehabilitasyon Merkezi

17. Ermenek Fatih İlme Hizmet Derneği ve diğer derneklerimiz tarafından yaptırılıp işletilen özel öğrenci yurtları.

18. Hasan Kalan Anadolu Lisesi

19. Hasan Kalan Fen Lisesi 

İbadethane olarak;

1. Ahmet Keleşoğul Camii

2. Halil Akbaş Cami

Bu kurumların hemen hepsi hizmete açılırken biri ikisi hariç, MEB ve il yönetimi tarafından mütevazı bir törenle açılmış kurumlar değildir. İl yönetimleri ve MEB okullar yapılırken ilgisiz kalmış ve yapılışlarında ve açılışlarında yaşadıkları sorunları gidermek için ciddi bir çalışma yapmamışlardır. Bundan sonra yapılacak okul ve diğer kurumlara karşı ilçe, il merkezinin ve ilgili bakanların duyarlı olmasını Taşeli halkı olarak bekliyoruz.

Yukarıda sıraladığım listenin dışında kalan hemşerilerimiz varsa lütfen kendileri ve yakınlarının bize isimlerini hatırlatmasını rica ediyorum. Okul yaptırıp da listeye dahil etmediğim iki önemli isim var: Biri İstanbul ve Konya'da 100 milyon dolara yakın her kademedeki okul inşaatları için harcama yapan Ahmet Keleşoğlu, diğeri de Konya merkezde okul yaptıran kayınbiraderi Nazım Karpuzcu'yu da yeri gelmişken hatırlatmakta yarar var diye düşünüyorum. Ama bizim konumuz şimdilik Ermenek ve çevresinde okul yaptıran “eğitim seçkinleri”dir. Aslında bu eğitim seçkinlerinden bazılarını geçmiş yıllarda Dil Bayramı etkinlikleri nedeni ile Ermenek'e gittiğimde görüşüp söyleşi yaptım ve onları ayrıntılı olarak yazdım. Bu yazı serisinde yöremizde yetişen ve hayırseverliliği girişimciliği ile tanınan Güneyyurtlu hemşehrimiz Azim Uyarı yazacağım.Geleceği okuma üzerine kurgulu olan yoksul Taşeli çocuklarının önünü açan ve onların acımasız rekabet koşullarında ve zor şartlarda yarışa katılmalarına yardımcı olan gönlü memleket sevgisi ve ve okuma sevgisi ile dolu olan çok değerli insanlarımızı saygı ve minnetle anar ve onları keyifle yazmayı yörem Taşeli adına kendime bir görev sayıyorum. 30 Ekim 2012

-------------------------------------------------------------------------------

* Okul yaptıran hemşerilerimizi tek tek listeledim ki ilgili devlet birimleri bunların kimler tarafından ve nerede ve ne amaçla yapıldığı bilsin ve gerekli olduğu zaman kullansın.

AZİM UYAR ( 2 )

TAŞELİ’NDE EĞİTİME OMUZ VERENLERDEN

Ben onlara  “ eğitim seçkinleri”diyorum. Geçen sayıda bir genelleme yaparak Güneyyurtlu iş adamı Sayın Azim Uyarı tanıtıp yaptıkları hayır hizmetlerini yazacağız. Azim Uyar,

1964 Güneyurt doğumlu genç bir müteşebbis. Madencilik sektöründe iş yapar. Güneyyurt’taki Şekerler Sülalesinden Fadime ve İbrahim Uyar’ın altı çocuğundan ( Emiş, Süleyman, Azim, Gülşen, Ayşe ve Cevdet )  üçüncüsü. Eğitimi orta öğretim, küçük yaşta babası ile birlikte madenciliğe merak sarmış bir iş adamı. Hayırseverliliği ile tanınıyor. Doğup büyüdüğü Ermenek’in Güneyurt beldesine 16 derslik MEB’in tavsiye ettiği ve uyguladığı  bir Anadolu Lisesi binası projesini hayata geçirir. On dönüm arazi üzerine yapılan Gülay-Azim Uyar Anadolu Lisesi önümüzdeki 2013-2014 eğitim öğretim yılına açılacak. Şu an bitmiş vaziyette.

Azim Uyar, beldesine Anadolu Lisesi’nin haricinde başka sosyal sorumluluk projesi kapsamında güzel işler yapmıştır, Aralık Mahallesi’ndeki caminin yapımında büyük katkısı vardır. Habip Mahallesi, Pınargözü Mahallesi camilerinin kalorifer tesisatları ile Merkez camisinin büyük ayaklı kliması onun tarafından sağlanmıştır.

Güneyyurt beldesine yardım amacı ile bir adet büyük kamyon ve iki adet bir çift kabin pikap bağışı yaptığı gibi beldenin parke taşlarının döşenmesine ve çocuk oyun alanlarının düzenlenmesine ve onlar için oyuncak sağlanmasına katkıları vardır.

 

Güneyyurt’taki öğrencilere kırtasiye yardımı ve üniversitede okuyanlara burs sağlaması ki bu bu yıl için 117 kişidir. Onun beldesine olan sevgisini gösteren eylemlerdir.

O Güneyyurt’a verdiği hizmetlerin yanında Ermenek ‘de büyük hizmetleri vardır:

Ermenek Sağlık Müdürlüğüne bir adet seyyar hastane aracı bağışlar. Ermenek Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne yardım, Göktepe YİBO’nun güneş enerjisi ile donanımı ve Göktepe’ye güzel bir park dizayn etmek gibi yardımları olduğu gibi iş alanı bulunduğu Manisa-Soma İlçesi Emniyet Müdürlüğüne yeni bir araç sağlar. Ayrıca Soma7nın Derkael köyünün camisinin minaresini de yaptırır.

Konya’nın Ilgın ilçesi Çavuşça beldesine içme suyu için sondaj yaptırma, diğer ekipmanları alarak su şebekesini evlere kadar götürme çalışmaları ve mahalle aralarını parke taşlarla döşemesini sağlama gibi hizmetlerinin yanı sıra beldeye bir adet de ambulans alarak onların hizmetlerine vermiştir.

Sayın Azim Uyar’ın yardımseverliği bununla da sınırlı değildir. Denizli ili Canneli ilçesi Karabayır köyüne köylüler için büyük bir ihtiyaç olan köprü yaptırmıştır.

İzmir-Dokuz Eylül Üniversitesi’ne Gülay-Azim Uyar adını taşıyan güzel bir konferans salonu yaptırmıştır.

Azim Uyar, hemşehrimizin genç yaşta sosyal sorumluluk projesi adı altında yapmış olduğu bu yardımlar şüphesiz toplumumuzun yaşam seviyesini iyileştirme adına güzel şeylerdir.

Diğer eğitim seçkinleri gibi özverili çalışmaları nedeni ile kendilerini kutlarız. 30.10.2012. Hasan Şimşek.

 

ADİL CEYLAN VE TÜRK DİLİ

  • Yazdır
  • E-posta
Detaylar
Kategori: Kim Kimdir?
Yayın tarihi: Cumartesi, 14 Nisan 2012 00:00
Yazar: hasan-simsek
Gösterim: 2962

ADİL CEYLAN VE TÜRK DİLİ 

ADİL CEYLAN VE TÜRK DİLİ

Adil Ceylan, emekli bir ilköğretim müfettişi, yazan, çizen, okuyan tüm benliği ile Ermenek’i özümleyen bir şair. Ermenek’i bütün benliği ile hücrelerine kadar yaşadığını yazmış olduğu şiirlerden anlıyoruz. Dil Bayramı münasebetiyle bugün ondan bahsedeceğim.

03.04.2013 tarihli Yeşil Ermenek’te yayınlanan 44 dizelik  “ A GUZUM “  adlı şirinin ilk dört kıtasının düşündürdüklerini  yazıma konu edineceğim.

A GUZUM

Bordalar goralı, sufalar viran,

Galmamış bulları arayıp soran,

Esgi muhabbetler aklımda galan,

Gonum gomşum tarih oldu a guzum.

Ambar heveng görmez müsandere boş,

Güpler bandırmasız galdı a guzum,

Ne kak gurusu var, ne paraköfte,

Bilenler tarih oldu a guzum.

Düğen yaba, diğren antika olmuş,

Bizim eyisırana müzeyi bulmuş,

Ördüğüm tenteneler sararıp solmuş

Cebcebeler tarih oldu a guzum.

Ortalıkta bet bereket galmadı,

Nöğürdüysem göynüm razı olmadı,

Seki sıvanmadı,  guyu dolmadı,

Kefgiler hep tarih oldu a kuzum.

Adil Ceylan’ı yakından tanıyalım:

Adil Ceylan, Ermenek Meydan Mahallesi’nden 1955 yılında doğmuş, Cücellar sülalesinden, ilk ve ortaokulu Ermenek’te, liseyi Ankara Abidinpaşa Endüstri Meslek Lisesi’nde okumuş. 1976 yılında Mersin Eğitim Enstitüsü’ne girer 1978 yılında bitirir. İlk öğretmenlik yaptığı yer Şimdi Sarıveliler’in bir mahallesi olan Adiller köyünde yapar. 5 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra, 1981 yılında özel bir sınavla Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması bölümünden 1986 yılında mezun olur. Lisans tezi “ İbni Sina’nın Türk ve Dünya Eğitim Tarihindeki Yeri ve Önemi” dir. 1986 yılından sonra Kırklareli Karaman, Niğde gibi illerde eğitim denetmenliği olarak görev yapar.2009 yılında emekli olur. Evli bir kız, bir erkek evladı babasıdır.

Konya’da ikamet eden Adil Ceylan, Ermenek Efsanesi ( Böyüka Anamın Feslikanlı Dolması ) adlı bir şiir kitabı vardır. İkinci bir şiir kitabının basım hazırlığını yapılıyor.

Adil Ceylan, usta bir yerel dilcidir. Ölen kelimelere can veriyor:

Geçen 20. yüzyılda yaşadığımız savaşlarla milyonlarca insan ölmüştür. İnsanlar ölür de kelimeler ölmez mi? 20. yüzyılda Fen bilimlerinin gelişmesi ile yaşam tarzımızdaki değişmeler nedeni ile binlerce Türkçe kelimeler hayatlarını kaybetmiş, ölmüştür. İşte şairimizin ustalığı  bu ölü kelimeleri diriltip şiir dili ile yazı hayatına geçirmesidir.. Günlük hayatta  kullanılmayıp eskiyen ve unutulan kelimelere Türkçede ölü kelimeler diyoruz.

Normal ev yaşamından apartman hayatına geçilince ilk dizedeki “ borda,gora,sufa “ kelimeleri kullanılmadığından ölüme terk edilmiştir. Hâlbuki bu sözcükler 50 yaş yukarısı Ermeneklilere çok güzel anılar yaştan sözcüklerdir.

Hevenk ulusal dilde kullanılsa da  “ müsandere/ musandıra “ yerel bir sözcüktür.  “Güp” de geçen yüzyıl Ermenek’inde  ambarlarda kuru ve sıvı gıdaların saklandığı ve çeşitli boyları olan seramik bir kaptı. Özellikle sirke, pekmez, turşu, gibi sıvı gıdaların saklandığı ve depolandığı yer anlamına gelse de şairin dediği gibi kuru gıdalar da içine konulurdu. Üretim yeri Güneyurt’ un yeni adı Kışlacık olan Çömlekçi Mahallesi idi. Bu mahallede çanak çömlek ve küp türü seramik kap kacak yapılır ve Taşeli Yöresi’ne pazarlanırdı.

Şairin dediği gibi Ermenek bağlarında “kak kurusu “ kalmasa da, yakın çevresinde komşu Batı ülkelerinin domuzlarına yem olacak kadar çok kak kurusu üretildiğini bilmemizde fayda var. Domuz yemi olarak yapılan kaklar satılmayan ikinci üçüncü el elmalardan üretiliyor ve emeğin çok altında fiyatlarla satılıyor.

Doğal olarak gelişen teknoloji ve tarım makinlerinin yanında artık şairimizin dediği gibi “düğen, yaba, diğren “ ve daha niceleri “ boyunduruk, övendire, zelve, saban, kefki, cebcebe …gibi  kelimeler tarih oldu gitti. Günlük hayatımızda  kullanılmadığından ölüp gittiler. Yazılı  metinlerde kaldılar.

İşte yaşayan Türkçede bir kavramın ve nesnenin karşılığı ya birleşik kelimelerle karşılanır “bilgi+sayar= bilgisyar, biçer+ döver= biçer döver, dedi+ kodu= dedikodu  “  ya da yabancı dillerden yeni bir kelime bulunuluncaya kadar ödünç olarak alınır. Spiker, staj, stüdyo,slogan …gibi.  “ Ya da tarihin derinliklerine gidilerek eski metinlerden ihtiyaç duyulan kelimelerle sağlanır. Çal (orman), yazı (ova ) gibi. Ya da kelimenin köküne yapım ekleri getirilerek yeni kelime türetilir. Göz, göz-lü, göz-lük, göz-lük-çü, göz-lük-çü-lük…

Meslektaşım Sayın Adil Ceylan’ ın da yaptığı budur. Ölen ve ölmeye yüz tutan, Ermenek Yöresi kelimeleri şiirlerinde derin bir vukufiyetle işleyerek gelecek kuşaklara şahane diyebileceğimiz yerel bir üslupla aktarıyor. Tıpkı annelerin,  yaz mevsiminde üretilen sebzeleri bozulmasın diye derin dondurucuya kış ayları için sakladıkları gibi.

Son İstek

Gurbet elde can bedenden çıkarsa,

Beni Ermenek’e götürün dostlar,

Ömür boyu hasretini çektiğim ,

Anamla yan yana yatırın dostlar.

Sonuç olarak, Adil Ceylan, şiirlerini geçen yüzyılın  Ermenek sosyal hayatının özlemini duyarak yazsa da, teyinin (sincabın ) yemek için toprağa gömüp sonradan unutup da bulamadığı cevizlerin  filizlenip fidan olması gibi geleceğe yönelik şiirlerinde Türk diline zengin  bir kelime  varlığı bırakıyor. Bu zengin kelime varlığı gelecek yıllarda nesnelere ve kavramlara konulmaya aday sözcüklerdir.11.04.2012. Hasan ŞİMŞEK

Sayfa 83 / 85

  • Başlangıç
  • Önceki
  • 76
  • 77
  • 78
  • 79
  • 80
  • 81
  • 82
  • 83
  • 84
  • 85
  • Sonraki
  • Son

Bizi Ziyaret Edenler

Bugün 1

Dün 11

Haftalık 41

Aylık 32

Toplam 32633

Currently are 7 guests and no members online

Kubik-Rubik Joomla! Extensions

Gücünü veren Joomla!®