Anasayfa
ERMENEK İZLENİMLERİ 2
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Pazar, 30 Temmuz 2023 19:43
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 497
ERMENEK İZLENİMLERİ -2
Köyüm Büyükkarapınar’ da, her ne kadar çevresinde yeni bir yol yapılmış olsa da, bakımsız, büyümüş çalılar nedeniyle içine girilmesi zor mezarlıklarımızı ziyaret edip büyüklerimizle bayramlaştıktan sonra, her iki kahvedeki köylülerimizle bayramlaşıp konaklayacağımız yer olan Ermenek Selçuklu Otel’e vasıl olduk. Bayram haftası olduğu için otel tıklım tıklım dolu idi. Biz geç rezervasyon yaptırdığımız için otelin giriş katında ancak oda bulabilmiştik, bulduğumuz için de memnunduk. Akşam otelde düğün de vardı. Müzik kötü idi aynı şarkıları saat 12.00’ye kadar hep söyleyip durdular. Şimdi teknoloji çok gelişti, daha zengin bir repertuar ile düğüne katılanları ve dinlemek zorunda kalan otel misafirlerini memnun edebilirlerdi.
Ermenek Selçuklu Otel’in 2003 yılında açılışında da oradaydım. Konum itibarı ile hizmet kalitesi ile güzel bir otel. Ermenek’e nitelik olarak çok şeyler verdiğini ve kentin standart konumunu daha üst seviyelere çıkardığını daha önceleri çok defalar yazmıştım. İki katlı otele bir üçüncü kat daha ilave etmişler, manzarası, havası insana huzur veren bir ferahlık içinde. Otelin bahçesinden şöyle güneye ve batıya bakınca insanın ufku açılsa da kuzey yönünde YUMRUTEPE ile yarışırcasına apartmanların yükseldiğini görüyoruz. Kentin genel görünümünü bozacak yüksek binalardan kaçınılması gerekirken, sanki teşvik edilmiş bir hâl aldığı izlenimini edindik. Tarihi derinliği olan böyle bir kente karşı Belediye Meclisi’nin değerli üyelerinin çok duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum. Ermenek’e göre bu devasa binalar yılların günümüze gelen çarpık bir yapılanması/ ürünü olduğunu söylemeliyiz, dudurulmalı.
En son 2018 yılında Sempozyum’da Ermenek’e gitmiş Ermenek ve çevresindeki çok öncelerden beri çalışmakta olduğum “hayvan varlığı” ile ilgili bir tebliğ sunmuştum. Verilen “teşekkür belgeleri”nde yazım yanlışı olduğu için eleştirdiğim sempozyum yöneticileri tebliğimi düzenlemiş oldukları kitaplarına almamış olsalar da Tebliğden on yıl önce Yeşil Ermenek ve Karaman’ın Sesi gazetelerinde ve internet sitelerinde, hayvancılığın bittiğini sayısal olarak yazmış ve önlem alınması için kamuoyunu bilgilendirmiştim.
Ermenek Selçuklu Oteli, 2018 yılına göre daha iyi gördüm. Çevresi bakımlı ve düzenli, odalarda banyolar değişmiş, konukların daha kolay banyo yapacağı şekle dönüştürülmüş ve küvetler değiştirilmiş ya da duşakabin şekline dönüştürülmüş. Personel sayısı artırılmış ve konuklarına karşı güler yüzlerle hizmet görmeye devam ettiklerini gördük ve yaşadık.
Sabah kahvaltısında “Kazı ekibi” yazısını gördük, ama erken kahvaltıdan ayrıldıkları için görüşemedik. Öyle anlaşılıyor ki, Selçuk Ecza, Ermenek ve çevresinde yapılan kazıları finanse ettiği gibi, ekiplerini de otelde ağırlıyor.
Her yerde olduğu gibi Ermenek’te de Naciye Bardakçı’nin bir şiirinde “başı boş akan sular” ifadesi yok olmuş, sular kontrol altına alındığı yetmezmiş gibi borularla yerin altına alınarak gürül gürül akan köpüklü meşhur derelerinin coşkusu yok edilmiş, dere kurutulmuş.
Ermenek Belediyesi, gem vurduğu/saat taktığı çeşmelerini serbest bırakmalı, vatandaş evinin önünde, bahçesinde ekim dikim yapabilmeli. Hatta ve hatta Belediye üreticilere, salatalık, domates, biber, fasulye, patlıcan, bamya gibi sebzelerin tohumlarını dahi bedava vermeli. Ermenek üretim fakiri bir yer olmuş. En azından üretime katkı yapan emeklilerin ve meraklıların önü açılmalı ve teşvik edilmelidir. Bizim çocukluğumuzda belediye tohumluk BOĞA beslerdi. Ermenek’te Belediye’nin vatandaşın üretimine katkı yapması yeni değil eskilere dayanır. Şimdilerde Ankara, İstanbul, İzmir gibi Büyükşehir belediyeleri üretim için, tarım için vatandaşı teşvik edip destek veriyor. Ermenek de başta su olmak üzere imkânlarını bu konuda seferber etmeli, bahçe tarımına destek vermeli diye düşünüyoruz. Öz be öz yerli üretim olan batırma malzemelerini dışarıdan gelen ürünlerle yaparsak, bir demet batırmalık maydanozu yakında 50,00 TL ye satın alırsanız şaşmayınız. Pandemi Dönemi’inde tüm dünyada olduğu gibi tarım üretiminde de ülkemiz gerekli dersi aldı sanırım. Sonuç olarak Belediye en azından su ve benzeri katkılarla tarım üreticilerine destek vermeli, halkın böyle bir talebi olduğunu da söylemeliyiz.17.07.2023 Hasan ŞİMŞEK (devamı var)
ERMENEK İZLENİMLERİ 1
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Pazar, 30 Temmuz 2023 19:41
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 512
ERMENEK İZLENİMLERİ-1
“2018 Ağustos başında yapılan “Uluslararası Geçmişten Günümüze Ermenek ve Çevresi Sempozyumu “ etkinliğinden beri Ermenek’e gitme imkânım olmamıştı. Beş yıl aradan sonra bir Kurban Bayramı ve “kiraz mevsimi”nde 1 -3 Temmuz 2023 tarihleri arasında kardeşim Emin ve kızım Özlem ile birlikte yöremize gitme ve ata yadigarı toprakları tekrara dolaşma ve büyüklerimizin mezarlarını ziyaret etme imkânına kavuştum.
İstanbul’dan trenle geldiğim Konya’da akşamüstü Selçuklu ilçesinde belli başlı parkları ve genel panoramik yerleri gezdikten sonra, kardeşimde bir gece kalıp yorgunluk attıktan sonra sabahında kuvvetli bir kahvaltıdan sonra doğruca Alaeddin Sarayı ve Mevlana Müzesi ziyaretlerinden sonra Hadim- Taşkent üzerinden yola koyulduk. Yollar çok güzel, şüphesiz bu güzel ve yol yapımındaki gelişmişliği Sayın Davutoğlu ve Sayın Elvan’a borçlu olduğumuzu teslim etmemiz gerekir. EĞİTSE Viyadüğü güzel bir tasarım sonucu ortaya çıkmış üzerinden geçerken normal yol gibi viyadükten geçtiğini fark etmiyorsun, yolu normalinde on dakika kısaltmış. Öncesinde dik vadide iniş ve çıkışlar araçlar ve insanlar için çok zorluk yaratırken, yeni bir seçenekle büyük masraflarla çok daha geniş virajları yumuşatılarak yapılan geniş bir geçiş alanı/ yol birkaç yıl önce yapılmıştı. Bu yoldan vadi 10-11 dakikada çıkılabiliyordu. Çok geçmeden dört beş yıl sonra viyadük yapılınca yol 10 dakika kısaldı. Taşkent’e varınca çok kalabalık bir araç trafiği vardı. Plakalara bakınca çeşitlik arz ettiğini gördüm.
Taşkent de Ermenek gibi dağın dibine sıkışmış kalmış. Adına uyumlu sivri sivri sarp kayalar arasında, gürül gürül akan buz gibi suları, kayaların gölgeliği, yeni düzenlenen parkın içindeki insanların yol yorgunluğunu gidermesi, aralarda dolaşan cıvıl cıvıl çocuk sesleri görülmeye değer. Taşkent’ten sonraki rampa ve 1890 m yükseklikteki Belpınarı ‘nı aşınca dümdüz bir Gömüldürüm Alanı ve nihayet Barcın Yaylası ve Yörüklerin eski yazlık obaları yerine yeni yazlık evleri karşımıza çıkıyor.
63 yıl önce Başdere Pazarın’ndan –Taşkent’e yanımda köyümüzden değerli arkadaşım Mehmet Acemli ile bir macera yolculuğuna çıkmış ve yürüyerek Taşkent’e varmıştık. Bu gidişimde zaman darlığından Mehmet ile görüşemedik, inşallah kusura bakmaz. Tepe mezarlığı ziyaretinden sonra görüşürüz düşüncesi de nasip olmadı.
Sarıveliler- Başyala yol çatında ( Eski Yörük Pazarı) 40-50 yıl önce gezen develeri görürken şimdi yollarda vızır vızır geçen lüks arabaları görüyoruz. Bu sapaktan çıkınca yaklaşık inişli çıkışlı yolun tam ortasında Başyayla’nın tam tepesinde Kaşoluk denilen yerde Ermenek vadisinin tamamını görebiliyorsunuz. Buradaki çeşmenin suyu da oldukça soğuk, söğütlerin dibinde biraz dinlenme kendinize gelme imkânı bulabilirsiniz. Bir taraftan Ermenek Barajı’nın görkemli duruşunu izlerken hemen Başyayla’ın solunda dağın dibine yakın yerde Başyayla’nın yeni yapılan büyücek sulama göletini görebilirsiniz, Sanki Ermenek Barajı’’nın yavrusu gibi dağın dibinde sessizce hizmete hazır olarak duruyor algısı yaratıyor.
Kaşoluk’ta biraz soluklandıktan sonra, Başyayla’ya keskin ve kısa ama güzel yapımlı virajlarla iniyor, Ermenek yoluna değil, Üzümlü (Davadas) üzerinden Büyükkarapınar’a hareket ediyoruz. İnişli çıkışlı yollar derken Üzümlü ile Büyükkarapınar sınırı kesen sırta ve Büyükkarapınar vadisine hâkim olan tepeye Selme Beleni’ne varıyoruz.
Yol arkadaşlarıma (kardeşim Emin ve eşi kızım Özlem) arazinin örtüsünün eski hâlini ve şimdiki durumunu, çocukluğumda yaşadığım /yaptığım işleri anlatıyorum. 60 yıl önce bu derin vadide ekin ve avar ekilirdi. Şimdilerde arazinin tamamında kiraz ve elma bahçeleri var. Kısa bir durakalamadan sonra Mulduras denilen eskinden bir yıl boş kalan ikinci yıl ekin ekilen ama şimdi kiraz ve elma bahçesi olan bahçemize varıyoruz. Orada rahmetli babımın diktiği söğüdün dibinde ateş yakıp saçta köfte, etli tarhana vb. şeyleri pişirip yedikten, biraz da kiraz topladıktan sonra, yıkılıp yok olmuş obamızın enkazını da bir defa daha görerek köyümüze doğru yola koyulduk. Köyümüzde ve geçtiğimiz Bozyaka ve Üzümlü köylerinde eski kurak ve bozkır bitki örtüsünün yerini emek yoğun çalışılarak kazanılan meyve bahçeleri almış ve köylülerin sosyal yaşamında bir iyileşme sağladığı açık olarak görülse de OECD ülkelerine göre çok daha alt seviyelerde olduğu bir gerçektir.(devamı var) 05.07.2023 Hasan ŞİMŞEK