Anasayfa
KARAMAN 2016 NÜFUSUNUN ANLATTIKLARI
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Çarşamba, 08 Mart 2017 18:32
- Yazar: alidokur
- Gösterim: 2134
KARAMAN 2016 NÜFUSUNUN ANLATTIKLARI
31 Aralık 2016 TÜİK verilerine göre Türkiye nüfusu 79.814.871’dır. Kilometre kareye düşün insan sayısı 102’dır
İlimiz Karaman’ın TÜİK verilerine göre 31 Aralık 2016 sonu itibarı ile nüfusu 245.610’dur. Bir önceki 2015 sayımında ise 242.196’dır. Artış 3414’tür.. Kilometre kareye düşen insan sayısı yaklaşık olarak 28 kişidir.
Merkezin nüfusu 2015’te 184.493 iken, 2016 yılında 188.221 olmuştur. Merkezde 3728 kişi artmıştır.
İllerin nüfus büyüklüğü sıralamasına göre Karaman 2014 sayımında 66. sırda, 2015 sayımında da sıralama değişmemiştir. Karaman, illerin nüfus yoğunluğu sıralamasında 73.sıradadır.
Nüfusu en büyük İl İstanbul 2016 sonu itibarı ile 14 milyon 804.116’dır. İstanbul’da kilometre kareye düşen insan sayısı 2786 kişidir.
İlimiz merkezi ve ilçelerinin nüfus hareketlerine şöyle bir bakarsak;
Ayrancı 2014 yılında 8713, 2015 yılında 8497 ‘tür.2016’da 8534’ tir. Bir yılda 152 kişi ,bir yıl öncesi ise 221 kişi azalmıştır.
Başyayla 2014 yılında 3861, 2015 yılında 3706, 2016’da 3662’dir. Bir yılda 44 kişi, bir yıl öncesi ise 115 kişi azalmıştır.
Ermenek 2014 yılında, 29.957, 2015 yılında 29.558, 2016 da 29.475’tir. Bir yılda 83 kişi,bir önceki yılda ise 399 kişi azalmıştır.
Sarıveliler 2014 yılında 12.146, 2015 yılında 11.622, 2016’da 11.428’dir. Bir yılda 194 kişi azalmıştır. Bir önceki yıla göre göçte ciddi ölçüde bir azalma/duraklama var. Bir önceki yıl nüfus kaybı 524 kişidir.
Kazımkarabekir 2014 yılında 4302, 2015 yılında 4327, 2016’da 4479’dur. Bir yılda artış 159 kişidir. Bir önceki yılda ise yılda 25 kişi çoğalmıştı.
Kazımkarabekir ilçelerimiz dışındaki bütün ilçelerde merkez hariç nüfus azalırken bu ilçede tedricen bir artış izlenmektedir.
Karaman merkezin köyleriyle birlikte nüfusu 2013 ‘te 177.685 iken, 2014 yılında 181.383, 2015’te 184.493 olarak belirlenmiştir. 2016 yılında merkezin nüfusu 188.221’dir. Karaman merkezde nüfus 2016 yılında 3728 kişi olarak artmıştır, bir önceki yıla göre artış farkı 30 kişidir. Bir önceki yıl 3.698 kişilik bir artış vardır. Merkezde nüfus arışının normal bir seyir izlediği görülmektedir.
Karaman genelinde nüfusun 2016’da 245.610 olduğunu yukarıda ifade etmiştik. Bu nüfusun % 49,73’ nü teşkil eden erkelerin sayısı 122.153’tür. Nüfusun % 50.27’sini teşkil eden kadınların sayısı 123.457’dir. il genelinde kadın fazlalığı 1304’tür. Merkezde bu far daha da açılır. Erkekler 93.294 iken kadınların sayısı 94.927’dir. Kadın fazlalığı 1633’tür.
Toplam il geneline bakıldığında 2014 yılında nüfus 240.362 iken, 2015 yılında 242.196, 2016 yılında245.610 olarak sayılmıştır. Artış 3414’tür. Bir önceki yıla gere belirgin bir artış görülüyor. Bir önceki yıl artış farkı 1834 kişi olarak tespit edilmiştir
SONUÇ OLARAK: 1.Merkez ve Kazımkarabekir ilçesi hariç geçmiş yıllara göre nüfus azalır gibi olsa da diğer ilçelerde her yıl birnüfus kaybı görülüyor.
2.Karaman merkez, gıda sanayinin merkezi olarak görülüp anılsa da merkeze sanayiden kaynaklanan bir nüfus akışının olmadığı görülüyor.
3. Üniversite’nin merkez ve ilçe nüfuslarını ne kadar olumlu olarak etkilediğine ilişkin elimizde bir veri yok.
4. .Taşeli Yöresi’nin nüfus 40-50 yıldır aynı sayılarda 40- 50 civarında (2015’te:44.886;2016 44.565 kişi ) seyreder. Üç ilçedeki son bir yıllık nüfus kaybı ortalama 321 kişidir.
- 5. Nüfus artışını karşılayacak geçim alanları kıttır. Nüfusun statik bir yapıda olması ticari hayatı, inşaat sektörünü olumsuz olarak etkilemektedir.
6. Nüfusu kaybı, yerel yöneticileri ciddi anlamda kaygılandırmakla birlikte, nüfusu yörede tutacak projelerin gerçekleştirilmesi de zor görünmektedir.
7. Karaman’da işsizliğin olmadığı vurgusu yanlış bir övünme payıdır. Nüfusun artmadığı ve mevcut iş alanlarının yanında küçük ölçekte açılan iş yerlerinin açılmış olması ile o yerde işsizlik söz konusu edilemez.
8. Bir ülkenin en büyük zenginlik kaynağı nüfusudur. İlimizde nüfus artmıyor, nerdeyse durma noktasında yaşlanmaya doğru bir seyir izlemektedir.
9.Taşeli ve merkeze bağlı dağ köylerinde ekonomik faaliyetler en son işlenebilir sınırda olduğundan göçü durdurmak mümkün değildir.
10.Karaman kırsalında nüfusu tutabilecek acil önlemler ihtiyaç vardır. Kent merkezinde işsizliğin olmadığı resmi kayıtlarda belgelenen bir sanayi kentinde nüfus artışının neden olmadığı sorgulanmalıdır.
08.03.2016
Hasan ŞİMŞEK
BİR ANI, BİR YANLIŞ
- Detaylar
- Kategori: Köşe Yazılarım
- Yayın tarihi: Pazar, 05 Mart 2017 02:06
- Yazar: hasan-simsek
- Gösterim: 2102
BİR ANI, BİR YANLIŞ
Aslında anı da çok, yanlış da!...
Ama biz önce anıdan başlayalım. 1970 yılında dar bütçemle 1000,00 TL’ye aldığım SMİTH CORONA yazı makinemde özene bezene yazdığım ve ciltleterek kitap hâline getirdiğim 336 sayfalık ATATÜRK VE BASIN konulu yüksek lisans tez kitabımı ( 1986 ) hocamın önüne koyduğumda bir kitaba baktı bir de bana, daha önce kitap yazıp yazmadığımı sordu, çok yazı yazdım ama kitap yazmadım dedim. Hocam hem konuşuyor hem de kitabı inceliyordu. Ön sözde “ detay “ sözcüğünü gördü. Elindeki kalemle “detay “ sözcüğün çizerek bunun yabancı bir kelime olduğunu bunun yerine “ayrıntı” sözcüğün kullanmanın daha doğru olacağını söyledi. Sonradan İstanbul İşletme Fakültesi Dekanı da olan tez hocam Prof. Dr. Hayri ÜLGEN böyle bir uyarı geleceğini hiç tahmin etmemiştim. Kendisi havalı mavalı bir hoca idi, küçük ayrıntılarla uğraşacağını ve öğrencilerini eleştireceğini açıkça hiç düşünmemiştim. Biz tez hocamızın isteği doğrultusunda Fransızcadan alındığını öğrendiğimiz “detay “ sözcüğünü bırakıp Türkçe bir sözcük olan “ayrıntı”yı kullanmaya başladık. Şimdi bakıyorum TV muhabirlerine ve sunuculara herkes haberlerde “detay “ sözcüğün benimsemiş durumda. “ Şimdi detaylar!.. Haberlerin detaylarına geçelim.” şeklinde söylemlerde bulunuyorlar. Eskiden TRT muhabirleri Türkçe sözcüklerin kullanılmasına özen gösterirlerdi. Böyle bir anıdan sonra günümüzde üst düzey siyasilerin yanlış kullandığı bir sözcükten “ vatandaş “ sözcüğünden söz edeceğim. Batı Trakya’da, Bosna’da, Suriye’de yaşayan ve oraları vatan olarak seçen insanlar hitap ederken “buradaki vatandaşlarımız” ifadesini kullanıyorlar. Onlar bizim “vatandaşlarımı değil, soydaşlarımız ya da dindaşlarımızdır. “Vatandaş”, aynı toprak parçası üzerinde yaşayan dil, din, ırk, cinsiyet ayırımı gözetmeksizin mensubu olduğu ülkenin bireyidir. Türkiye toprakları üzerinde yaşayan ve yasalar önünde hiçbir ayırımcılığa tabi olmayan insanlara “ vatandaşlarımız “ diyebiliriz. Türkiye sınırları dışında olup da Türk nüfusuna kayıtlı olmayan kimseleri “vatandaş “ olarak nitelemek yanlıştır. Çünkü onlar vatandaşlık bağı ile bizim ülkemize bağlı değillerdir. Günlük yaşamda özellikle insanlarımızın yanlış olarak kullandıkları diğer bir kelime grubu “ ağaç ekmek” tir. Bas bas bağırıyorlar TV’lerde “ağaç ekildi “ diye. Ağaç ekilmez, dikilir, örneğin zeytin, elma, kiraz, çam, ekilmez fidanları ile dikilir. Tütün ve domates, biber, patlıcan, salatalık gibi sebzeler de fide olarak tohumdan, çimlenmeden sonraki aşamada dikimi yapılır. Buğday, arpa çavar, mısır, nohut, pirinç gibi taneli bitkiler ise toprağa ekilir. Ekilmek ifadesi tohumların toprağa saçılması ile oluşan bir eylemdir. Fideler ve fidanlar tohum aşamasından sonraki bitkinin türüne göre küçük ya da büyük çukurlar açılarak dikilen bitkiler için kullanılır.
Sonuç olarak, her kurum kendi içinde dil yanlışlarını denetlese de yine de ister istemez ya da, bilerek bilmeyerek yanlışlara devam edebiliyorlar. Bizim görevimiz onlara yaptıkları yanlışların doğrusunu hatırlatmak olmalı.
26.10. 2013. Hasan ŞİMŞEK